Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '19

 
Kategori
Sosyoloji
 

Proje..

Bir önceki yerel seçimler öncesinde kendi seçim bölgesi olmamasına rağmen Şişli ilçesine yakın bir ilçenin Adalet ve Kalkınma Partisinin başkan adayı mağazamın bulunduğu pasaja geldiğinde ayaküstü sohpetimizde adayı olduğu partisini nezaket kuralları doğrultusunda eleştirdiğimde cevabı sormuş olduğu sorusunun içinde olduğu sorusu şöyleydi; 'siz Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir proje partisi olduğunu mu söylemek istiyorsunuz?'..

'evet' demiştim. 'Özal ve Çiller dönemleri de birer proje dönemleriydi' demiş ve şöyle konuşmamı bitirmiştin; 'AKP bir proje partisi olmasaydı örneğin araç garantili Orhangazi Köprüsü yapılmazdı. Zarar ediyor o köprü ve biz esnaflar ve vatandaşlar ödüyoruz köprünün zararını' der demez başkan adayı sözümü keserek 'söylediğiniz doğru zarar ediyor o köprü ama köprünün etrafındaki araziler arsalar değerlendi, neden o gözle bakmıyorsunuz?'..

'Efendim sizin dediğinize ben rant diyorum. Rant ayrı şey, zarar eden köprü ayrı şey'dir' dedikten sonra başkan adayı gülerek pasajdan ayrılmayı uygun bularak uğurlamıştık nezaketli bir şekilde.

Praje dediğimiz şey şudur;

Emperyal güç yani küresel sermaye gücü veya küresel kapitalizm, adına ne derseniz deyiniz. Bu küresel sermaye gücü bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri kendi eksenine doğru yönlendirmeye çalışırken diğer yandan ülkenin varlıklarını da ele geçirmeye çalışırlar. Bunları gerçekleştirirken belli periyotlar doğrultusunda hayata geçirmeye çalışırlar.

Mesela, ülkenin varlıklarını ele geçirmeleri için (yanlış anlaşılmasın ele geçirmek derken özelleştirme kapsamı doğrultusunda yabancı şirketlerin varlıkları devralması anlamında söylüyorum)

Özelleştirme statüsüne geçilebilmesi için önce ülkeye piyasa ekonomisi modeline geçilmeliydi..

Ne yaptılar emperyal güçler?

Önce yani '80'den önce bir türlü meclisten geçirilemeyen 24 ocak kararları (yani, piyasa ekonomisi modeli) meclisten geçirilebilmesi ancak askeri bir yönetim ile gerçekleşebilirdi. Askeri yönetimin başa gelebilmesi için bir gerekçe gerekiyordu..

Ne yaptı emperyal güç?

Sağ ve sol iki ideolojiyi ülke geneline yayarak kardeşi kardeşe öldürterek terör ortamını oluşturdu. Ardından askeri darbe aracılığıyla 24 ocak kararları meclisten geçirildi. Sonrasında Özal ve Çiller projeleriyle özelleştirme kapsamında ülkenin varlıkları tek tek satılmaya başlarken küresel dolar ve borsa tuccarları boş durmadılar elbette ki. İlk 94 yılında, sonrasında 2001 ekonomik krizler oluşturularak yabancı dolar-borsa tuccarları ile ülkedeki iş birlikçi tuccarların ortak projeleri doğrultusunda ekonomik krizler oluşturuldu. Evet evet, her ne kadar anayasa kitapçığı fırlatılmasıyla ekonomik krizin gerçekleştiği söylense ve yazılıp çizildiyse de işin özünde tuccarların rakamlar üzerinde oynamış oldukları oyunlardan ibaret idi.

Geçen yıl yaşanmış olan dolar kurunun 7 liraya yükselmesi olayı da benzer tuccarların rakamsal oyunlarından başka bir şey değildi.

Neyse karıştırmayalım konuyu isterseniz..

2001 ekonomik krizine kadar mutabık mıyız?..

Gelelim sonrasına. Yani 2001 ekonomik kriz sonrasına..

94 ve 2001 ekonomik krizlerden sonra gerek bankaların içi boşaltılmasıyla gerek doların üç katına çıkmasıyla yabancı ve işbirlikçi tuccarlar zengin oldular mı? Oldular!

Sonra ne oldu?

Yolsuzluklar ve hırsızlıkları yok edecek bir siyasi parti aradı toplum..

Anında hazırlandı..

Partinin adı; Adalet ve Kalkınma Partisi..

Yani Ak Parti..

Yani AKP

Onyedi yıl uzun maraton koşusunda elde edilen dikey betonlaşma ve rant ekonomisi, arkasından din eksenli siyasi yapılanma ve 23 haziran!

Evet 23 haziran ile birlikte rant ekonomisini süreç içerisinde sıfırlama yoluna sokmak üzere yatay mimari misali yeni bir anlayış yeni bir siyasi yapılanmanın kapısının aralandığı tarihtir 23 haziran..

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..