Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '06

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Popüler kültürle yaşamak !

Ben çalışırken müzik dinlemeyi çok severim. Dün akşam da bilgisayarımda çalışırken, radyo dinlemekten sıkıldım ve radyomun fişini çektim. Sonra eskilerden dinlemek istedim. Internet üzerinden aradığımı da buldum sonunda, ilk önce Fikret Kızılok’a takıldım. Bir-iki şarkısı derken, bütün albümlerini dinleyivermişim. Birçok şarkısında geriye gittim, bir kez daha haz aldım. Hele bir şarkısı vardı ki, ne kadar güzel, ne kadar duru :

haberin var mı ?/terk etmedi sevdam beni/aç kaldım/susuz kaldım/geceler gecelerce

yastığımda düşümde içimdesin/bir hain bıçak gibi kalbimdesin/dermanım yoktur bilirim.

tütünsüz, uykusuz kaldım/ terk etmedi sevdam beni..

Ne güzel yorumlamış Ahmet Arif’in bu güzel şiirini Kızılok. Bugünlerde, Funda Arar’dan dinlemekte bir o kadar güzel ama Fikret Kızıloktan dinlemek çok güzeldi.. Sonra düşündüm, neden ortalarda yok bu sanatçı ? Neden albüm üstüne albüm yapmıyor? En doruğundayken müziğin, neden inzivaya çekildi ?

Sanatçının inzivaya çekilmesi olmaz diye de yanıtladım soruyu.. Çünkü, sanatçı üretiyorsa ve belli bir akımı, ideolojiyi benimsiyorsa, dimdik ayakta durmalı. Bence o da öyle yapıyor. Dimdik ayakta !.. Ortalarda gözükmemesinin sebeplerinin başında bence popüler kültür’ün malzemesi olmak istemeyişinden kaynaklanıyordur diye düşünüyorum. Çünkü, popüler kültür öyle menem şey ki ;bir gece de sizi ünlü yapar, bir gece de dibe indiriverir. Bir günde şaşalı partilerin gözdesi olursunuz, birkaç günde albümünüz hazırlanır, oldukça popüler olur, bir süre radyolarda barlarda çalınır, sonra bir dizide oynarsınız, arkasından bir film yapılır. Ama sonra ? Eğer üretemiyorsanız adam akıllı, tüketicileri de yanınızda tutamazsınız. Bir süre sonra yok olursunuz ?

Popüler Kültür müzikleri, büyük ölçüde tüketim nesnesi olarak üretilmiş ya da böyle olmamasına karşın bir süre sonra bu tür bir özelliğe bürünmüş, biçimi kendine özgü sektörel işleyişin ölçütleri içinde yapılandırılan ki söz konusu ölçütlerin oluşumunda temel alınan değerler, belirli bir toplu kesimin kültürü içindeki beğeniye dayanmayıp, büyük ölçüde bileşik kültüre ait müziklerdir.

Ülkemizde popüler kültür ürünleri, özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde renklenmiş, nesne ya da görsel açıdan geniş bir çevreye seslenir olmuştur. Popüler kültüre ait sanatsal ürünlerin çoğalmaları ve toplumun her kesiminde giderek yaygın hale gelmesi Avrupa'da nasıl sanayi toplumu içinde somut biçimde yaşanmışsa, ülkemizde de sanayileşme çabaları ve ona bağlı olarak gelişen hızlı kentleşme, toplum içinde kendine özgü popüler kültürel bir atmosfer yaratmıştır.

Peki Popüler kültürün etkili olduğu geniş kitleler bu kültürden ne istiyor ? Bu kültürün örneklerinin onların kolay anlaşılır olması, onların kalbine, eğitim durumlarına, ekonomik durumlarına hitap etmesi, doğrudan kavranması ve derinlik gerektirmemesi, böylece sorgulama istememesi şeklinde belki özetlenebilir. Zaten kimse de sorgulamıyor, içeriğini, sanatsal değerini, ne zahmetler verildiğini.

Hızla değişerek ilerleyen yeni kültürel oluşumlar, “popüler kültüre ait sanatsal üretim” gibi metalaşmış sanatsal ürünler anlamına gelen üretimler için elverişli ortamları oluşturmaktadırlar. Bu da beraberinde entelektüel kesim’in sanat anlayışına uymayan bir sanat eseri, toplumun genelinin kabul edeceği bir “sanatçı “ tanımlamasının içini doldurmayan bir sıfat ortaya çıkarıyor. Bir bakıyorsunuz, popüler kültür müziğinin bir neferi olan biri “ Allah belanı versin” yada “ arabada beş, evde onbeş” gibi şarkılarla ününe ün katıyor, o tv programı senin, bu benim deyip kanal kanal dolaşıyor. Sonra da kendilerine sanatçı etiketi yapıştırıyorlar ve hatta albümleri binler satabiliyor.

Popüler kültür ve bu kültüre ait müzikler (popüler müzikler) ülkemizde, böylesine bir atmosfer içinde oluşup gelişirken, toplumun her kesiminde büyük bir hızla yayılmış; 2000'e ulaşıldığında toplumun tamamına yakın bir orana ait müzik beğenisine yanıt verme onu yönlendirme gücünü yakalamıştır.

Popüler kültürün müziği, yozlaşmış kültür parçacıklarını barındırır kendi içinde, çünkü o kaynaktan beslenir. Bu temaları alarak da kendi kültürünü yaratır. Adı da ya ona göre olur. Bunun ismine ne derseniz deyin.

Ama popüler kültürün temalarını alarak, iyi işlerseniz, iyi ürün ortaya çıkartabilirseniz, bunu da alabilecek, insanlar vardır bu ülkede. Hatta bunları çıkartmak da lazımdır, zira alt kültürlerden sıyrılıp, üst kültürlerde var olabilmeleri için bu gereklidir. Zira, bu yapılmaz ise, bu insanlar o kültürün içinde kaybolup giderler. Tıpkı, bir günde meşhur olup, bir albümden sonra ortalarda gözükmeyen şarkıcılar gibi..

Popüler kültürün müziğine ait örnekleri hep beraber görüyoruz. Ama bu müziğe olan merakı ve istekleri şarkıcı yarışmalarında daha iyi gözlemlemek mümkün. Alt kültürde yaşamak ayıp değil ama kayıp da değil, alt kültürün yozlaşmışlığına oynarsanız sürekli, siz de eseriniz de yozlaşır. Çünkü, zaman artık yoz olmayı gerektirmiyor. Zaman iletişimi gerektiriyor, gelişmeyi gerektiriyor. İletişim de beraberinde kültür farklılıklarının ortadan kalkmasını gerektiriyor.

Yoz bir kültür mirasçısı olmamak dileğiyle..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..