PKK ve IŞİD’in kitleselleşmesi, milyonlarca sempatizanı bulunması Terör Örgütü olmayı engeller mi?

İki olay karşısında Türkiye halkının aklı iyice karıştı:

İlki Ankara katliamının failleri ve daha birçok IŞİD militanı, önceden bilindiği halde niye tutuklanmamıştı? Birçok kereler emniyete çağrılmışlar, fakat işlem yapılmadan serbest bırakılmışlar. Peki niye?

Başbakan insan hakları filan diye bir şeyler eveledi. Oysa işin aslı başka; IŞİD üyesi niye tutuklansın? IŞİD Türk yasalarına göre Terör Örgütü sayılmıyor ki. Belki çok yakın zamanda, IŞİD yargının bir takım zorlamalarıyla(Birleşmiş Milletler listesi sayesinde) terör örgütü sayılmış. Ama yürütme bu konuda aynı fikirde değil yargıyla.

İkincisi Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi: "PKK Terör örgütü değildir. Bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bilePKK silahlı siyasal bir harekettir. Siyasal talepleri olan, toplumda çok ciddi bir desteği olan bir siyasal harekettir.'' deyince adeta kıyamet koptu. Apar topar gözaltılar filan. Üzerinde terör estirildi.

Baştan söyleyeyim aslında bu kıyametin koparılışı da senaryo. Çünkü Haziran seçimlerine kadar ''sessizce '' Türkiye kamuoyunun çoğunluğu bu konuda mutabakata varmıştı: PKK artık terör örgütü olmaktan çıktı. Avrupa bile zaten çok takmadığı Terör listesinden PKK'yı silmeye hazırlanıyordu.

Şimdi ''tekrar seçim'' için yapılıyor bu yaygara.

Fakat biz her zamanki gibi koparılan yaygaralara kulağımızı tıkayıp doğru olanı bulmaya çalışalım:

Terörist Örgüt nedir, terör nedir, terörist devlet nedir diye soralım kendimize. Ezberlerden de uzak durmaya çalışalım üstelik. Haa unutmadan işin uzmanıymışız gibi, tarihçesini, ne amaçla yapıldığını, etkilerini filanda unutalım bir an için. Doğru sorular, doğru yere götürür bizi.

-Terör neyle yapılır? Terör şiddete yol açan her şeyle yapılabilir fakat kısaca Silahla diyelim. Bu yazıda silah kelimesi, gerçek silah, yasalar, ekonomik yoksulluk, pis propaganda, yaşam hakkını tehdit eden her şey için kullanılmıştır.

-Terör kime karşı yapılır? Terör var olan hukuksal sisteme ve bu sisteme uyum sağlamış halklara karşı yapılır.

-Terörü savaştan ayıran temel psişik özellik nedir? Noktasal hedeflere yöneltilen eylemlerden toptan savaşlar, sonuçlar çıkabilir yanılgısıdır.

(Bir acil parantez: Var olan hukuksal koşullar halkların tepesinde terör estiriyor olabilir, hatta terörist yöntemlerle kabul ettirilmiş olabilir. Şimdilik unutun bunları.)

Bu tespitlerden sonra devam:

-Yani var olan hukuksal sisteme karşı silaha başvurmak terördür.

-Bu eylemin devrimci olmasını, özgürlük mücadelesi olmasını ya da hainlikle anılmasını zaman belirler. Öyle olsa bile noktasal eylemler terör olarak anılacaktır.

-Eylemin sivil ya da resmi hedeflere yönelmesi, eylemin terörist niteliğini değiştirmez. Hele hele eylemin canavarca ya da insani olması gibi ayrıntılar saçmalıktır.

-Eylemin amacı da terör kavramını etkilemez.

-Eylemi destekleyenlerin sayısı isterse ülke çoğunluğu olsun, bu amaçla yapılmış eylemler yine terörist eylemdir.

-Eylemi yapanın tek kişi olması, örgüt olması ya da Devlet olması sonucu değiştirmez.

-Var olan Anayasal haklara, silah gücüyle kim müdahale ederse, ne olursa olsun teröristtir ve yaptığı terördür.

Değişim ve beklentilerini yasalarla, evrimle değil de, silahla değiştirmeye çalışan her silahlı birey, silahlı örgüt ve de Devlet teröristtir. Bu değişim ve beklentilerin içerde ve dışarıda olması fark etmez.

Savaştan farklıdır. Nokta hedeflerle ''halk uyandırılmaya'' ya da sindirmeye çalışılır. Savaşlar en azından görünüşte, halkların toplu kararıdır.

Sonuç olarak özellikle Ortadoğu'da terörist olmayan devlet, örgüt ve gurup bulmak zordur.

Bu yüzden herkes kendi teröristini yaratır ve besler. Kişilerin, gurupların ve devletlerin gönlünde bir terör aslanı yatar.

Kendi teröristi cicidir.