Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '08

 
Kategori
İnternet
 

Posta kutusundan e-maile

Posta kutusundan e-maile
 

Belki çoğunuzun haberi vardır. Hani her ay sonu internet ile ilgili faturamızı bir zarf dahilin de evimizin dşında ya da apartman girişinde ki posta kutumuza gelir ya. Biz istersek gelmeyecekmiş. Nasıl mı?

Yani şu demek oluyor. İnternet kullanıcıları bundan böyle internet yolu ile bilgisayarımız da bulunan e-posta kutusuna bir bilgi dahilin de bizlere 1 Aralık 2008 tarihinden itibaren ulaşacakmış. Bununla ilgili bilgiyi faturanın içinden çıkmış bulunmakta. Hepimiz internet kullandığına göre böye bir bilgi elinize mutlaka ulaşmıştır. Belki de böyle bilgi zarfın içinden çıkmamıştır.

ÇEVREYE MİLYON TIK KATKI DA BİZDEN.

TTNET'TE 1 Aralık 2008'den itibaren kâğıt fatura dönemi bitiyor. E-FATURA dönemi başlıyor. Yani artık faturnız için ağaçlar kesilmeyecek, ormanlar yok olmayacak.

Sloganı da atılmış.

Ben bu site de yazdığım konuların başında bisiklet ve doğa sporları gelmektedir. Bisiklet, yollar, dağlar, ormanlar hep bunlardan bahsetmişsimdir. Ormanlar deyince ağaçlar ve bunun parelelinde doğa ve onun güzellikleriyle birlikte yeşil renk ve de oksijen gelir.

İşte bu güzelikleri korumak insanın elindedir. Korumamak ve yok etmekte insanın elindedir. Bisiklete binen mutlaka çevrecidir ve doğanın güzelikleri yanın da pedal çevirmeyi arzular. Neden o kişi doğayı yok etmek istesin ki.

Kâğıt denilen nesneyi insanlar bulmuşlar ve bunu yüzyıllar boyunca kullanmışlardır. En basında üzerine yazı yazmak, resim yapmak, fotoğraf basmak için kullanmışlardır. Ne zamana kadar elbette bilgisayar bulununcaya kadar. Bilgisayar hayatımız da öyle kolaylıklar sağladı ki. Resimlerinizi cd'ler de saklayabilir, yazılarınızı kağıdı kullanmadan bilgisayara yazabilirsiniz. Fatura düzenleyebilir, evinizde ki harcamalarını bilgisyara dökebilirsiniz. Bunun için kağıdı kullanmaya gerek var mıdır? Elbette hayır.

TTNET'in yaptığı geç bile kalınmıştır diyorum ve bir an önce hayata gaçilmelidir.

Şimdi ben burada bir başka önemli konuya değineceğim. "Damlaya, damlaya göl olur" diye bir söz vardır ya. Türkiye'de 70 milyon insan var değil mi? Bunun yarısı mutlaka kağıt kullanıyordur. En basit bir örnek vereyim. Hayatımız da yanlış yapıp kâğıdı buruşturup atmısızdır. Öyle değil mi? Buruşturup atacağımıza ilerde kullanmak üzere müsfette kullanabiliriz o kağıdı. Her gün bir A4 kağıdı atacağımız yerde 35 milyon A4 kağıdı müşfette kullansak.

Başka bir örnek. Kâğıdın arka yüzünü neden kullanmayız. Bir yazı yazdığımız da arka sayfayı da kullansak, kâğıdın yarısını da harcamamış olmaz mıyız?

İnternet kullanan arkadaşlara sesleniyorum. Özelikle blog yazanlar. Geçen yıldı zannedersem. Bir arkadaşımız bloğunda internet kullandığı halde evine bir kaç gazete aldığını yazıyordu. Neymiş. Eline gazete alıp okumaktan zevk aldığını yazıyordu. Olabilir ama o gazete kâğıdına basmak için kaç tane ağaç kesidiğini düşündü mu hiç? Bunun için ormanlarımız yok olmuyor mu? Yok olan ormanlar kuraklığı nasıl önler? Ya pekiyi erozyon nasıl önlenir? Üstelikte o kadar gazete almayıp çüzi miktar da paramızda cebimizde kalır. Biriktirirsek ilerde bize faydası olur. "Damlaya, damlaya göl olur" deyimini unutmayalım.

Hatta internet kullananlara elektrik, su, telefon ve faturalı cep telefunu kullananlara faturaları bundan böyle e-mail yoluyla gelmesini gerekli mercilere buradan talep ediyorum. Zarf dahil kullanılan kâğıtlardan epeyce tasarruf edilir.

Sevgi ve saygılarımla.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..