Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '10

 
Kategori
Siyaset
 

Pkk yeni saldırılar yapacak (mış) !

Pkk yeni saldırılar yapacak (mış) !
 

Pkk güç kaybediyor mu ? Bu yüzden mi bu saldırılar..


Geçmiş yıllardan da takip ettiğimiz gibi, örgüt klasik, sistematik saldırılarını yapıyor. Bunun için terör uzmanı olmak gerekmiyor. Hoş, TV’lerde boy gösteren terör uzmanlarını hepimiz gördük. Klişe sözler etmekten öteye geçemeyen analistlerdir birçoğu. Ama gerçek olan bir durum var. Son aylarda Pkk hain saldırılarını olağandan fazla artırmıştır ve bunu artıracağını, büyük kentleri karıştıracağını, diğer bir deyişle kan akıtacağını ilan etti.

Bakın, terör örgütü bugün kadar birkaç kez sözde tek taraflı ‘ateşkes’ ilan etti. Evet, adı üzerinde tek taraflıydı. Ama bu birkaç sürer ardından yine saldırmaya başlarlardı. Gerekçeleri de hep “biz ateşkes ilan ettik ama asker bize operasyonlara devam etti, bu yüzden eylemsizlik kararından vazgeçtik” derler. Örgütün siyasi uzantısı içindekiler de bunu siyasi polemik konusu haline getirirler. Derler ki, “asker, çözümsüzlüğü pekiştiriyor. Asker Kürt sorununun bitmesini istemiyor. O yüzden operasyonları durdurmuyor”. Hep böyle konuşurlar, halen de konuşmaya devam ediyorlar.. Tek polemikleri bu. Asker operasyonları durdursun, bitirsin. Böylelikle barış gelirmiş.

Buna bir tek kendileri, bir de yandaşları inanıyor. Ha, bu arada tabiki entel/dantel kesiminden bazı zatı muhteremleri de unuttuk. Kendileri, gizliden Kürt hayranıdırlar. Onlar da askerin operasyonları durdurmasını hatta bitirmesini istiyorlar. Onlara göre, hükümet hemen bir genel af ilan etmeli. Hapishanelerdeki, çoğu Pkk’lı, örgüt destekçisi ya da sempatizanı ya da yardım ve yataklıktan tutuklanmış insanlar salıverilmeli. Salıverilmeli ki, gücünü gitgide kaybeden örgüt hemen yeni güç elde etsin.. Hatta onlara göre Öcalan da serbest bırakılsın. Zaten orada boşuna tutulmaktadır. Kürt halkı, onun orada daha fazla tutulmasına izin vermeyecektir. Ne yapacaklar peki ? Görünen göz klavuz istemez diye bir atasözümüz var bilirsiniz. Görüldüğü gibi, Pkk’nın eylemlerini ülke geneline yaymasına yardım ve yataklık ederek bu taleplerinin arkasında duruyorlar, Pkk destekçisi Kürt siyasilerin yardım ve kışkırtması ile…

Gelelim tekrar ilk paragraftaki sözümüze. Örgüt, eylemlerinin şiddetini ve sayısını artıracağını ilan etti. Bunu zaten biliyorduk hatta örgüt destekçisi bazı kürt siyasilerin ağzından direkt ya da şifreli olarak duyuyorduk. Bu yeni değil ki ! Yok bu yeni. Nedense çok gariptir. Bizim askerimiz, istihbaratçılarımız örgüt elebaşılarının yerlerini bulamıyorlar(!) ama yabancı basın mensupları, bu kişilerin yerlerini her ne kadar sürekli yer değiştirseler de ziyaretgah yapmışlar. En son bir İngiliz gazetesine demeç veren terörist başı Karayılan, eylem ve saldırıların şiddetinin ve sayısının artacağını duyurmuş. Sözde devlete ve askere ve dolayısı ile vatandaşa göz dağı veriyor, korkutuyor. Diyor ki, operasyonları durdurmazsanız, isteklerimizi kabul etmezseniz, bu eylemlerimiz devam edecek. Peki ne istiyorlar ?

İstediklerinin ne olduğu belli. Öcalan serbest bırakılsın, özellikle KCK operasyonlarında tutuklananlar ve diğer hapisteki tutuklular bırakılsın, Kürtlere kendini yönetme hakkı verilsin. Yani, özerklik tanınsın. Anayasa’da “bu ülke Türkler ve Kürtler tarafından kurulmuştur” ibaresi eklensin, Kürtlere anadilinde eğitim hakkı verilsin, vs. vs. Daha var da, aklıma gelenler bunlar. E, peki tüm bunlar verildi diyelim. Peki Pkk bunun karşılığında ne yapacak ? Bu sorunun yanıtı şu: Örgüt de eylemlerini durduracak. Bakın dikkat edin, bitirecek ve silah bırakacak denmiyor. Durduracak deniliyor. Yani, en ufak bir taleplerinin yerine gelmemesi durumunda tekrar kan akıtmaya devam edecekler. Peki, özerklik ilan edilirse ve kabul görürse ne olacak ? Ne olacak? Pkk’da bu özerk bölgenin silahlı muhafızları olacak. O zaman da devlet yine operasyonlarına devam ederse, bu sefer bir terör örgütüne değil, özerk bir bölgenin halkına ve ordusuna karşı savaşmış olacak. Peki, salıverilen Öcalan’a ne olacak ? Onu da devlet başkanı yaparlar herhalde…

Mizah bir yana, aslında “Kürt sorunu” olarak gösterilmeye çalışılan senaryo çok derin. Var olan bir Kürt sorunu devasa boyutlara getirilmiş ve Pkk sorunuyla iç içe girmiş ve çözümü zorlaşmış bir konudur. Bunu iyi analiz etmek gerekir. İşte bu yüzden tv’lere çıkan o pek çok analizci ve terör uzmanı bol keseden atıyor. Bunun gibi daha nice neden ve sonuçları göremediğimiz sürece, doğu da bir barış ve huzur ortamının olması çok zordur.

Bu senaryo da iç içe geçmiş bu iki konuyu iki ayrı kategoride çözmek gereklidir. İlk çözülmesi gereken de Pkk sorunudur. Zira, Pkk kan döktükçe, kentlerin ve halkın huzurunu bozdukça, Kürt sorununun üzerine gidilemez. Pkk bu ülke için bir tehdit unsurudur. Her ne kadar, askeri önlemlerle bu iş tam olarak halledilemezse de, aynı anda hem siyasi, hem askeri önlemler alınmalıdır. Hiçbirisi tek başına başarılı olamaz. Yalnız siyasi mücadele edilse, örgüt kurşun ve bomba atmaya devam ediyor. Bu durumda asker, silaha silahla karşılık verecektir. Ama terör yalnızca, Irak’ın kuzeyinden ve sınır ötesi dağlardan gelmemektedir. Örgüte, ciddi anlamda destek veren bir sivil otoritenin de varlığı bilinmelidir. Bugün pek çok köy ve ilçede hatta ilde örgüte ciddi destekler veriliyor. Örnek mi istiyorsunuz ? Bakın, geçen gün bir teröristin cenazesinde ne kadar kalabalık vardı ve ne sloganlar atıldı. İnsanlar “intikam” diye bağırıyor. Bir başka örnekte şu; askerin yoğun ateşi altında kalan ve çok sayıda zayiat veren Pkk’lıların telsiz konuşmalarında, çatışmaların olduğu yakın köylerden insani ve silah desteği geleceği konuşuluyor. Hatta, telsizin diğer ucundaki bir terörist, ‘ateş hattıında durmayın kaçın, köye doğru kaçın ve saklanın’ diyor. Bu da demektir ki, köylülerden ciddi anlamda destek var. Bu köylülerin hepsinin barış yanlısı olduklarını ve terör istemediklerini kim savunabilir.

Yıllardır köylerin asker tarafından boşaltıldığı hep, siyasi bir arguman olarak kullanılır. Doğrudur. Asker sayıları her nekadar 5000 olarak verilse de yüzlerce köyü boşaltmıştır. Boşaltılmasını sağlamıştır. Peki neden ? Asker, köylüye bir zorunlu göç mü uygulamıştır. Yoksa, bu köyleri boşaltarak, hem örgüte desteği azaltmış, hem de köylülerin canını ve malını koruma altına mı almıştır ? Ama bu kısım pek görülmez. Ve asker köylüleri yerlerinden, yurtlarından etti deyip, AHIM’e başvururlar. Bizim bazı ahmak devlet ve asker karşıtı gazeteciler de bu argümanı desteklerler.

Bir gerçek var. Pkk bu ülke geleceği için bir tehdittir. Bu iyice görülmelidir. Tamam, terörün yalnız, silahla karşılık verilerek bitirilemeyeceği fikrine katılıyorum Ama en azından terörün beli kırılır. Örgütün silahlı gücü zayıflatılabilir. Onlar sivil ya da asker kanı döktükçe, asker de son terörist kalana kadar mücadele etmelidir. Son günler de bu mücadelesinin karşılığını görüyor. Son 45 günde yapılan operasyon ve silahlı çatışmalar sonrasında tespit edilen rakamlara göre 250-300 arasında terörist öldürülmüş, 50’ye yakını teslim olmuş ve 20 civarında da terörist kendiliğinden teslim olmuş. Son bir-iki yılın bilançosunu değerlendirdiğinizde de, teslim olanların ve sağ ele geçirilenlerin sayısı oldukça fazladır. Bunlar Türk güvenlik güçlerinin rakamları. Geçen haftalarda Suriye’nin 400 Pkk’lıyı tutuklamasını, Kuzey Irak ve İran’a kaçanların ve İran güvenlik güçlerinin de İran tarafından yaptığı operasyonlarla öldürdüğü teröristleri de hesaba katarsanız, örgütün kaybı binlerle ifade edilir. Bu da örgütün ciddi bir güç kaybı yaşadığını ve yakın zamanda ateşkes ilan edip, tekrar güç kazanmak isteyeceği anlamına gelir.

Belki, örgüt tamamen ortadan kaldırılamayacak. Ama bu denenecek. Her şeyden önemlisi, tüm Türkiye’nin, bilhassa Kürt kökenli vatandaşların barışı ve huzuru ne kadar istedikleri çok önemlidir.

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..