Prof.Dr. Hüseyin Gezer ve Atatürk Anıtı Üzerine

Birkaç ay önce ( 30 Kasım 2011) de Ankara Özel 100. Yıl Hastanesi’nde bir baypas ameliyatı geçirmiştim. Ölümün kıyısından döndüm diyebilrim. Başta Sayın doktorlarım olmak üzere gerek ameliyatım sırasında ve gerekse ameliyattan sonra beni arayanlara geçmiş olsun dileyinde bulunanlara, burada özelikle teşekkürlerimi bir kez daha sunuyorum.

Doktorlarımın tavsiyesi üzerine Nisan ayın başında ( 6 Nisan 2012) yine gerekli kontrol ve muayenem için Ankara’ya gitmek nasip oldu. Gerekli kontrollerim yapıldı, kanım alındı ve filmlerim çekildi. Durumumun normale gittiğini ifade ettiler. Bu arada daha önce de Eski Aydın Milletvekilimiz,eğitimci şair ve yazar Sayın M. Kemal Yılmaz’a bir söz vermiştim. Birlikte TBMM’de bir çorba içeceğiz “diye. Bunun üzerine 09 Nisan 2012 günü Sayın M. Kemal Yılmaz ağabeyi aradım. Artık birlikte TBMM’sine gidebiliriz “dedim. O da ”hay hay” dedi ve 10 Nisan 2012 günü beni TBMM’sinin Dikmen Kapısı’nda saat 11.00 de bekleyeceğini söylediler.

Sayın Yılmaz’ın huyunu çok iyi biliyorum. Verdiği söze son derece sadık ve vereceği randevuya son derece önem veriyor. Bu konuda titiz ve dakik bir insandır. Bunun için 10 Nisan sabahı trafiğin çok sıkışık olmasına rağmen zorbela verilen saatte Dikmen Kapısı'na vardım. Gittiğimde Sayın Mustafa Kemal Yılmaz beni kapıda bekliyordu. O gün de Türk Polis Teşkilatının 167.Yılı törenlerle kutlanıyordu. Oradaki emniyet mensuplarının bu gününü tebrik ettikten ve kısa bir kimlik kontrolünden sonra TBMM Kütüphanesine gittik.

Ha az daha unutuyordum. Bu arada eski Gümüşhane milletvekili şair Nurettin Özdemir’le de karşılaştık. O da M. Kemal Yılmaz'ın yakın dostu ve meclis çalışmaları sırasında M. Kemal Yılmaz’ı iyi tanıyanlardandır. Birlikte TBMM’de vardık. Orada, çay, kahve içtikten sonra günlük gazete ve aylık dergileri biraz olsun gözden geçirdik. Daha sonra birlikte yemek yedik, sohbet ettik...Buarada M.Kemal Yılmaz'ın beraberinde getirdiği 30'a yakın mektuplarını TBMM 'de PTT'ye verdik.Bu konuda Sayın Yılmaz şöyle diyordu: " Köylüler TBMM 'den PTT damgalı mektupların alınca seviniyorlar, ben de onun için buradan göndermeği tercih ediyorum" dedi.

Bu arada ne zaman TBMM’sine gitsem Meclisin bahçesinde Atatürk’ün büyük bir Anıtı vardır. Bu Anıt hakkında M. Kemal Yılmaz'dan bazı bilgiler aldım. Bu bilgileri burada sizlerle paylaşmak istiyorum:

Sayın Yılmaz şunları söyledi: " Prof. Dr. Hüseyin Gezer okul arkadaşımdır. Onunla birlikte Balıkesir’de Necati Bey İlk öğretmen Okulu'nu birlikte okuduk.... Bizler edebiyat ve şiirle uğraşırken Hüseyin Gezer'de çamurdan ufak - tefek heykeller yapıyordu. Fakir ve çalışkan bir öğrenci idi. Öğretmenlerimizin de takdirini kazanmıştı. Bir gün öğretmenlerimiz tarafından okulumuza ünlü ressam Abidin DİNO'yu davet ettiler. Abidin Dino yurt çapında tanınmış bir ressamdı. O da Hüseyin Gezer'i çok beğenmişti.

Ben şahsen resim derslerinden pek anlamiyordum, ancak sınıfımı geçebiliyordum. O yıllarda Üniversiteye girmek için Lise mezunu olmak şartı ıvardı. Hüseyin Gezer Liseyi dışardan bitirdi. Yüksek tahsiline devam etmeği de başardı. Onun kısaca özgeçmişi şöyledir:

Hüseylin Gezer aslen Mersinlidir. 1920 yılında Mut'ta doğdu. İlkokulu Mut'ta, ortaokulu Silifke'de okudu. Balıkesir Necatibey İlk öğretmen Okulu'ndan mezun oldu. 1940–1941 yıllarında Kara köse’de öğretmenlik yaptı. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü'nde eğitim gördü. 1948 yılında mezun olduktan sonra Fransa eğitim bursu ile Paris'e gitti ve "Ecole Des Beaux-Art" ve "Académie Julian"da Prof. Gimond'un derslerini aldı ve müzelerde incelemeler yaptı. 1951 yılında yurda döndü ve Akademide asistan oldu.

1955 yılında öğretim üyesi, 1966 yılında akademi başkanı, 1969 yılında profesör oldu ve Resim Heykel Müzesi müdürlüğü yaptı. 1976 yılında DGS Akademisi Heykel Bölümü Başkanı oldu. 1987 yılında emekli oldu.

Türkiye Heykeltıraşlar Derneği başkanlığı yaptı. 1979'da TBMM Atatürk Anıtı yarışmasında birincilik ödülü alan Gezer; 1986'da İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin Fatih Köprüsü'nün Avrupa girişine dikilecek anıt için açtığı yarışmada ( Mehmet Çubuk-İmran Gezer-ismet Alptekin ile birlikte ) birincilik kazandı. Başlıca eserleri:

Atatürk Büstü ( İstanbul Belediye Sarayı ), Yahya Kemal Anıtı ( İst. Maçka Parkı ). 1984'de "Cumhuriyet Dönemi Türk Heykeli" adlı kitabı yayımlandı. Gezer'in anıt ve büst tarzındaki çalışmaları ülkemizin çeşitli yörelerinde, diğer çalışmaları ise müze ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Ayrıca yurtiçi ve yurtdışı birçok yarışma ve sergilere katılan ve çok sayıda ödül alan sanatçının çok sayıda basılı eseri ve makalesi bulunmaktadır.” Bu bilgilerden dolayı Prof. Dr. Heykeltıraş Hüseyin Gezer’in okul arkadaşı Sayın M. Kemal Yılmaz’a teşekkür ediyor ve Sayın Prof. Dr. Hüseyin Gezer Bey’e de yaşamında sağlık ve başarılar diliyor, buradan selam ve saygılar gönderiyorum.