- Kategori
- Fotoğraf
Plasenta ve ciğer/ kadife ve tülden yapılmış kıyafetler.
Kıyafetlerden gözünüzü alabilir ve midenizin bulanmasına engel olabilir iseniz yüzleri okadar çok şey anlatacak ki size...
Ben biraz zorlandım açıkçası. Gözümü almaktan... Ama asıl niyeti de bu olsa gerek sanatçının. Öyle tokat gibi çarptı ki yüzüme o bakışlar.
Gidenler neden bahsettiğimi anlamıştır çoktan.
Gitmeyenler için açıklama yapmalıyım.
Hafta sonu Pınar Yolaçan'ın ''Meryem/Maria'' adlı fotoğraf sergisindeydim.
Yolaçan fotoğraflarında rönesans dönemine atıfta bulunmuş. Beyaz ve varlıklı kadınların portrelerinin yapıldığı bu dönemde, aslında herşeyin güllük gülistanlık olmadığını yüzümüze çarpmış. Dönemde varolan köle ticaretini vurgulamak amacıyla yaşları 27-90 arasında değişen afrika kökenli brezilyalı kadınları fotoğraflamış.
Sadece fotoğraflamamış lakin. Önce plesenta ve ciğer başta olmak üzere bir dizi sakatat ve saten, kadife tül gibi materyellerden oluşan kıyafetler tasarlamış.
Ardından onları Afrika kökenli kadınlara giydirmiş.
İşte yüzüme tokat gibi çarpan o giysiler içindeki afrika kökenli kadınların bakışlarıydı.
Kadın olduklarını, insan olduklarını unutmuş acı dolu, yorgun, bıkkın bakışlar ...
Asıllarının müzelerde sergilendiği, kopyalarının ise hala yapılmakta olduğu hoş çıplak beyaz rönesans kadınlarının bakışları o kadar anlamlı mıydı?
O fotoğrafları gördükten sonra o beyaz hoş ve nahoş kadın resimleri bana hiçbişey ifade etmedi. Hepsini bir bir sildim hafızamdan ve yerine Pınar Yolaçan'ın karelerini yerleştirsim.
Yolaçan'ı tebrik ederim.
Gerçek yaşamı bir de Pınar Yolaçan'ın objektifinden görün derim.
Yada o 22 kadının gözlerinden ...
4 Mayıs'a kadar Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde olacak sergi(Taksim / İstiklal caddesi)
Kaçırmayın derim ben.
Sevgilerle