Popo temizleyiciler...

Perşembe gecesi BEA isimli televizyon kanalında bir belgesele rastladım.

Okyanustaki adalardaki farklı canlıların yaşamları konu edinilen.

Belgeselin bir bölümünde adada yaşayan iguanalardan söz ediliyordu, görüntüler eşliğinde.

Yaşamak için; evrim geçiren bir iguana türü, aynı zamanda denizde de yaşayabilmeyi öğrenmiş.

İgunalar adadaki kayalıklarda güneşlenerek vucut ısılarını yükseltiyorlar...

Sonrasında da denize girip, yarım (hatta bir) saat kalarak denizin dibindeki kayalıklardaki yosunları yiyerek besleniyorlar ta ki vucut ısıları soğuyana kadar...

Bir adada yaşayan deniz iguanalarının vucutları kayaların renginene, kahverengiye ...

Başka bir adadaki aynı türün kara iguanaları da bulunulan doğanın rengi olan yeşile dönüşmüş...

Belgeselin bu bölümü ile ilgili (şu ana kadar) felsefe ile ilgili herhangi bir yorum aklıma gelmedi açıkçası...

***

Ancak;diğer bölüm  çok daha ilginç geldi bana...

Şöyleki;şimdiye kadar blogda "mutabakat" ile ilgili birden fazla yazımda örneklemelere gittim ve "Mutabakat" isimli bir yazım (da) oldu benim...

Sıkça dile getirdiğm  bir sözü bir kez da tekrarlamak isterim:

"Doğa hangi görüş ve düşünceleri öne çıkarmak istiyorsak bu konudaki örnekleri sayısız seçenekler arasında bize sunar..."

Diyerek bir başka adadaki kuşların yaşantısından söz edelim.

(Mutabakatın bir örneğidir timsahın ağzının içine kadar giren kuşu yememesi. Farklı türler arasındaki bir anlaşmadır bu.Kuş timsahın dişlerini temizler, karnını doyurur... Karşılığında da rahatlamış ve temizlenmiş olan timsah aç olsa bile o kuşu yemez...)

Büyük bir kuş dalda konuşlanmış, küçük başka  bir kuş ise onun gerisinde, malum yerine gagası ile saldırıyor...

Önceleri bu iki kuş türü arasında müthiş bir "mutabakat" varmış...

Büyük kuş, küçük kuşa gerisini temizlettirirmiş...

Küçük kuşta zahmetsiz bir şekilde karnını doyururmuş...

Biri temizleten...

Diğeri de temizleyen...

Geçinip gitmişler yıllarca...

Evrimleşme sürecinde;küçük kuş türü başka bir şeyi daha keşfetmiş...

Büyük kuşun gerisindeki "pisliklerle" beslenmektense, yine aynı şekilde yaklaşıp, kan ile beslenmeyi öğrenmiş...

Büyük kuşun gerisi gagalanmaktan dolayı kan-revan içinde...

Birkaç kanat  ve kuyruk hamlesi ile küçük kuşu savuşturmaya çalışsada nafile...

İzlerken anlayamadığımız,belgeselde de cevabını bulamadığımız, bu eylemler sırasında büyük kuşun daha farklı bir yolu (örneğin uçup gitmek gibi)neden izlemediği?

(Belkide yılların verdiği alışkanlık ve beklentilerden vazgeçememektir...)

Büyük kuşlar, vampire dönüşmüş bu küçük kuşların saldırıları sonucu(hasar görselerde) canlarından olmuyorlar.

Ancak; onların yavruları o kadar şanslı olamıyor ne yazık ki...

Bir çoğu kan kaybından ölüyor...

Kıssadan hisse

Ya da olayın felesefesi mi?

Varın onları siz(ler)düşünün...

Ben başlığa takılı kaldım...

Hijyenik bir üründen söz eder gibi oldu sanki..

Oysa ki; daha "hard" olabilirdi örneğin...