Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Plan

Plan
 

2. Dünya savaşı’nda yenilen tarafta olan, şehirleri bombardımandan yerle bir edilmiş, taş üstünde taş kalmamış, ekonomileri bozulmuş Almanya ve Japonya aradan geçen 60 yıldan sonra nasıl oluyor da dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmayı başarabiliyorlar? Onlarda var olan ama bizde olmayan nedir? Şu anda Avrupa’nın en kalabalık genç nüfusuna sahibiz. Yerüstü ve yeraltı kaynaklarımızda yok yok neredeyse... Öyleyse biz nerede, hangi yanlışı yapıyoruz?

Onlarca neden sayabiliriz ancak her sorunu çözebilecek bir aksiyon planınız yoksa sorunlar dağ gibi yığılmaya devam eder. En büyük eksikliğimiz bir plana, bir şablona, bir vizyon ve misyon eksikliğimizdir bana göre.

Alman’ların en büyük özellikleri belli bir disiplin ve planlamacılıktaki ustalıklarıdır. Örneğin bir şirketin karlılık hedefi 500 milyon Euro olsun. Eğer yıl sonu bu hedef tuttu ise planlama iyi yürümüştür. 550 milyon oldu ise bu da iyidir ama 600 milyon olmuşsa bu iyi değildir. Çünkü aradaki 100 milyon euroluk farkında planlanmış olması gereklidir. Bu fark nedeni ile planlamada bir aksaklık var demektir.

Alman milli futbol takımına bakın bu disiplini görürsünüz. Yıldızları yoktur ama her büyük turnuvada mutlaka ilk dörde kalırlar. Oyunlarında belli bir taktik disiplin ve makina düzenini hissedersiniz.

Japon’lar 2.dünya savaşından sonra herşeyleriyle seferber olarak ülkelerini ayağa kaldırmıştır. Daha çok varolan teknolojileri geliştirerek ekonomilerini ayağa kaldırmıştır. Bir nesil kendi lükslerinden feragat ederek yeni neslin önünü açmışlardır. Deprem kuşağında olmalarına rağmen anaokullarında bile deprem aksiyon planını bilmeyen çocuk yoktur. En yıkıcı depremlerde bile ölüm sayısı bir elin parmağını geçmez(*).

Bizdeki durum nasıl peki? Binaları yap, girişe oto galeri yada mobilya mağazası yapmak için kirişleri kes, ilk sallantıda bina çöksün, yüzlerce insan ölsün.

Ülkemizin üç tarafı sularla kaplı ve yüzlerce akarsu olmasına rağmen bangır bangır bağırarak gelen susuzluğa “yağmur duası”ile çözüm ara. Su kesintisinden sonra hatta verilen suyun basıncından patlayan borulardan içme suyu sokaklara aksın. İnsanları kişisel tasarrufa yönlendirirken kamu ve özel sektör hangi bilimsel çalışmalarla önlem almıştır? Diş fırçalarken suyu kapatırsam bilmem kaç ton su tasarrufu yaparmışım, sevsinler. Sen ne yaptın ey sanayicim?Atığını derelere, göllere bırakırken neredesin? Sen ne yaptın ey devlet kurumları, belediyeler... Yeni bir dünya kuracak paraları kaldırımlara, kavşaklara, parklara, lalelere gömerken sen ne önlemleri aldın, hangi palnlamayı yaptın?

Denizlerimizi, şehirlerimizi kirlilikten koruyacak hangi planı yaptık ve uyguladık?Gönüllüler hariç bu ülkede çevre duyarlılığını öne çıkaran bir faaliyet var mı Allah aşkına? Ülkemizde bazı bölgelerede çöl iklimi başlamışken bununla hangi önlemlerle mücadele edileceğine dair bir plandan bahseden var mı? Orman yangınları bu ülkenin kaderi mi?

Trafik kazalarında hergün yüzlerce insanımız ölüyor ama yollarda denetim ve tedbir eksikliği gırla gidiyor. Ehliyet sahibi olup trafik polisine çorba parası(!) vermeyen insan oranını varın siz tahmin edin. Rüşveti bir gelenek haline getirmek bize özgü bir özellik olsa gerek. Resmi dairelerde, hastanelerde dahi rüşvetle, torpille, tanıdık olmaksızın iş yürütmek neredeyse imkansız hale geldi. 1000 yıllık bir çınarın kurtlanmış dallarıdır bunlar.

Uzaktan kumanda ile patlayan mayınlara karşı frekans bozucu teknolojiyi ABD nin elinden alamayarak hergün alev topunu insanların yüreğine bırakmak olacak şey değil. Ortadoğu ve AB ilşkilerinde ulusal çıkarlarımızı ve ekonominin iplerini dışarıdan yönlendirilmesine açık anlaşmaları imzalamak da neyin göstergesidir?

DPT(Devlet Planlama Teşkilatı) denen bir yapı varken ülkemizin dört bir yanında çürüyen inşaatlar, yollar, fabrikalar, tersaneler hengi plansızlıktan bu hale gelmektedir? DPT’nin Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisini uygulayıpta kalkınan bir kırsal bölge var mıdır?Duydunuz mu?

Bakire bir kızın altın dolu bir sepetle ülkenin bir ucundan diğerine güvenle gittiği Cengiz han geleneğinden gelen bir toplumun tüm bunlardan mevcut plansızlık, denetimsizlik ve disiplinsizlikle nasıl başa çıktığını görecek miyiz?

(*)Bugün 17 Ağustos.Marmara depreminde yaşamını yitiren kardeşlerimizin anısı önünde saygı ile eğiliyorum, dualarım onlarla... Mekanları cennet olsun.

 
Toplam blog
: 242
: 1784
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

1970 doğumluyum.Karadenizin bir sahil şehrinden, hayatın güler yüzlü tarafına tutunmak için İstan..