Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '15

 
Kategori
Sinema
 

Porno Filmlerin Feminist Yönetmeni

Zamanlar değişti.

Bu da oldu:

“Kendini feminist olarak tanımlayan Erika Lust, 'Porno film çekmeye, izlemek istediğim gibi pornolar olmadığı için başladım' diyor.”

http://www.radikal.com.tr/kultur/porno_filmlerin_feminist_yonetmeni_erika_lust-1324450

Dakka bir, kendi kalesine gol bir:

Pornonun güzel yanı, bilindik değil, bilinmedik ve çekici olabilmesidir.

Haa, şu olabilir:

Feminist hanım porno yönetmenin fantazya dünyası epeyi geniştir, çeşit yapar ortaya 2,5 karışık, o zaman olur.

Söyleşiye ve alıntı artı yoruma devam:

“Geleneksel pornoda bedenler hangi noktada kişiliksizleşiyor?

Bağlam da yok. Karakterler ve hikâyenin açılımı da önemli...”

Zamanında bu sorun, ünlü makinist abimiz tarafından doğaçlama montaj ile halledilirdi.  Sonra da izleyici bağırırdı: “Makinisstt, parçaa...”

“Porno oyun mu? Gerçek seks mi? Kadın için? Erkek için?

Linda Williams’ın kitabı Hard Core’a göre porno cinsellikle ilgili bir söylem yaratır ve kadınların cinsel özgürleşmelerinde bir araç olarak kullanılabilir.”

35 yıl önce ben de öyle düşünmüştüm bir erkek olarak ama 20 kadın ertesinde öyle olmadığını veya olamadığını yaşadım ve gördüm. Yani, bazı kadınları porno film bile özgürleştiremiyor.

“Kabul edilebilir pornonun sınırı nerede başlıyor?

Kadın bakış açısını / zekâsını dahil eden porno kabul edilebilir olandır.”

Hayır, hayır, hayır.

Kabul edilebilir bir porno yoktur, çünkü kabul edilemez bir porno yoktur. Porno filmlerin yaptığı herşeyi, porno filmler yokken insanlar yapmıştı zaten. Porno filmler yokken de, röntgencilik vardı zaten.

“Geleneksel pornoda kabul edemeyeceğiniz şey nedir?

Kadını veya erkeği rızaları alınmadan obje gibi resmeden / aşağılayan / illegal veya rahatsız edici aktivitelere sokan bir filmi kabul edemem.”

Rıza mı?

Kim neden çalışmaya rıza göstersin ki?:

Madende çalışanlar ne kadar rızalı ise, porno çekenler de o kadar rızalı sayılır.

Kim neden fuhuşa rıza göstersin ki?

Kim neden porno çekmeye rıza göstersin ki?

Kim sevişmesinin seyredilmesine rıza göstersin ki?

Bu piyasadaki insanların % 99,99’u bu işe ekmek veya pasta parası için yapıyor (pasta parası bölümü, sınıf atlama ve kolay para kazanma konusunda).

“Kadın ve erkeklerin porno izleme oranları ve tercihleri için ne söylemek istersiniz?

... benim sitemi, yani XConfessions ve Lust Sinema ’yı düşünürsek, neredeyse bu oran 50 / 50.”

Bunu da onyıllardır önesürüyoruz. Zaten, olağan olan da bu.

“Filmleriniz porno algısını değiştirecek mi?

Kesinlikle. ... Benim filmlerim ... tahrik ediyor.”

Valla, onu hemen tüm porno filmler, yönetmenler ve oyuncular beceriyor. Her birinin ayrı alıcısı var, ayrı konu (250 kiloluk kadın oyuncunun bile var örneğin). Sonuçta, kurtlu baklanın da kör alıcısı olurmuş, hanım kızımızın da alıcısı oluşmuş gibi.

“Geleneksel feministler işlerinize nasıl tepki veriyor?

Birçok feminist hâlâ negatif yaklaşıyor. Porno konusu feministler arasında epey tartışmalı. Kadına karşı şoven ve şiddet içeren bir pratik olduğu düşünülüyor. Destekleyici olanlar da var. Seks pozitif feminist hareket de (pro-seks feminizm) an be an büyüyor / ilerliyor.”

Yani, maç % 50-50 ortada. Maç 90 dakka, hakemde hafif yumuşaklık var, maçta sünme yapabilir, sonuç belli olmaz.

“Hangi noktada bu işi yapmaya karar verdiniz?

Barcelona’da aldığım yönetmenlik dersi için kısa film çekmem gerekiyordu. Böylece 2004’te ilk filmimi yaptım: The Good Girl. Klasik pizzacı pornolarına dayalı mizahi bir sözü vardı. İsveç’te büyümüş ve siyaset bilimi çalışmış biri olarak feminizm ve pornografi arasındaki diyaloğun farkındaydım. Doğal olarak kadın temsilleri ile ilgili tartışmalara ve filmlerdeki güç mücadelesine dâhil oldum. Her zaman izlediğim ana akım porno örnekleriyle hayal kırıklığına uğramışımdır. O zaman ‘Neden izlemek istediğim gibi pornolar çekmiyorum’ diye düşündüm.”

Selçuk Erdem karikatüründeki zebaninin cehennmedeki hanım kıza söylediği gibi: “Abla bir bardak çay veriim, açılırsın.”

“Tanımadığınız kişiler nasıl tepki veriyor?

Genelde çok pozitif.”

Şahin K.’nın aldığı tepkilere bakılırsa, zamanlar epeyi değişmiş.

+

Açımlamalar:

Erkeklik yaşamımın son 35 yılında pornonun b.ktan ve aşağılık bir şey olmadığını herkese anlatmaya çabaladım ve maçolukla suçlandım. Şimdi aynı şeyi, kadın feminist bir porno yönetmeni söyleyince, belki moda olarak inanırlar.

Alaturka üniversite mezunu kadınlar sekste öyle bir kastırıyorlar ki porno dahil, hiçbirşey onların duygularını ve vajinalarını gevşetemiyor ve bunun sorumluluğu da erkeklerde değil, kadının kendisinde. Bunu, ister pornolu, ister pornosuz yapmak durumundalar. Yani, tam-yaşamak gibi bir hayalleri varsa, hala beyaz atlı prenste kalacaklarsa, kendileri bilir, frijidizme devam.

Beni en çok şaşırtan ise G-7 ülkelerinin tripıl açmazı.

1968 gözgürlük dalgasanı yaşadılar.

Kadınlar artık tek başına yaşama özgürlüğüne ulaştı.

Üçüncü ve n. cinslere özgürlüklerini kazanıyor.

Da, geri kalan heteroların hepsinin seksinde daha çoook şey eksik:

Seksin yalnızca seks olduğunun, 90 yıllık yaşamın, 18-54 yaş arasındaki, yalnızca % 40’lık bölümünde işe yaradığının hala ayırdına varamadılar. Bunu böyle kabul edince, zaten seksin eksik bir insanilik olduğu görülüyor: Yaşam boyu düşünebilirsiniz ama yaşam boyu sevişemezsiniz.

O zaman beyninizle sevişmeyi öğrenin insan kardeşlerim ya da ondan vazgeçin, aseksüellik ve nötroseksüellik çoktaan yerleşti bile kültürlere...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..