Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '18

 
Kategori
Dünya
 

PKK ve IŞİD'e Katılacakların Yapmaları Gereken...

PKK ve IŞİD'e Katılacakların Yapmaları Gereken...
 

Bir soru önergesini yanıtlayan Alman Hükümeti, 2013 yılından bu yana PKK ve onun Suriye kolu YPG saflarına katılmak üzere Almanya’dan 243 kişinin Suriye ve Irak’a gittiğini açıkladı. Açıklamada bunların yüzde 65’inin Alman vatandaşı olduğu ve en az 102’sinin geri döndüğü bilgileri de yer aldı. Resmi verilerde, aynı dönemde IŞİD ve benzeri radikal dinci örgütlere destek vermek üzere Suriye ve Irak’a giden kişi sayısının binin üzerinde olduğu[1] belirtiliyor.

Bu örgütlere ülkemiz vatandaşlarından da çok sayıda katılım olduğu bilinmektedir. Sayıları bilmiyoruz. Eldeki bazı verilerden tahmin yapmaya, anlamaya çalışıyoruz. Son 2-3 yıl içinde terör örgütlerine karşı yurt içinde ve dışında yürütülen operasyonlarda ölen militan sayısının yaklaşık 20 bine ulaştığı bilinmektedir. Halen örgüt bünyelerinde kaç kişinin bulunduğunu bilemiyoruz.

Şunu biliyoruz. Bu örgütlerin tamamı ABD piyonudur. Örgüt elebaşıları ABD ve müttefiklerince müthiş bir koruma zırhı şemsiyesi altında özenle saklanmaktadırlar. Bölgede yıllardır süren savaşlarda yüz binlerce kişi ölmüştür. Ancak gerek IŞİD’in, gerek PKK ve YPG’nin örgüt elebaşılarından hiç birinin ama hiç birinin burunları dahi kanamamaktadır. PKK’nın 1970’lerin sonlarından bu yana Kandil veya diğer üslerinde saklanan elebaşılarından bugün yaşları 70’i aşmış bulunan Murat Karayılan, Cemil Bayık vb. şeflerinden hiçbir koşul altında bir tekinin kılına zarar gelmemektedir. Örgüte katılan çoluk çocuğun örgüt bünyesinde sağ kalabilme ortalama süreleri ise birkaç yılı geçmemektedir.

Peki, bu örgütlere katılmanın asgari şartları nelerdir? Örgütlere katılmak için yapılması gerekenler nelerdir? Dilimiz döndüğünce açıklamaya çalışalım.

İlk önce aklını ve vicdanını bir kenara bırakacaksın. İnsanlıktan çıkacaksın.

Gittiğin örgütün, katıldığın çetenin, bölgemizde on yıllardır taş taş üstünde bırakmayan, Afganistan’ı, Irak’ı, Suriye’yi, Libya’yı, Yemen’i paramparça eden, milyonlarca insanı katleden, yerinden yurdundan eden, batılı emperyalist güçlerin. ABD’nin, işbirlikçisi bir piyonu olduğundan bihaber olacaksın. Aklı, yüreği, iradesi, fikri olan bir insan değil, bir estüman, alet, robot,  piyon olmayı içine sindirebilecek kadar gururunu ayaklar altına alacaksın.

Eline tutuşturulan silahın, bombanın, seninle hiçbir hesabı olmayan, seninle düşman olmayan, sana hiçbir kötülüğü dokunmamış masum insanların yaşamlarını yitirmelerine, ocaklarının sönmesine, sevenlerinin boyunlarının bükük kalmasına sebep olacağını idrak edemeyecek kadar insanlıktan çıkacaksın.

Dünyaya gözünü kör, kulağını sağır edecek, kanlarını dökeceğin kişilerin, kendi ananın, babanın konu komşusu, arkadaşı, hemşehrisi, soydaşı, dindaşı, yurttaşı… olmasının  ne manaya geldiğini düşünmeyecek, beynini kullanmayı aklından dahi geçirmeyeceksin.

Senden önce orda burada ölen, paramparça olan, kurda kuşa yem olan akranlarının, ölmekle, sana belletilen davaya mı, yoksa seni örgüte katan elebaşlarını kullanan emperyalistlere mi hizmet ettiğini veya yararının dokunduğunu asla sorgulamayacaksın.

Peşinde boşu boşuna hayatını feda edeceğine aklının dahi ermediği davanın günümüzde dünyada sürdürülen “tek ve son ırkçılık” davası olduğunu bilmene dahi gerek yok, çünkü bunu bilmen durumunda maazallah kendi aklını kullanma gibi elebaşların açısından son derece sakıncalı yollara meyletme tehlikesi yaratabilirsin.

Yarım asra yakındır on binlerce akranının yaşamlarına mal olan ve buna rağmen bir milim mesafe katedememiş olan örgütün sana bellettiği ideale akılla, sözle, kalemle, yazıyla ulaşılmaya çalışılsaydı hem daha fazla yol alınmış olabileceğini ve hem de bugüne kadar yaşanmış olan ve bundan böyle de yaşanmaya devam edecek olan acılara gerek kalmayacağına aklının yatmasına asla meydan vermeyeceksin.

Şu coğrafyada binyıllardır bir arada yaşayan, acıda, kederde, neşede, tasada bir ve beraber olan konu komşunla, yarenin yoldaşınla, bundan yüz, hadi bilemedin yüz elli yıl öncesine kadar kimsenin bilmediği, düşünmediği, üzerinde durmadığı ırk eksenli, inanç eksenli, emperyalistlerin icadı bu düşmanlaştırma tuzağına düşeceksin ama bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu, bunun vatanına, milletine, atalarına ihanet olduğunu ise asla ve asla düşünmeyeceksin.

Okumak, iyi bir meslek sahibi olmak, hangi ırktan, dilden, dinden, inançtan, renkten, cinsiyetten, yaştan… olursa olsun elinden geldiğince insanlara, insanlığa yararlı olmak, yurduna, ulusuna hizmet etmek, doğayı korumak, hayvanları sevmek, hakka, hukuka, adalete, dayanışmaya, yardımlaşmaya, kardeşliğe, kaynaşmaya, sevgiye, aşka, yaşamı birlikte üretmeye, varsa, aramızdaki sorunlara barış içinde, bir arada çözüm aramaya çalışma… bunlara hiç ama hiç kıymet vermeyeceksin.

Varsa, yoksa, öleceksin, öldüreceksin… Başka çareler, başka yollar olabileceğini asla ve kat’a aklının köşesinden bile geçirmeyeceksin. Annenin, babanın, sevenlerinin, yakınlarının öğütlerine kulaklarını kapatacaksın.

Yani, örgüte meraklı kardeşim, ezcümle, aklını, izanını, fikrini, beynini bir kenara bırakacak, insanlıktan çıkacak, vicdan, merhamet, sevgi, dostluk, hoşgörü, bilgi… gibi  hasletleri elinin tersiyle itecek, makinalaşacak, robotlaşacak, jargondaki tabirle “meta”laşacak, mallaşacaksın.

Bunları hallettikten sonrası kolay… Gidersin ve çok sürmez, senden öncekiler gibi kimbilir nerede bir an bir ateş ve alev topu içinde…

 

Kenan IŞIK

 

 

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..