Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '16

 
Kategori
Kitap
 

Poyraz Ülger'in 'Giz' i

Poyraz Ülger'in 'Giz' i
 

 
Sevginin ve aşkın kınalı kanı
 
Usta yazar Poyraz Ülger romanı
 
Elbette ki, yazmakla anlatılmaz
 
“Giz” kitap, mutlu eder okuyanı!
 
           Muhsin DURUCAN
 
 
Prof. Dr. Poyraz Ülger; hümanist ve üretken bir kalem… Kimi zaman telefonla kocuşmalarımız olur. Genelde kitap, okuma ve yazmadan söz edilir. 4. ve Yeni kitabı  “Giz”in Puslu Yayıncılık yayınları arasında yerini aldığını muştuladı!    (0 212 224 42 22 -info@pusluyayincilik.com.tr)
 
İnternet ortamında adı geçen yeri aradım. Telefona çıkan Puslu Yayıncılık’ın sahibi olduğu bilgisini edindiğim Murat Bulut ile konuştum. Kendimi tanıttıktan sonra isteğimi uygun dille aktardım. Kimi öğüt ve yönlendirme sonrasında ‘Giz’, kargoyla adresime ulaştı.
 
Önceden üç özgün yapıtını okuduğum yazar Prof. Dr Poyraz Ülger’in dördüncü ve özgün eseri “Giz”i bu yöntemle edindim ve ötekiler gibi kısa sürede içselleştirerek okudum.
 
 
      Aşağıdaki linkleri tıklarsanız, sözü edilen üç özgün yapıtın değerlendirmesini okursunuz!
 
 
                                          Yapıtla ilgili gözlemlerimi aktarmak gerekirse; 
 
—Kitap, herkesin anlayacağı güzel Türkçemizle kaleme alınan ve araştırmaya dayanana bilgi demeti niteliğini içermektedir.
 
—Özgün betimlemeli anlatım, efsaneyi de gerçek düzlemine yaklaştırmaktadır. Folklorik anlatımla görüntü yansıtmaktadır.
 
—Yazar, branşı (dal) gereği doğayı dillendirmektedir. Tümcelerdeki güçlü gözlem dikkati çekmektedir.
 
—Romanın Çopur Ağası, alışılmış ağalarla benzerliği olmayan adam gibi adam… Hem de hümanist bir ağa…
 
—Elif Ana’nın ölümünü Ninemin ölümüyle özdeşleştirerek empatik buldum. Edirne İnfaz Kurumu da gözümün önüne geldi.
 
—Yerinde yinelemelerle adlar, olaylar ve kimi yerler unutulmazlık kazanıyor. Üstelik bu tekrarlar ilmik görevinde yazmayı kolaylaştırmaktadır.
 
—Trajik bir örgünün oluşmasını sağlayan yer, zaman ve konu birliği gözlerden kaçmıyor. Kimi sayfalarda acı: “Ben de varım!” diye gözyaşı döktürmektedir. Doğrusu empatik bulduğum 286. ve 287. sayfalarda duygu seline kapılarak gözyaşımın akmasına engel olamadım!

                                                           “Kul âşık bekler varmaya

                                                            Varıp da haber sormaya

                                                           Yetiş namazım kılmaya

                                                            Seni seven öldü gel gel.”

—Zan, Çolpan ve Loran üçlüsünün birlikteliği, beni düşünce dehlizine sürükledi. Bir türlü aydınlığa çıkamadım! Kitabın arka kapak yazısı da haklılığıma kanıt olur düşüncesindeyim:
 
“Yaşamın neleri getireceği ve neleri götüreceği bilinmez. Yeli ve Zan, yaşama başladıklarında nelerle karşılaşacaklarını bilmiyorlardı. Aşkları onları yaşama bağladı. Evlendiler. Aşklarını tutkulu bir şekilde yaşadılar. Kızları Gümüş, onların aşklarının meyvesi olarak dünyaya geldi.  Zan’a Yeli’nin dışında Loran ve Çolpan da @şık oldu. Ancak Zan, karısı Yeli’nin son nefesine kadar onu tutkulu bir aşkla sevdi! Yeli’nin genç yaşta ölümü Zan’ı yalnızlığa itti ve kader Loran’ı yine onun karşısına çıkardı.”
 
Yazınımıza böylesi bir özgün yapıt kazandıran Prof Dr. Poyraz Ülger’i coşkuyla kutluyorum! Kitabı, okuma alışkanlığı kazananlara salık verirken, tiyatroya ya da sinemaya uyarlanır düşüncesindeyim.
 
Giz’in 1.Bölümü benim bir dörtlüğümle başlıyor. 34. Bölümün başında yer alan anlamlı dörtlükle yazımı sonlandırıyorum:  
       
                                     “Can verme sakın aşka, aşk ateşi candır.
 

Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır.

Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an;

Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır.”

 

                              Fuzuli

 

                                  *

 
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..