Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '11

 
Kategori
Siyaset
 

Plandan habersiz Köylü ve Tespit-i hal…

Plandan habersiz Köylü ve Tespit-i hal…
 

YORUMSUZ (RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR)


Köyün birine dadanmış yaban domuzları. Köylü panik içinde ne yapacağını bilemiyor. Tarlada kalmamış hayır. Gece dayanıyor kör olası, bakmadan gözünün yaşına. Talan ediyor önüne geleni.

Vallahi gerçek. Köyün adını vermek istemedim ki başları belaya girmesin zavallıların. Elde yok, avuç da yok zaten. Gece nöbetleri, domuz avları. Nafileye geçiyor. Domuzlar köylüyü alt ediyor. Bıçak kemiğe dayanıyor. Hadi ki aç kalacaklar.

Sonunda düşünüyor, taşınıyor ve devlete kafa atma kararı alıyorlar. Döşenip bir dilekçe, anlatıyorlar meramlarını ve içinde bulundukları müşkülatı. Koca hükümet, bulur bir çözüm nasıl olsa.

Bekleyecek tarla kalamadığından, domuz hepsinin anasını ağlattığından koyup kafayı yatıyorlar kulakları üstüne. Hükümetten gelecek haber yolunda.

Geliyor haber. Müşkülatları ulaşmış gerekli mercilere. Çözümünü de bulmuşlar. Bir ayı gönderiyorlar ki ne ayı. Domuzla baş edecek kadar güçlü kuvvetli. Üstelik eğitimli de. Hayvanat bahçesinde beslenmiş yıllarca. Gün görmüş, medeniyet tanımış bir ayı.

Köylü sevinçli, ne de olsa devlet gönderiyor ayıyı, var bir bildiği demek ki. Dağdaki ayıdan gelmeyen hayırı bekler oluyorlar, bahçeden gelecek ayıdan.

Ayı geliyor, bir tören düzenlemedikleri kalıyor. Köyde bayram havası, ama Ankara’dan gelen ağabeye değil, ayıya bu sefer.

Hayvanı salıyorlar dağa. Görevini bilir nasıl olsa. Domuzla savaşacak, köylüyü ve ürünü kurtaracak. Bir zaman ses çıkmıyor ayıdan. Korkuyor köylü. İşi gücü bırakıp takılıyorlar ayının peşine. Korkuyorlar öldüyse. Ne de olsa devlet malı. Dağda da olsa sahip çıkmalı. O tepe senin, bu dağ benim. Ayının peşinde telef oluyorlar.

Sonunda hiç sevinmedikleri kadar seviniyorlar bok bulduklarına. Ayının bokuna vasıl olunca. Garip yemiş ve yapmış. Demek görev üstünde zahar. Mutlulukları perçinlenmiş, emanet sağlam, dönmüşler köye.

Gecenin köründe, köyde bir koşuşturma kargaşa. Yataklarından fırlamışlar telaşla. Neye  uğradıklarını anlayamadan. O da ne? Domuzlar, kör olası domuzlar basmış köyü. Sanki kaldı yiyecek bir şey. Neden dört nala köye koştuklarını anlayamadan saldırmışlar silahlara.

Korkuyorlar ne de olsa can tatlı. Vermişler dom domu. Vermişler dom domu. Ortalık toz duman. Düşen düşüyor, domuzlar kaçmaya devam ediyor. Köylü iyice tırsıyor. Durmak yok ateş üstüne ateş.

Duman dağılınca ne görsünler, devletin emanet ettiği ayı boylu boyunca yatıyor. Köylü şaşkın, emanet yerde. Biçare, katmış önüne domuz sürüsünü yapmak için görevini. Köylü anlamadan, bilmeden planın detayını vurmuş ayıyı.

Şimdilerde korkudan ağızlarını çıt açmıyor köylünün. Devlet ayıyı öldüreni bulmak istiyor. Kamu malına zayiat verdiren ödeyecek bedelini. Ayıyı vurana ceza kesilecek.

Köylü sus, pus. Keşke ayının planını önceden söyleseydi devlet. Bizi eğitmedi ki, ayıyı eğittiği gibi. Nereden bilelim bir planı olduğunu zavallının.

Ayının planını bilmeyen köylü her türlü riskte. Domuzlar bir taraftan, devlet bir taraftan ensesinde.

Buyurun cenaze namazına…

 

Sağlıkla ve mutlu kalın 20/09/2011

Gülay Mustafaoğlu

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..