Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

PKK ve güneydoğu problemi nasıl çözülür

PKK ve güneydoğu problemi nasıl çözülür
 

Düşünülmeli


30 yıldan fazla bir süredir, Türkiye gündeminin ana unsuru olan. Binlerce şehit verdiğimiz, 6 aylık çocukları bile insafsızca katletleden. Devlet ekonomisine bu süre içinde yaklaşık usd. $ 400 milyarın üzerinde zarar veren PKK nedir? Bu uyuşturucu ve terör şebekesini iyi tanımak gerekiyor.
 
70 li yılların sonlarına doğru. Türkiye'yi 12 Eylüle götüren sağ ve sol örgütlerin militanları ağırlık olarak Lübnan'da eğitim aldılar veya burayı bir kaçış alanı olarak kullandılar. Lübnan iç savaşı öncesi, bu ülkede yaşayan her 4 kişiden birisi kaçakçılık ile uğraşıyordu. Afganistan - Pakistan - İran yolunu kullanan uyuşturucu sevkiyatı, Beyrut üzerinden tüm Avrupa ve ABD ye ulaştırılıyordu. Gayrimeşru yollardan gelen silahlar ise yine Beyrut'tan tüm Ortadoğu ülkelerine ulaştırılıyordu.
 
80 öncesi Lübnan'ı eğitim ve kaçış alanı olarak kullanan militanlar. Konumları gereği burdaki uyuşturucu baronları ile içli dışlı oldular. Lübnan iç savaşında, kendine korunmalı liman arayan uyuşturucu  baronları. Yeni yeni oluşmaya başlıyan PKK ya yaklaştılar. Zemin uygundu; Güneydoğu bölgesindeki yerleşik halkın azımsanmıyacak bir oranı kaçakçılıkla geçiniyordu. Yani sınırlar yol geçen hanı idi. Ucuz işgücü ve kargaşa sürekliliği  içinde PKK kartını ortaya atarak. Olaya siyasi bir maske taktılar. Asıl amaç; daha önce Lübnan yolunu kullanan uyuşturucu trafiğini Güneydoğu üzerinden sürdürmekti.
 
Ne kadar yüzeyde siyasi etken gibi görünsede. PKK nın çözülmemesinde ana etken yüksek ranttır. Bunu özel harekatçıların, basına da yansıyan cinayet ve suikastları göstermektedir.
 
Avrupa ve ABD nin derin devlet yapılanmaları bu olayın üzerine balıklama atladılar. Uyuşturucu trafiğinin maskesi olan siyasi yapılanmayı öne çıkartarak bunlara kol kanat gerdiler. Amaçları, Türkiye'yi zayıf düşürmek,uyuşturucu şebekelerini kullanarak Ortadoğu'ya yerleşmek. Dikkat ederseniz, kürt mafyası güçlenmeye başladıktan sonra. Avrupa'da bulunan, Türkiye menşeli diğer mafya gurupları birer birer çökertildi. Tabi Türkiye'de bulunan uzantılarıda. Ortadoğu'da son 20 senede yaşananlar malum, harita değişmek üzere. Dünyanın en zengin enerji kaynaklarının bulunduğu topraklar; Anglo Sakson ülkeler, Hiristiyan Dünyası ve kontrolsüz kapitalizmin rahatlıkla at koşturacağı kıvama gelmek üzere. Son hamle; Türkiye, Iraq, Suriye ve İran'dan alınacak topraklar üzerinde bağımsız bir Kürdistan kurmak. Gayrimeşru kazancı ile CIA gibi gizli devlet örgütlerinin kucağında olan Barzani ailesini başa getirerek final yapmak.
 
Bu gidişat bellidir. Iraq zaten istedikleri durumda, Suriye artık ayrılmanın eşiğinde. Büyük ihtimalle önümüzdeki sene aynı oyun İran üzerinden oynanacak. Orası daha kolay, çünki büyük oranda Azeri Türkü'de var. Sonra sıra, şimdiye kadar amaçları doğrultusunda kullandıkları Türkiye'ye gelecek. Dikkat edilirse işgal güçlerinin en büyük savunması, özgürlük getiriyoruz savıdır. Maalesef Türkiye laik demokratik sistemden, belirli bir zümre ve zihniyetin hakimiyetindeki totoliter rejime doğru yavaş yavaş gitmekte.  Saldırı savlarına uygun yönetimi, tarumar edilmiş ordusu ve güvenini yitirmiş halkı ile Türkiye. İşgal güçleri için kolay lokma olacaktır.
 
Türkiye ne yapmalı ki, bu korkunç kumpastan kurtulsun. Üzerinde planlar yapılan, kanının son damlasına kadar bu ülkenin kurulması için savaşmış, şehit düşmüş kürt asıllı mazlum vatandaşlarını gelecekti kaçınılmaz kötü sondan kurtarsın.
 
Türkiye vakit geçirmeden aşağıdaki maddeler doğrultusunda. Türkiye sınırları içindem yaşamak veya bağımsız bir devlet kurmak seçeneklerinin olduğu bir referandumu Kürt vatandaşlarının oyuna sunmalıdır.
 
REFERANDUM
 
- Harita üzerinden Kürtlere verilecek topraklar belirlenir.
 
- Cumhuriyetin kuruluşundan beri. Bu topraklardan alınan vergiler ile T.C.nin yaptığı yatırmlar, personel ve emniyet giderleri hesaplanır. Balans farkı ya T.C. devleti tarafından yeni kurulacak Kürt devletine. Yada kurulacak devlet tarafından, T.C. devletine belirli bir plan çerçevesinde ödenir.
 
- Tüm Kürt asıllı vatandaşlar, adlarına kurulacak devlet sınırları içinde yaşayacaktır. Aynı şekilde, Kürtlere verilen topraklarda yaşayan Türkler ise yeni T.C. sınırları içerisinde yaşayacaktır. Türk- Kürt evliliklerinde, erkeğin bulunduğu etnik sınıf esas alınacaktır. İki tarafında, ayrıldıkları topraklarda bulunan gayrimenkulleri hesaplanarak kendilerine ödenecektir. Diğer etnik gruplar bulundukları topraklarda yaşayacaktır.
 
- Kürt asıllı vatandaşlar, T.C. sınırları içinde yaşamayı tercih etmeleri halinde: Resmi dil olarak Türkçe eğitim verilecek, Kürtçe dil dersi ilave olarak müfredata konulacaktır. Kürt asıllı vatandaşların yoğun yaşadığı bölgelerdeki resmi dairelerde imkanlar ölçüsünde kürtçe bilen personel görevlendirilecektir. En azından kürtçe bilen tercuman bulundurulacaktır.
 
- Kürt asıllı vatandaş, T.C. sınırları içinde yaşamayı tercih etmeleri halinde: PKK nın bir terör örgütü olduğunu kabul etmiş olacaktır. Takip eden 50 sene içerisinde, ayrılıkçı bir oluşuma girmemeyi taahüt etmiş olacaktır.
 
- Kürt asıllı vatandaşlar eğer T.C. sınırları içinde yaşamayı tercih ettiklerinde: Diyarbakır da tüm Türkiye vatandaşlarının katılacağı bir dostluk ve barış mitingi düzenleyecektir.
 
Tabi yukardaki maddelere ilaveler yapılabilir. Ama, bir şekilde Kürt toplumun siyasi tercihini gösteren. Dünya'nın kabul edeceği ve herkesin susturulacağı bir referandum şarttır.
 
Aksi takdirde sonuç, hem Türkiye hem de Kürt vatandaşlarımız açısından telafisi olmayacak sonuçlar doğuracaktır.

 
Toplam blog
: 8
: 840
Kayıt tarihi
: 11.04.10
 
 

01.03.1960 Giresun doğumluyum. Lise mezunuyum. Evli ve 1 kız, 1 erkek iki çocuk sahibiyim. İngili..