Polis "in"

Polis”IN”…

Taksim Gezi Parkı olayları sonrasında Polislik mesleğine olan ilgi tavan yaptı; 7 bin kişilik Polis Meslek Yüksek Okulları kontenjanına tam 65 bin başvuru yapıldı.

-Taksim’de destan yazan polisler(!), Ocak 2013 tarihi itibarıyla 2714 TL. alıyor. (8/1 yeni mezun, evli iki çocuklu, aile yardımı alan polis memuru maaşı)

-Kullandıkları şiddet oranında, ya da şiddet oransızlaştıkça ekstra ikramiye alıyorlar.

- Polislerin haftalık çalışma süresi 40 saat olarak belirlenmiş. Günlük 8 saatten daha fazla çalışan polislere fazla çalışma ücreti ödenmesi,  Dini ve Milli bayramlarda mesai yapan polislerin ekstra ücret alması,  Fazla çalışma karşılığı ücret verilemediği durumlarda fazla çalışılan her 8 saat için polislere bir gün izin verilmesi ve bu sürenin yıllık izinlere eklenmesi, ekip ya da hizmet otolarında meydana gelen zararların  idare tarafından karşılanması gibi ek iyileştirmeler söz konusu. Meşru ve resmi olanaklardan bir kısmı bunlar. Hepsini yazmaya gerek yok…

Polislik mesleğinin aksine, askerlik mesleğine müracaatlarda büyük düşüş var, başvurular az olduğu için resmi rakamlara pek ulaşılamıyor. En çok rağbet Hava Harp Okulu’na. Onun da sebebi, pilotluk eğitimini aldıktan sonra askerlikten ayrılıp, özel sektörde yüksek maaşla pilotluk yapabilmek.

-Aynı  derece-kademe de Harp Okulu mezunu Teğmen maaşı 3000 TL.( Son zamanlarda subay maaşları Hükümet’in  açıkladığı maaş çizelgelerinde pek yer bulmuyor. Bu rakam http://www.kamudanhaber.com/kamu/askeri-personel/tskda-maaslara-dikkat-h146481.html sitesinden alınmıştır.)

-Askerin maaşı dışında bir avantası yoktur.

-Halk arasında “bedava lojmanda kaldığı, yediğine içtiğine para vermediği” gibi inançların aksine, her türlü ihtiyacını kendi maaşından karşılar. Bunu böyle bilen halk, Türkiye Büyük Millet Meclisi Lokantasında bir öğünlük birinci sınıf yemeğin kaça yendiğini bilmez…

-Polis okullarına yönelik başvurularda büyük yükseliş yaşanırken, Harp Okulları'ndan ise son beş yılda 2 bin 396 öğrencinin ayrıldığı görülüyor.

-Kara Harp Okulu’na müracaat eden öğrencilerin taban YGS puanları,   ancak meslek yüksekokullarının seviyesinde.

-Askerlikte mesai kavramı yoktur. İç Hizmet Kanunu der ki; “iş bitmeden mesai bitmez”. Kanunun 35’inci maddesini düzenleyenler bu maddeleri hiç görmezler.

-Bazı görevlerde 7/24 mesai yapan subay, astsubay, uzman erbaş, erbaş ve erler fazla mesai nedir bilmezler.

-Tatbikatlar, denetlemeler, operasyon görevleri sınırsız, ücretsiz mesai demektir. Evinize ne zaman gideceğiniz görevin bitimine bağlıdır.

-Nöbetlerden sonra dinlenme değil, “mesaiye devam” vardır.

-Terörle mücadele edip gerçek destan yazanlar ikramiye ile değil, terör örgütü üyesi olmakla suçlanır, cezaevinde süresiz kalmakla ödüllendirilir…Onlar "sayın" gerillalarla mücadele etme saygısızlığını gösterip, onların canına kast eden "vatan hainleri"damgasını yemişlerdir.

-Eski bir Genelkurmay Başkanını “Terör Örgütü Lideri “olarak yargılandığına şahit olan askerlerde ve “asker olmak yerine polis olmayı tercih eden” gençlerde, “gelecekte terör örgütü üyesi olarak yargılanır mıyım acaba” korku ve endişesi vardır.

-Asker, her fırsatta bizzat devleti idare edenler tarafından itibarsızlaştıldığı için, halkın nazarında da itibarını kaybetmiştir.

Askerlik mi?

Out, out. Son yıllarda maalesef böyle…

02.07.2013. 16.00