Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '15

 
Kategori
Dünya
 

PKK x Barzani

PKK x Barzani
 

google


Öncelikle şunu belirtelim:

Bu durum, Irak’ta Talabani x Barzani  ve Arap-Kürt çatışma durumu sürerken, ortaya çıktı.

Şimdi haber:

“PKK’nın Kandil’deki önde gelen isimlerinden Duran Kalkan ... ,

Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) ile PKK arasındaki bütün ilişkilerin sona erdiğini savundu.”

http://www.taraf.com.tr/politika/pkkdan-tum-dengeleri-bozacak-aciklamabizim-icin-barzani-artik-bitti/

Tuhaf olan şey, bunun nedeninin tam açıklanmaması.

Son neden, Barzani’nin 2 yıl içinde Kuzey Kürdistan’ı kurma kararı olabilir ama o konu da haberde anılmıyor.

Devam:

“Artık hiç kimsenin eskiyi sürdürme imkanı yoktur. 7 Haziran sonuçları ile ortaya çıkan yeni bir tablo ile süreç gelişecek. Eski dengeler değişti, ilişkiler tükendi. Yeni ilişkiler ortaya çıkacak. Kürt siyasetinde kendisini merkezi gören Güney yönetimi tükendi. Güney Kürdistan (Kuzey Irak) siyaseti de, Batı (Suriye’deki Rojava), Doğu Kürdistan (İran) ilişkileri IKDP-PKK ilişkileri de, yeniden şekillenecek. IKDP’liler, HDP kaybeder görüşüne çok inanmışlardı. PKK’ya tavır almaktan çekinmediler. Hesapladıkları gibi olmadı. Bütün parçadaki Kürtler, kendi sorunlarını çözüyor. Bu o halkın çabası ile gerçekleşiyor. Kürdistan’da da Kürdistan Ulusal Kongresi’ni yeniden ele alıp, Kürt siyasetini ele alıp şekilleştirme üzerine uygun ilişkilerin gerçekleşmesine hazırız.”

Yorumlarım sırasıyla gitsin:

Eski değişti ama değişimi iyi okumak gerekli.

İlişkiler başlamadı ki tükensi. (Bunun Kürtler arasındaki tüm 4 ülkedeki 4 ana grupa ve diğer 3’er altgruplar için de söyledik daha önceden. 50’nin üzerinde kombinasyon var. Kürtler, nedense, kendi halkalrı içinde işbirliğine yönelik değiller. Bunu, aşiret / kabile toplumu olmaya bağlayabiliriz.)

Güney yönetimi, bırak tükenmeyi, şu an Kürtler içindeki en güçlü odak ki TC ve Tayyip de, bu yönde irade kullandı.

Rojava için, ne PKK’nin, ne de Barzani’nin söyleyecek sözü yok. Onları dımdızlak ortada bıraktılar, haftalarca. Tüm Suriye’deki Kürtler’i ve IŞİD’e karşı.

Barzani’nin HDP’nin barajı aşma seçeneğini de boş bırakmamış olması gerekirdi. Bunca yıllık politikacı sonuçta. Ancak HDP veya PKK, kan davası güdecek durumda değil henüz.

Buradaki en önemli nokta şu:

“Bütün parçadaki Kürtler, kendi sorunlarını çözüyor.”

Zaten hep öyleydi.

Büyük Kürdistan’ın bu nedenle kurulamayacağını, 1983’ten beridir, yani PKK’nin en son ve en büyük hamlesinden beridir söylüyoruz.

Bunun Kürtler’in çıkarlarına aykırılığı tarşışmalı.

Tarihsel benzer bir örneğe bakalım:

Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu devletleri ve Anadolu beylikleri devletçikleir oldu. Büyük devlet, hep daha küçük parçalara bölünerek. Doğu’dan Batı’kayıldı. İslam’ın en azından Balkanlar’a geçişine yol açıldı. 1050-1300 arasında.

Sonra ne oldu?

Oradan, Dünya fatihi bir Osmanoğulları çıktı.

Yani, Kürtoğulları’ndan biri, Büyük Kürdistan’ı kuracaksa, veya Dünya fatihi olacaksa, 200 senecikleri falan var daha.

Burada ironi şurada:

ABD, en salakça görünen hatayı yapıp, Ortadoğu halklarına en büyük zararı verdi:

İran’ı ellemedi.

Farisiler, Kürtler ve Araplar iç savaşa girdiler ve belki 50 yıl daha da girecekler ve bu bin yılı aşkın süreden beridir gelen bir iç savaşlar dizisinin parçası olacak.

Bunun ABD’nin işine yarayacağından emin değilim.

Yani:

Eğer ABD, Ortadoğu’yu hiç ellemeseydi, ne Çin, ne de Rusya, onları Yankiler’in başına saramazdı. Adamlar Engels’imsi bir tezle, ölümüne uykudalar çünkü. Ama şimdi, 1 milyar potansiyel terörist yarattılar, müstakbel 11 Eylül’ler için.

5 milenyumluk olduğunu önesüren ve Ortadoğu’da kendilerinden başka hiç kimsenin İndo-Avrupa dil konuşmadığına bakmayan Kürtler ise, şunlara ayamıyorlar:

Ne, binlerce yıllık alfabesizliklerine ve devletsizlerine ayabildiler. (En az onlar kadar barbar olan Türkler, hepi topu 1.500 yılda 15 alfabe kullandılar ve 20’nin üzerinde devlet kurup batırdılar, şimdi de yenisi için debeleniyorlar.)

Ne, Araplar’ın ‘Batı’nın teknolojisini alıp, kültürünü almama’ tezinin işlemediğine aydılar.

Ne, Türk-İslam sentezi olmamışken, Kürt-İslam sentezi olamayacağına aydılar. (Şu an, o noktadalar.)

Ne, proto-feodal toplumla, 3 kültürel mod sonraki bilgi çağı kültürel moduna geçiş yapamayacaklarına aydılar.

Ne, değişime açıklar.

Ne, değişimi yönetemeyeceklerine aydılar.

Olay hem kel, hem fodul olma durumunu aştı.

En son şunu görecekler nihai olarak:

Yanki hegemonluğuyla gerdeğe girersen, orjide er veya geç o hegemoni sana da girer. Bunu, TC  de yaşadı, yüzlerce halk da. Ha şu da doğrudur, hiçbiri duruma hala aymadı. ÖrneğinTÜSİAD hempaları, hem ABD, hem de AB kıblesinn artık olmadığına bir türlü ayamıyorlar, çünkü illa ki sömürge valisi kalmak ve montaj teknolojisi uygulamak arzusundalar. Çin hezimetine 20 yıldır aymadılar.

Sonuç mu?

Artık, ABD’li tekkutuplu bir Dünya’da değiliz. Kutupsuz bir Dünya’dayız.

Bu da, beylik-altı ölçekte bir devletçikler dönemi demek.

Tarihten şunu biliyoruz:

Bilinen 40 beylik varsa, bilinmeyen 100 beylik filan daha var tarihte ve Anadolu’da. Yani onlar, tarihin kaydına bile geçmedi. Ne haritaya, ne vergiye, ne bayrağa, ne hutbeye...

Yani:

Kürtler, Düzülke’den Hiçülke’ye geçti.

Hayırlı olsun.

Böyle düşman can başına...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..