Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '08

 
Kategori
Blog
 

Prim yapmak için bir yazı da benden

Prim yapmak için bir yazı da benden
 

MB'da bazı yazarlar ne yapmak istiyor?

Prim???

Solohan "Blog yazarlarıyla Titanik yolculuğu http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=33528 "

Serap İnce “ Ayna ayna söyle bana http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=41700

Sabiha Rana “ Onlar kocaman çocuklar http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76762

Okan ( ben yani ) : )) “ Issız ada http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=74625

Mesut Selek “ MB mahallesi http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=92373

Ayrıntıda gezinmek ( Aynur ) “ Aşure pişti, haydi buyrun sofraya http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=66567


Mine Hanım “ Milliyet blog yazarı... http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=81340

karanlıktanokta ( Dilek Ç. ) “ Milliyet blog, haydi çaya http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93440

Necip Koni “ Kebaba gel, kebaba ( MB Cennet mahallesi ) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=94254

İlyas Bayram ve blog toplantıları organizasyonları http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=94475

Vakayinüvis “ Teşekkürler MB http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=84884

Yukarıda sıraladığım yazarların ortak bir özelliği bulunmaktadır. Her biri ( Sabiha ve Mine Hanım hariç; onların faaliyetlerine ayrıca değinmek istiyorum ) Milliyet blog sanal aleminde tanıştığı, dostluk kurduğu, sevdiği saydığı blog arkadaşlarını ürettikleri öykülere misafir etmişler. Sevgili Solohan blog arkadaşlarıyla macera dolu Titanik yolculuğuna çıkmış. Bol bol gülmüşler, bol bol eğlenmişler. Sanal da olsa kaynaşmışlar. Yukarıda link verdim girin yorumları okuyun.

Sevgili Serap İnce, aynayla muhabbetine tüm blog arkadaşlarını davet etmiş. Sıcak, samimi, içten, güzel bir yazı 75 tane yorumla bir bütün olmuş örnek bir yazı.

Ayrıntıda gezinmek ( Aynur ) Bir kazan kaynatmış ki dillere destan. Sevdiği tüm blog yazarlarını aşureye davet etmiş. Sanal olmasına rağmen en sevdiğim aşurelerden biri oldu o aşure, çünkü yürekle, sevgiyle yazılmış bir yazı. Derinlerden gelen samimi yazılara üşenmeyip yorumlarını eksik etmeyen kalem arkadaşlarına yürekten sunulmuş bir ziyafet anlayacağınız. Yukarıda link verdim, buyrun okuyun yorumları.

Sevgili öğretmenim Mesut Selek “Bizimkiler dizisini aratmayacak nitelikte bir mahalle yaratmış MB’da

Mesut Selek’in yazı dizisisi “MB Cennet Mahallesi” otuzu aşkın blog yazarı arkadaşımızı barındırıyor içerisinde. Almış öğretmenim kendini, koymuş sevgili Gülname’nin zaman makinesine, taa teskere sonrasına gidivermiş. Çarşambaya kız istemeye gidiyoruz mahallece Mesut Bey’e. Tüm MB alemini bekleriz efendim. Kimler yok ki bu şirin mi şirin mahallede. Şimdi sırasıyla ismlerini yazıp, bazı zihniyetler tarafından prim yapmak istemekle suçlanmak istemiyorum. Zaten yukarıda yaptığım sıralamalarla yeterince prim yaptım::))) İsimsiz sıralayalım MB mah. Sakinlerini:

Sevgili, saygılı, samimi, insani, emektar, kısaca dost insanlar. Hepsi binlerce kilometre uzakta da olsalar, böyle bir yazının okunma süresi olan “10 dakika” içerisinde biraradalar.

Issız bir adada, dönülmez akşamın ufkundayım’ı söylerken, bir teknenin üstünde dalgalana dalgalana rakı içip alem yaparken, bir aşure sofrasında şen şakrak muhabbet ederken, deniz kenarında tavşan kanı çayımızı yudumlarken yada bir gemide kahkahalara boğulurken...

10 dakikada okunup biten bir yazının, rüyâlarımıza girebilicek kadar etkili buluşmalarında, içerisinde bulunduğumuz olumsuzluklardan soluk alabiliyorsak eğer, eğer söz konusu arkadaşlarımız bizleri alıp “ dur dinlenelim biraz, biraz soluklanalım “ diye kendi dünyalarına davet edebiliyorsa, değerlendirelim bu güzel fırsatı. Mola sadece! Siyasi olumsuzlukları, sefaleti, rezaleti, savaşları, açlıkları, haçlı haçsız seferleri, kanlı kansız gelenleri, şırıngacıları, kezzapçıları, hayvan düşmanlarını, insan düşmanlarını ( anti hümanist ), gurbet yangınlarını ve hertürlü insanlık suçlarını yazarken kısa bir mola sadece.

Bunalımlarımızı, geceleri ziyarete gelen şeytanlarımızı, karabasanlarımızı, deli kahkahalarımızı, cinnetlerimizi ve kendimizle yaptığımız söyleşileri yazarken...

Aşklarımızı, ihanetlerimizi, mutsuzluklarımızı, sıkıntılarımızı yazarken...

Bilimsel yazılarımızı, eğitimsel yazılarımızı, tanıtımsal yazılarımızı yazarken, bir mola sadece.

Bazı arkadaşlarımızın düşündüğü gibi, bu tip yazıları yazarak prim yapmaya çalışmak değil yani. Yazıda isim veripte o kişiden yorum almak amacı değil. Bu tip yazılar, reel blog toplantılarından çok farklı değil. MB mahallesi, bir İzmir toplantısının sanal hali yani. Mesele isimleri yazıpta prim yapmak değil. Hem ne primi Allah aşkına? Yorum almak mı? Tık’mı? Hit mi?

Bunlar zaten gelen şeyler. Genelde bu tip yazılarda isimleri geçen kişiler yazıyı yazanlara bol bol yorum yapan kişilerdir. Yani benim Murat Ertaş’tan yorum alabilmem için “Issız ada” gibi bir yazıyı yazmama gerek yok. ( Eksik olma sevgili dostum )

Sevgili Sabiha Rana başta olmak üzere, sevgili Mine Hanım’ın yazı dizileri ise başlı başına birer eser. Hiç üşenmeden, hiç yorulmadan, onlarca blog yazarıyla tek tek söyleşi yapmak, tanımadıklarımızı tanıtmak, tanıdıklarımızı daha da yakınlaştırmak, inanın her babayiğidin harcı değildir. Gönül işi bu.

Sevgili Vakayinüvis’ in ( Gülname Kurtgöz ) bizleri TRT radyosunda buluşturup söyleşilere davet etmesi, hiç küçümsenmeyecek katkı sağlamıştır bu ailenin biraz daha yakınlaşmasına. Bakınız saat kurup “ Bizimkiler konuşacak “ diye kalkanlar oldu bu söyleşilerin saatlerinde. ( Bundan güzel dostluk olur mu? )

Sevgili İlyas Bayram’ ın blog camiasını kaynaştıran birbirine yakınlaştıran faaliyetleri, sarf ettiği emekler... O güzel toplantılardan birine katılmak nasip olmadı ama okuduklarım bile içimi ısıtıyor.

Hani laf aramızda; İyi ki Ümit Abim’le Alev Hanım Ablam var da, kendi çapımızda "Berlin toplantıcıkları" düzenliyoruz, yoksa tamamen toplantısız kalacağım buralarda.

Bazı yazarlarımız daha çok kaynaşabilmemiz için, sözde değil özde bir aile olabilmemiz için, ciddi ciddi emek sarf ediyor, zaman ayırıyor. Bu tip yazılarıyla tüm blog alemine samimi bir hava veriyor. Çok ciddi araştırmadım ama, öyle tahmin ediyorum ki dünya çapında benzeri bulunmayan, güzellikleriyle ender rastlanabilecek bir site kuruldu. Milliyetblog!

Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. İyiki varsınız ve iyiki tanıdım bu siteyi. Sevgilerimle

Okuyamadığım ya da isimlerini unuttuğum ama, yazılarıyla bahsettiğim dostluğu pekiştirmek namına çaba sarf eden arkadaşlarımdan ( söz etmediğim için ) özür dilerim.

 
Toplam blog
: 121
: 1814
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Almanya'da doğdum. Haylaz bir öğrenciydim. 16 yaşımdan beri ticaretle ilgileniyorum. Şu anda büyük b..