Pompala Behçet pompala

“İngiltere Merkez Bankası ülkenin mali sistemine 75 milyar sterlin daha pompalama kararı alırken, Merkez Bankası'nın Başkanı Mervyn King ülkenin belki de tarihinin en ciddi mali kriziyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

King yaptığı açıklamada, ‘Bu en büyüğü değilse bile en azından 1930'lardan sonra karşı karşıya olduğumuz en ciddi mali kriz’ dedi. Banka şimdiye kadar hükümet tahvili gibi varlıkları satın alarak piyasaya nakit akışını artırma, bu şekilde de bankaların birbirine borç vermesini teşvik etmek için ekonomiye 200 milyar sterlin tutarında para pompaladı.”

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1065647&Date=08.10.2011&CategoryID=80

Demek ki AB’nin 1 trilyonuna ve ABD’nin 1 trilyonuna, tekil ülkelerin 1 trilyon dolarını daha ekliyoruz.

Ancak bu paralar ne yatırıma, ne işsizliği azaltmaya gidiyor. Sanal piyasanın yine kendi içinde dolanıp duruyor.

Varılacak yer şu:

% 20 kronik işsizlik ve % 20 emeklinin hiçbir işe yaramayan maaşları. Sonuç: Açlık sınırı % 40-50.

Karşı-devrimlerin de devrim yaratibileceğini daha önce imlemiştik. Bu, neo-globalizmin ve neo-liberalizmin çalışan haklarındaki karşı-devrimine karşı bir devrimi zorlayacak.

Dikkatinizi çekeriz: Bunlar, Arap baharındaki ne istediğini bilmeyen ve eline ne tutuşturursan razı olan tipler değil. Bunlar, 250 yıldır kendi kanını mücadelede dökmüş ve 10 kuşaktır işçi olan bir kitle. Ortalama eğitimleri de 11 yıl. Gerektiğinde dünyanın en işlevsel akil adamları da en yüksek internet hızıyla onlara hizmete hazır.

Zenginler ve onları tutan % 50 ile, fakirler ve fakirleri tutan % 50: İşte, savaş ve devrim diye, ben buna derim.

Dipnot: Bu arada, 2010-2030 arası tüm olası olgular (devrim, karşı-devrim, darbe, iç savaş, hallk isyanı, ateşkes, geçici uzlaşma, hak kazanımı, hak yitirimi, vd) arasında, tüm kaotik rotaların birkaç kez geçildiği, bir tarih-olay haritalama dönemi olacak. Bunu not düşmek gerekli artık.