Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Polis ve biz...

Polis ve biz...
 

Bu gün AB hazırlığı içersinde olan Türkiye'de ki bir birimi ele almak istiyorum.
Burada bu birimin ne gibi görevleri olduğunu, Avrupa kriterleri içersinde ki; ne gibi değişiklikler içersinde olduğundan bahs etmiyeceğim.

Benim merak ettiğim konu bizim onlarla olan ilişkimiz. Yukarda bir karakol görüyoruz. Bu bizim semtimizde olan karakollar dan bir tanesi. Önünden hep geçeriz .Belki içimizden çoğu içersini bile tanımaz.

Kapısında eli silahlı, nöbet bekliyen kişiyi yan gözle süzer onun yanından geçer gideriz.

O ünüformanın altında bir babanın veya bir annenin olduğu aklımızın içinden bile geçmez. Veya kim bu ünüformalı insanlar diye merak etmemeye gayret ederiz.
Neden bu merakımızı yenmek için içeri girip onları yakından tanımaya çalışmayız.
İzindeydim bir karakolun önünden geçerken kapı daki nöbet bekliyen polis memuruna selam verip hatırını sordum.Bir garip baktı yüzüme, gayet kibar, bir şey mi istediğimi sordu.

Bende gayet sakin bir şekilde selam verdiğimi söyledim. Birden yüzünün şekli değişti, gözlerinin içi güldü sanki ona bir çiçek, bir hediye vermişim gibi sevindi.
Ben doğru kapıya yöneldim. Beni bir başka memur karşıladı. Ne gibi yardımda bulunabileceğini sordu. Bende kendilerine geçerken uğradım. Bir çaylarını içip hallerini hatırlarını sormaya geldim dedim.

Şaşırmıştı bir dakika diye müsade alıp beklememi söyledi. Kısa bir zaman sonra, sonradan oranın amiri olduğunu öğrendiğim zat beni odasına davet etti. Bana dönerek ne gibi yardım edebileceğini sordu.

Bende kendimi tanıtıp tam aksine, bizim size ne gibi yardımımız dokunur diye sordum.

Gözleri dolu dolu olmuştu. İlk önce sakın çocuklarınızı Polisle korkutmayın diye söze başladı.

Belki bir saat kadar oturduk, konuştuk bizden o kadar dertliler ki sakın bana sormayın, uğrayın onlardan dinleyin. Cok kibar insanlar onları bir öcü gibi görmediğimiz müddetce.

Size birazda buradan bahs edeceğim. Burada Polis çok serttir. Aynı zamanda bilinçli ve kibardır. Bu size bağlıdır.

Vatandaş olarak kanunlara riyaet ettiğiniz müddetce, onunla her hangi bir probleminiz olmaz.

Sizin hatta çok da işinize yarar günlük yaşamınızda.

Her semtin bir Kontak memuru vardır. Tıpkı yandaki resimde ki gibi. Her sabah bisikletine, hava nin durumuna görede. Yürüyerek semtin içinde dolaşmaya başlar.
Bu sizin Polis le aranızdaki elçi gibidir. Yanlışlarınızı gördügü zaman ikaz eder .En son bilgileri size aktarır. Şikayetlerinizi dinler. Sizi rahatsız eden unsurları hemen yetkili mercilere bildirir.

Okul önlerin de çocuklarınıza gelebilecek kötülüklere karşı tedbirler alır.O kul yolunda onların hareketlerini izler.

O semtte hırsızlık vakaları oluyorsa nasıl bir tedbir almanız gerektiğini size uzun uzun anlatır. Hatta kapınızın nasıl bir kilide ihtiyacı olduğunu bile .

O artık sizin gözünüzde bir Polis değil semtinizin koruyucu meleğidir. Sokağa çıktığınız zaman o babacan insanı gözünüz arar.

Okulun önünde süpheli insanlar gördügünüz zaman cebinizden hemen onun kartvizitini çıkarır bir telefonla durumu bildirirsiniz. Bundan sonrası ona aittir, o ilgili yerlere anında bildirir gereken tedbir bir saat içinde alınmıştır.

Siz farkına bile varmazsınız. Bu aynı zamanda sokağınız için de geçerlidir.
Bilmem anlatabildim mi.

Çocuklarımız halen anlamadığım servis arabaları ile ki, bu da bütçenizin bir kısmına ortak oluyor. Veya anne babalar eşliğinde okullarımıza çocuklarımız gidip geliyor. Burada böyle bir durum yok, çocuklarımız ya yürüyerek, veya toplu taşımacılıkta kullanılan vasıtalara biniyorlar.

Karda yağmurda hep bu düzen işliyor.

Burada okulların kar yüzün den kapandığını hiç hatırlamıyorum. Her mülk sahibi kapısının önünü en geç saat sabah 7 den evvel temizlemiş olması lazımdır. İster bu işlemi kendi yapar veya apartman görevlisi, bu işleri üzerine almış Firmalar .Genede kendisi sorumludur.

Bu bizim babacan Polis kardeşimiz tarafından kontrol edilir. Alacağınız ceza çok ağırdır. 1000 € eğer düşen veya yaralanan bir kişi varsa bu birkaç katına kadar çıkar.

Sakın orası Almanya diye başlamayın.

O semtin insanları sizlersiniz. Sivil toplumu sizler temsil ediyorsunuz.
Tek olsanız bile lütfen aynen benim yaptığım gibi semtiniz karakol'unu ziyaret edin onların bir çayını için isteklerinizi onlara iletin. Onların söyliyeceklerini de aynen uygulayın.

Çocuklarımız bizim. Polisimiz de bizim. El ele kötülükleri semtimizin dışısına çıkaralım.


Saygılarla.

 
Toplam blog
: 271
: 1289
Kayıt tarihi
: 20.02.07
 
 

Bütün canlıları seven, kendi penceresinden yaşamı anlamaya çalışan, onlardan bir şeyler öğrenmek ist..