Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

PKK için final yılı hezimet ile bitmek üzere...

PKK için final yılı hezimet ile bitmek üzere...
 

PKK nın final yılı


PKK’nın bu son çırpınışları da kendisine bir fayda sağlamayacak. Ne Suriye’nin hayat öpücüğü ne de İsrail’in gizliden verdiği uydu gözlem desteği  PKK’nın sonunun gelmesinin önüne geçemeyecek.

Evet.

Yaşanan terör saldırıları ve verilen şehitler gözümüzü boyamasın. Gerçek, medyanın aktardıklarından çok farklı..

Üç yıldır sınır ötesi harekât için yapılan hazırlıklar bitti. Mayını dayanıklı Kirpi araçları teslimatı birliklere yapıldı. Özel kuvvetler sınıra kaydırıldı. Uçaklarımız lazer güdümlü füzelerle donatıldı. İnsansız hava araçları işler hale getirildi.

Fakat biz bu hazırlıkların sonuna gelmişken ve sınır ötesi harekât için beklerken, Suriye’nin Türkiye’den öc almak için organize ettiği PKK’nın Stalingrad tarzı saldırıları ile karşılaştık.

Şaşırdık. Verilen şehitlerimize üzüldük. İçimiz yandı. Ama ne var ki yaşanan bu garip saldırının bizim için bir nimet olduğunu anlayamadık.

Evet!

Biz yıllardır tahkim edilen yüzlerce mağara, ve doğal kayalardan oluşan savunma kuleleri ve bir o kadar derin vadilerin arasında mayınlarla ölüm tarlasına dönüştürülen Zap, Hakurk, Avaşin  ve Kandil bölgesine girip yüzlerce şehit verecekken; hiç beklemediğimiz bir şey oldu ve Zap ayağımıza geldi. Hem de birbirini kollayan tahkim edilmiş sınır karakollarının, termal kamera ağıyla takviye edilen, tüm alanı topçu bataryalarının menzil kapsamasında olan, üstelik savaş uçakları ve helikopterleri ile desteklenen bir savunma hattının ortasına alan hakimiyeti kurmak için geldiler…

PKK, İran ve Suriye’nin gazıyla yapılacak en aptalca işi yaptı. Kendi tabirleriyle Medya Savunma alanı dedikleri bölgede tuttukları iki bin militanı üzerimize saldı.

Sonuç? Elbette hezimet..

Bir terör örgütü cephe savaşı veremez. Vietnam da 300.000 kişilik Vietkong ordusu dahi cephe savaşında başarılı olamadı. Vietkong gerillaları, ABD’ye en büyük darbeyi her zaman vur-kaç taktikleri ile vurdu.

Hâlihazırda PKK’nın yaklaşık 4000 militanı var. Vietkong ile karşılaştırılamayacak bir rakama sahip olan PKK, teröre karşı Türkiye’nin en iyi savunma hattı olan Hakkâri bölgesine kalabalık gruplarla saldırıyor. Bu tam anlamıyla intihar. Eğer PKK yöneticileri içerisinde aklı başında bir grup olsaydı; Bu saldırıya onay verenlerin ajan olduğuna hükmedip,  kendi elleriyle infaz ederlerdi.

Çünkü bu saldırılar, kıyma makinesinin içine canlı et atmaktan farksızdır. Belki halkın hassasiyetlerine aykırı bir söz olacak ama aslında bu söz askeri olarak tamamen doğrudur; Umarım bu saldırılar kışa kadar sürer, PKK yöneticileri; militanlarını uçaklarımızın önüne atmaya devam eder ve Kazan vadisine özel harekât birliklerinin düzenlediği operasyondan beri geçen 9 ayda, bin(1000) civarına yaklaşan PKK kayıpları, yapacakları bu umarsız saldırılarla daha da artar ve örgütteki yılgınlık had safhaya ulaşır.

Örgüt kayıplarını saklamaya çalışıyor. Bu ayrıntı örgütün yayın organlarında net olarak görülebilir. Örgüt, geçtiğimiz yıl Kazan vadisi operasyonunda yüze yakın kayıp verince on beş gün boyunca bu konu hakkında yorum yapmadı. Olay hakkında sadece BDP’lilerin gidip, savaş uçaklarınca yıkılan mağarada kalan cenazeleri almak için yaptıkları çalışmaları sitesine taşıdı ve hezimeti kimyasal silah yalanı ile örtmeye çalıştı. TSK’nın kimyasal silah kullandığını Avrupa’ya ispatlamakla uğraştı. Bu haberlerle kamuoyunu oyaladı. Hiçbir zaman verilen kaybı rakamsal olarak teleffuz etmedi, edemedi. Onlarca militanın ölüsü yıkılan mağaranın içinde kaldı.

Yani örgüt, fazla kayıp verdiğinde yaşanan çatışma ile ilgili sessizliğe gömülüyor. Başka olaylardan bahsediyor.

Şemdinli saldırısındaki lokal çatışmalarda, örgüte bağlı yayın organları bu taktiği yaklaşık on kez yaptı. Hatta örgüt,  internet yayına geçtiğinden beri ilk defa şu tabiri kullandı “Şemdinli saldırısında şehit olan on iki militanımız dağda defnedilmiştir”. Ölen militanlarının nerede olduğunu yakınlarına açıklayamayacağını bilen örgüt, cüzi bir rakam açıklayarak bu baskıdan kurtulmaya çalıştı. Örgüt ilk kez çatışma alanında ölülerini bıraktığını itiraf etti.

PKK bu yılın final yılı olduğunu söylüyor. Bu gerçekten doğru. Ama hayalini kurdukları bağımsızlık için değil, PKK’nın tasfiyesi için final yılı.

Örgüte üç ayda 230 militan katıldı. Katılım miktarının yaz boyu 400 olduğu söyleniyor. Son bir yılda örgüte on yılını doldurmuş, kemik kadroda yer alan en az yüz militan çatışmalarda öldürüldü. Örgütte komutanlık yapabilecek militan sayısı ciddi şekilde azaldı. Türk sınırlarına giren her dört militandan üçü öldürüldü. Eğer operasyonlar bu şekilde sürerse örgütün kışa hazırlık yapması imkansız hale gelecek.

Biz de kayıp veriyoruz. Bu çok acı. Ama kabul etmeliyiz ki savaştayız. Çok iyi biliyoruz ki, bu PKK’nın değil Esad’ın savaşı. Bu savaşa bulaşmamak olanaksız. Şuna dikkat etmeliyiz; Kayıplarımızın dörtte üçü mayın ve karakol baskınlarında verildi. Yani operasyon düzenlerken daha az zaiyat veriyoruz! Ve en iyi savunma saldırıdır. Oturduğumuz yerde de bu kayıpları vereceğiz. Öyleyse şimdi hareket zamanı.

Bu yıl bizim için fırsat yılı. Siyasi ve konjektürel olarak zaten biten, İran ve Suriye desteği ile son bir hamle yapan örgüt, aralıksız sürecek operasyonlarla Türkiye sınırları içinde tamamen bitap düşürülmeli.

Kışa bir ay var. Bir ay boyunca Zap, Hakurk bölgesine nokta hava operasyonları  yapılmalı. Yurtiçinde operasyonlar dağ, taş demeden sürmeli. Ve en önemlisi; Örgütün içinde açıkça Suriye ve İsrail’e çalışan Fehman Hüseyin gibi ele başları saf dışı bırakılmalı. Bu elebaşlarının saf dışı bırakılması, yüzlerce örgüt militanın etkisizleştirilmesinden çok daha önemlidir.

Son olarak Aralık ayından önce büyük bir sınır ötesi harekât ile de son nokta konulmalıdır.

Acele edilmelidir!

Amerikan seçimlerinde Obama’nın kaybetmesi lehimize olan konjektürü değiştirebilir. Obama, yapılan seçim anketlerinde önde gitmekte. Fakat kaybetme riski halen var. Unutulmamalıdır ki, İsrail yanlısı Romney başa gelirse, İsrail son üç yılın öcünü almak için elinden geleni ardına koymayacaktır.

İkinci risk ise İsrail’in İran saldırısıdır. Saldırıya uğrayan İran, Türkiye’yi açıkça hedef almaktan kaçınmayabilir. Ayrıca İran, Suriye’nin PKK’ya sağladığından çok daha fazla materyale sahiptir.

Bu riskli durumlarla karşılaşmadan PKK’nın beli kırılmalıdır. Operasyonel kabiliyeti minimuma indirilmeli ve düşmanlarımızın elinde etkili bir maşa olmasının önüne geçilmelidir.

Belki operasyon sonrası uzatılacak bir zeytin dalı ile geride kalan PKK artıkları da pasifize edilebilir.

(Not: Sıkışan örgüt son mayın saldırıları ile dikkati hakkari bölgesinin dışına çekmeye çalışıyor. Alan hakimiyeti kurmaktan kısmen vazgeçtiler. Kış gelmeden büyük bir karakol baskınını yapma olasıkları oldukça yüksek. Uçakların ve helikopterlerin müdahele yapamayacağı yağmurlu veya sisli havalara dikkat edilmeli. Elemanlarına moral kazandırmak için örgütün böyle bir baskın yapması  kaçınılmaz. Umarım heronlar bu hazırlığı vaktinde tespit edebilir. )

 
Toplam blog
: 23
: 2625
Kayıt tarihi
: 28.11.06
 
 

İnsanca yaşamaya çalışan, zaman zaman düşen, zaman zaman kalkan, zaman zaman kaygılara kapılan, zama..