Pretty Women - Bir hafta ve seni bırakacağım...

Bir yandan Digiturk'te takılıp, bir yandan da emaillerimi okuyorum.

Bir de neye denk geleyim. Digimax'de Pretty Women oynuyor.
Bu film, genç kızlığımın en kült filmlerinden biri olmasının ötesinde, yoğurt alma bahanesi ile Kadıköy'e gidip 4. kez seyretttiğim film olma rekorunu da elinde tutmaktadır. Detay merak edenler fazla sormasın lütfen, hatırlatıkça hala utaniyorum :)

Edward (Richard Gere), filmin başlarında Vivian'a (Julia Roberts), 1 haftayı onunla geçirmesini teklif eder. Vivian 4.000 USD'den pazarlığa başlar, ama pazarlık 3.000 USD'de kapanır. İçime işleyen replik'te tam bu nokta da yaşanır.

V. Sana o kadar iyi davranacağım ki beni bırakamayacaksın.
E. 1 hafta ve seni bırakacağım.

Bir an düşündüm, neleri mi geride bırakamam?

Ailemi kesinlikle. ( Annem, babam, kardeşim, köpeğim, kuzenlerim, teyzem, halam, babaannem)
Dostlarım (iki elimin parmaklarından az)
İnternet bağlantım
Paul Auster kitaplarım
Sapanca
Deneyimlerim ( zaman zaman utançtan yüzümü kızartanları bile)
Çok arkadaşımın az yap, yoksa meleksin dediği iğneleme huyumu ( seviyorum işteee)
İpod'um ve Mariah Carey şarkılarım
Cadde
Caddebostan Sahili


Gerçek şu, Edward gibi çok az insan var bu dünyada. Hiç bir şekilde çevresinden etkilenmeden ( etkilense bile kendine zarar vermeyecek noktada kesebilen, etkisini azaltabilen), gönlünün sesini dinleyen..... Kendisini kendi yapacak şeylere sıkıca tutunan, arkasında bırakmayan....


Siz neleri "her şeye rağmen" geride bırakamazsınız?
Hadi bir an için gözlerinizi kapatın, açtığınızda da not alın, onları hiç ama hiç bırakmayın, sımsıkı sarılın :)