Popüler tarihçilik bilimsel tarihe karşı

Bilim adamlığı zordur. Çilelidir. Emek ister bilimsel eser üretmek. Gergefin ipleri gibi ilmik ilmik öreceksin verileri sabırla. Ocakta yanacağını bile bile eğri odun taşımayacaksın dergaha. Tabtuke Emre’nin dergahına odun taşıyan Yunusçasına... Öyle üretmiş eskiler. Osman Turanlar, İsmail Hakkı Uzunçarşılar, Abdülbaki Gölpınarlılar, Cengiz Orhonlular, Mustafa Akdağlar, Faruk Sümerler... Ve daha niceleri. Böylesine titiz bir çabanın ürünü olarak vücuda getirmişler eserlerini. Olumsuzluklar içinde üretmişler. Sobalı cumbalı evlerde daktilo başında geçen uzun kış gecelerinde sobanın üstünde sürekli kaynayan çaylarla etmişler sabahı. Kütüphane köşelerinde arşivin tozlu raflarının arasında bir dedektif titizliği içinde iz sürerek geçmiş ömürleri. Bu titizlik nedeniyledir ki onlara nasip olmuş ciltlerle dolusu Selçuklu Tarihini, Anadolu Beyliklerini, Doğu Anadolu Türk Devletlerini, İlk Müslüman Türk Devletlerini ve Osmanlı’yı yazmak.Öncü olmuşlar tarihin her alanında. Arkadan gelenler onları takip etmiş hep. Ha bir de yıkılası hanede evlad ü iyal kaygısı olmadan kaleme almışlar devasa külliyatları. Kendilerini bilime vakfetmişler de ondan. Aldırmamışlar yokluğa yoksulluğa. Bizim gibi ham ervahların ucuz bahanelerinin hiç biri girememiş dünyalarına. Bilinenin felsefesini yapmak gibi kaçamak yollara sapmak yerine bilinmeyeni bulma yolunda harcamışlar zamanlarını.

Ya şimdi… Şimdi her türlü imkana rağmen bir Uzunçarşılı, bir Osman Turan neden çıkmıyor? Neden popüler tarihin kıskacı altında ateşe doğru uçuşan yıldız böcekleri gibi herkes medyanın cazibedar parıltılarına doğru koşuyor? Nedeni gayet basit. Post modern toplumların tüketim alışkanlıkları insanların uzun nefesli çalışma yapmalarına engel oluyor da ondan. Maalesef bu engel de milli varlığın en önemli parametleri olan tarih araştırmacılarını tembelliğe ve tenperverliğe itiyor. Hal böyle olunca popüler kültürün ürettiği medya yıldızlarından başka ciddi bilim adamları da çıkmıyor ortaya. Elin adamı Osmanlı tarihi ile ilgili en yetkin uzmanları yetiştirirken bize de bön, bön bakmak düşüyor maalesef. Allah sonumuzu hayır etsin.