Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Polislerin gözyaşları

Polislerin gözyaşları
 

Yeni yılın ilk haberlerinden idi. 440 polis 3 ay süren bir operasyon sonucu 33 kişiyi hırsızlık yaptıkları iddiası ile tek tek yakalamış, 4 gün boyunca sorguya çekmiş, fakat zanlılar tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişlerdi. Zanlılar adliyeden çıkarken polislere 'Hayvan çalıp adliye önünde keseceğiz' diye laf atarken bunun üzerine bazı polisler sinirlerine hakim olamayıp ağlamışlardı.

Öncelikle, haber salıvermenin hukuki gerekçesini bildirmemesi açısından eksik bir haberdi ve , bu duruşu ile, verilen hükmün kamu vicdanında yarattığı adaletsizlik duygusuna hitap etmekte idi. Tepkiler de olağan olarak bu yönde gelişmişti. Benim kısıtlı hukuk bilgim çerçevesindeki tahminim ise 'suçüstü' yapılamadığı için tutuksuz yargılanmak üzere salıverildikleri olmuştu. Sonuçta , anladığım kadarıyla, kanun önünde suç sayılabilecek nitelik veya nicelikte delil yetersizliğinden 3 ay boyunca 400 kişinin yaptığı mesainin karşılığı alınamamıştı.

Burada unutulmaması gereken bir nokta var. Aile, okul, işyeri veya devlet gibi kurumlar çatısı altında yaşayan insanlar, o kurum ile ilgili kanun ve/veya kuralların belirlediği koşullar altında özgürce faaliyette bulunabilirler. Yaşam dinamiğinde kanunları koruyucu nitelikte görev yapan birimler de aynı şekilde , kanunlar ile belirlenmiş koşullar çerçevesinde, görevlerini yerlerine getirirler. Benim düşüncem, eğer bu operasyonda, kanun önünde suçun sabit görülmesi için yeterlilik arz edecek veriler eksiksiz tespit edilseydi, operasyon bu verilerin tümünü elde etmeden başlamaz veya sonuçlandırılmazdı, ve dolayısı ile operasyon, emeği geçen 440 polisi umutsuzluğa ve tatminsizliğe sevk edecek şekilde sonuçlanmazdı.

Bu tabii ki, 'Kontrolsüz güç, güç değildir' cümlesinin işaret ettiği olgular için sadece bir örnek ve bu örnekleri hayatın bir çok alanında gözlemekteyiz. Yeteneklerin ve işgücünün etkin şekilde kullanımı, faaliyet gösterilen alanın kapabilitesinin, kurallarının ve üzerine kurulduğu değerlerinin özümsenmesi ile en efektif şekilde mümkündür. Ülkemizin ve endüstrimizin dinamiklerinde yönetim kademesinde bulunan kişilerin bu değerlere sahip olması, sorumlu oldukları dinamiklerin çıkarınadır. Tabii içinde bulunulan dinamiğin kapabilitesinin ve değerlerinin özümsenmesi verimlilik ve başarı için tek başına yeterli değildir. Sonuçta herhangi bir kurumda belli bir topluluğu yöneten kişiler;

1-Yapıya uygun iş seçimi

2-Organizasyonel yapılanma

3-Her iş için en uygun çalışan tayini

4-İş'in hedeflenen tarihe kadar bitirilmesi

gibi yetenekleri ile değerlendirilirler. Bu dört adımda ulaşılan başarı, her adımda görev alan çalışan motivasyonu ve verimliliğinin artmasında önemli rol oynar. Bireysel tatminin ve gelişime olan inancın, organizasyonun her alanında yüksek tutulmasının sağlanması da bu adımlarda başarıya ulaşmak için önemli etkenlerdir.

Özet olarak,

Başarıya giden yol; yol'un tipini, yoldaki tümseklerin ve çukurların yerlerini, yol boyunca varolan çıkmaz sokakları ve asıl olarak yol'un nereye gittiğini bilen, daha da mühim olarak bu bilgileri o yol'u giderek öğrenmiş kişiler ile kısalır.

 
Toplam blog
: 89
: 618
Kayıt tarihi
: 16.12.06
 
 

İlk kitabımı, 'Pal Sokağı Çocukları'nı okuduğumdan beri yazıyorum. Yazmak beni o çocuklar gibi öz..