Pornografik hayatlar..!

Kapitalist-sekülerist yaşam felsefesinin yarattığı gayr-ı meşru çocuktur porno..! Canlı doğasının gereği olan "cinsellik" in istismarı ve meşru ölçülerin dışına çıkarak meta haline getirilmesiyle, "verimli" bir sektör haline getirildi pornografi.. Pazarlayanlar için verimli ancak alıcılar için zararlı bir meta..!

Tüketime dayalı Kapitalist ekonomi sistemi, varlığını sürdürmek için, insanların tüketme güdüsünü sürekli dürtüklemek zorundadır. Bunun için, ürünlerin "ambalajlanması" ve "reklam" nerdeyse ürünün kendisinden daha önemli hale gelmiştir bugün. Artık söz konusu olan, insan ihtiyaçlarının giderilmesi değil, asla bitmeyecek bir "ihtiyaç" patolojisi yaratmaktır.

Kapıtalist sistem bunu başarmıştır. Günümüz insanı, ihtiyaçlarını kendisi belirlemiyor; ihtiyaçlarımız üretim ve tüketim sarmalındaki "satıcı" lar tarafından belirleniyor. Aslında bu durum tüketimin pornolaşmasından başka bir şey değildir.

Cinsellik de insan ihtiyaçlarından biridir yaratılış gereği.. İhtiyaçları sonu gelmez tüketme hırsına dönüştüren Kapitalist yaklaşım, elbette cinselliğe de el atacaktı. Çünkü cinsellik alıcısı çok, verimli bir sektördü.

Diğer ürünlerde yapılan ne idiyse, cinsellikte yapılan da odur; insanlara daha fazlasını sunmak..!

Daha fazlasını sunarak, bunları yeni ihtiyaçlarmış gibi yutturmak..!

Pornografik ticaret, aslında insan arzuları üzerine oynanan ticari bir oyunken, aynı zamanda insan ruhunu çürüten tehlikeli bir hezeyan olmuştur. Bunun iki yönü var; birincisi porno tamamen fictif(hayali) bir sunumdur. İkincisi; insan tabiatını aşan aşırılıklar barındırır.

Porno'nun hayali bir sunum olması, onu izleyen gençler üzerinde kendi kendini tahrip eden bir negatif enerji oluşturması demektir. Çünkü çoğu zaman, pornoyla kabaran şehevi arzuları kanalize edecek durumu yoktur gençlerin. Bu hal, geri tepmeli bir silah gibi, hem psikolojik, hem de biyolojik anlamda gençleri bitirmektedir.

Porno'nun insanın yaratılış ölçülerini aşan sunumlar olması da tıpkı birinci etkisi gibi, porno'ya hedef olan kitleyi ahlaki anlamda yıpratmakta, için için çürütmektedir.

Bizim dinimiz de örfümüz de cinselliğe sıcak bakar. Yani İslamiyet meşru anlamda cinselliği teşvik eder. İnsanların evlenerek hem bir aile oluşturmaları, hem de meşru cinsel hayatları olması, Allah'ın emri ve Peygamberin sünnetidir. Ancak pornografi başka bir şeydir. Yukarda değindiğim gibi, porno, cinselliğin zorlanması, gayrı meşru ölçülere götürülmesidir. Bunun insana dönüşü, ruhsal anlamda çürüme ve sosyolojik manada kirlenmedir.

İnsan ve toplum hayatında bazı şeyler sütre (örtü) lenmelidir. Böyle olduğu zaman daha güzel ve değerli olur. Halk arasındaki "yorgan altı" deyimi de bunu ifade eder.

Günümüz gençliği, pornoya erişim imkanlarının böylesine gelişmesi nedeniyle daha büyük risk altındadır. Bunu çağdaşlıkla, modernlikle izah etmeye çalışmak, bugün hala geçen yüzyılın ortalarındaki savaş sonu felsefelerine tabi olmak demektir ki, aslında gerçek çağdışılık da bu olur.

Gençliğimizi ve toplumumuzu porno'dan korumanın yolu nedir, derseniz; derim ki, herhalde internet yasakları, site kapatmalar falan değildir. Çünkü bunlar çare değildir. Yapılması gereken belki de hepimizin, sosyal hayatımızı "pornoğrafik" olmatan çıkarmaktır. Her alanda olduğu gibi, bu alanda da gençlerimize, çocuklarımıza iyi örnek olmaktır.
Onları, başkalarının kirli sularını içmeye mecbur bırakmadan, temiz suyla kandırmak; bunun için de meşru ve tabii olan cinsel bilgileri kendi evlerimizde vermekten çekinmemektir.

Çocuklarımızla "cinsellik" hakkında konuşmayı ayıp olmaktan çıkararak başlayabiliriz, bu eğitime..!