Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Profesyonel siyasetçiler

Profesyonel siyasetçiler
 

Düne kadar Türkiye’de yapılan anketlerde güven konusunda siyasetçiler ve siyaset kurumu en altlarda yer alıyorlardı. 22 Temmuz seçimleri sonrası yapılacak olan anketlerde siyasetçi ve siyaset kurumunun yerini şimdiden çok merak ediyorum doğrusu. Çünkü ben hiçbir zaman siyasetin ve siyasetçinin bu kadar yozlaştığını görmedim.

Merkez sağın lideri olmak için DYP’de Mehmet Ağar’ın karşısına aday olarak çıkan İlhan Kesici’yi CHP'den aday olmadan canlı yayında izleme fırsatı buldum. Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi’nin Demokrat Parti çatısı altında birleşmesinden duyduğu memnuniyet ifadelerini kendi kulaklarım ile duydum. Bu programda İlhan Kesici ayrıca kendi ağzı ile Demokrat Parti’de siyaset yapacağını ve bu partiden aday olacağını yine kendisi ifade etti milyonlarca izleyici karşısında canlı yayında. Beş gün sonra ise gazetelerde boy boy CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve İlhan Kesici fotoğrafları ve altında da Kesici’nin CHP’den aday olacağı şeklinde haberler.

Tabiî ki insanlar hür iradeleri ile istedikleri partiden aday olurlar Bu konuda kanuni bir engel yok. Fakat ahlaki sıkıntının olmadığını söylersem buna kendim bile inanmam. Merkez sağda liderlik mücadelesi veren bir insanın 5 günde böyle bir zikzak yapması ahlaki olarak kabul edilemez. İlhan Kesici örnekleri çoğaltılabilir, işte Ertuğrul Günay’ın AK Parti’den aday olması, Yaşar Okuyan’ın CHP’den aday olması gibi örneklerle bu liste uzatılabilir. Fakat İlhan Kesici’yi canlı yayından izlediğim ve söylediklerini kendi kulaklarım ile duyduğum için Kesici örneğini verdim. Ayrıca kendisini yakından takip ettiğim ve değer verdiğim bir isim olduğu için bu örneği verdim. Tabiî ki bendeki değeri yaptığı bu zikzak sonrası tamamen sıfırlandı. Merkez sağda lider adayları arasında gördüğüm İlhan Kesici’nin bu bilgi birikimi ile siyasette niçin başarılı olamadığını şimdi daha iyi anladım.

İnsanların parti değiştirmeleri çok doğal. Bunu yadırgamıyorum. Fakat kulvar değiştirmelerini yadırgıyor ve doğru bulmuyorum. Sağ kulvarda Ak Parti- DYP- Anavatan, MHPgibi partilerden birbirleri arasındaki geçişler hoş karşılanabilir. CHP, DSP, ÖDP, SHP gibi sol kulvarda siyaset yapan partiler arasındaki geçişlerde hoş karşılanabilir. Fakat siyasette sağ ve sol partilerde liderlik konumunda millete mal olmuş isimlerin kulvar değiştirmeleri hiç hoş karşılanmıyor.

KAZANMAK VE KAYBETMEK

Siyasi partilerin renkli isimleri listelerine alıp vitrinlerini zenginleştirmelerine bir şey diyemem. Haklı olarak onların hedefi oylarını bir nebze olsun arttırmak. Fakat kimin ne getirip ne götüreceğini iyi hesap edemeyen partiler bu işten zararlıda çıkabilirler. Siyasi partilerin bir futbol takımından, siyasetçilerinde profesyonel futbolculardan hiç farkı kalmadı bu dönemde.

Profesyonel futbolcu beş kulüp ile görüşür , bir bakarsınız bir gün sonra sürpriz bir takıma transfer olur , sonrada transfer olduğu takımın forması ile fotoğraflar çektirip "Ben çocukluğumdan beri bu takımın taraftarıydım. Hayallerim gerçekleşti" der. Şimdi ki siyasetçilerin yaptığı gibi yani. Siyaset kurumu bunları hak etmiyor. Türk haklıda profesyonel siyasetçiler istemiyor. Bu yüzden siyasetçiler ve siyaset kurumuna güven çok az bu ülkede. Hele 22 Temmuz sonrasın da belki de düne kadar % 1 civarlarında olan bu güven eksilere düşecek. Bazen siyasette kaybetmek kazanmak anlamına geliyor, bazen ise kazanmak kaybetmek anlamına. Fakat bu seçimlerde kaybeden siyaset kurumu olacak. Profesyonel siyasetçilerde kazandıklarını sanıp sevinç çığlıkları atacak. Yaptıkları tahribatın farkına varmadan.

SİYASETTE DE ALT YAPI GEREKLİ

Yaptığımız meslek gereği yaşanan güzellikleri ve olumsuzlukları da zaman zaman buradan okuyucularımıza duyurmak zorundayız. Gazetecilik mesleği nankördür. İnsanların 99 kere iyi haberini yaparsınız akıllarına gelip size teşekkür bile etmezler ( zaten görevimiz gereği yapıyoruz. Teşekkürde beklemiyoruz ayrıca ) fakat yapılan bir etkinlikteki olumsuzluğu gazete sütunlarından yansıttığınız zaman ise kıyameti koparırlar.

Siyaset sabır, hoşgörü ve anlayış ister. Siyaset uzlaşma sanatıdır ayrıca. Bunları bilmek ve öğrenmek için her şeyde olduğu gibi siyasette de alt yapı gerekli. Yoksa tepeden inme bir yerlere gelen siyasetçilerden bizim bunları beklememiz ne kadar doğru olabilir ki?

Bu yüzen bize bu tür eleştiriler yönelten değerli büyüklerimize geriye dönüp bu güne kadar yaptıklarımıza bakmalarını tavsiye ediyoruz sadece. Nasrettin Hoca’nin dediği gibi doğduğuna inanıyorsanız , öldüğüne de inanacaksınız. Ya da bu işi yapabileceklere bırakacaksınız.

 
Toplam blog
: 6
: 736
Kayıt tarihi
: 29.12.06
 
 

Hayata olumlu bakan bir insanım. Tek negatif yanım kan grubum (0 Negatif). Medya. siyaset ve spor il..