Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Propaganda

Propaganda
 

propaganda


Son yıllarda sizin ailenizin, yakınlarınızın, komşularınızın velhasıl bütün ülkenin ne kadar yoğun ve sistemli bir propaganda altında olduğunuzu bilmem fark ettiniz mi? Ülke gündeminin son yıllarda haddinden fazla farklı meselelerle dolu olduğunu biliyorsunuz. Biraz Ergenekon ve dalgaları, biraz Tuncay Güney’in iddiaları, biraz Türkan Saylan olayı, biraz askeri darbe iddiaları, bir müddet Doğan’ a kesilen vergi cezaları, bir süre Uzan meselesi, biraz çeşitli yerlere ekilmiş silahlar, bir süre Toprak’ın mallarının satılması, bir müddet Kürt açılımı olayı, biraz Ermeni açılımı olayı, bir süre PKK’lıların gelişi derken, sıranın sizin sorunlarınıza gelmediğini, gelmesine de ihtimal olmadığını görmüşsünüzdür.

Söz açılmışken isterseniz propagandanın ne olduğuna kısa bir şekilde bakalım. Propaganda insanların düşünce ve davranışlarını değiştirmek, etkilemek amacını taşıyan mesajlar bütünüdür. Propaganda tarafsız bilgiyi değil, kendi kitlesini etkileyecek bilgiyi sunar. Verilen mesajlar, doğru olsa bile yönlüdür. Olayların tamamını dengeli bir biçimde sunmayabilir. Propaganda genellikle politikada kullanılır. Hükümetler ve partiler tarafından desteklenir. Bilginin bu şekilde manipülasyona uğramış hali genellikle reklamda kullanılır. Reklam propaganda ile benzer teknikler kullanır. Yani reklama bir ticari ürün için ortaya konulan bir propagandadır denilebilir. Ancak, propaganda genellikle politik veya bir tarafın görüşünü öne çıkaran özellikler içerir. Propaganda broşürler, posterler, ilanlar, TV veya radyo, gazete yayınları ve bunların dışındaki her türlü bilgi taşıyan medya aracılığıyla yapılır. Yani propagandayı yapanlar aslında bütün medyayı bunun için ellerine geçirmeye çalışırlar. Kısaca propaganda politik bir amacı ortaya koyan veya iktidarın çıkarlarını destekleyen, bilerek çarpıtılmış veya saptırılmış bilgilere denir. Propagandacılar bir grubun istekleri yönünde; halkın, milletin bir konu veya bir olayla ilgili düşünce ve görüşlerini değiştirmeyi amaçlarlar. Propagandayı diğer metotlardan ayırtan şey, propagandacının halkı, halkın fikrini, ikna ederek değiştirmek yerine, kandırma ve kafa karıştırmayla değiştirme isteğidir. Propagandayı uygulayanların, bilginin tek taraflı veya doğru olmadığını bilmelerine rağmen, propagandayı yayan daha düşük rütbeli üyeler durumu bilmeyebilirler. Din kökenli veya dini gibi görünen hareketler içinde propaganda kullanılır.

Acaba kısaca naklettiklerim size tanıdık geldi mi? O zaman aşağıda sizlere sormuş olduğum soruları herhangi bir önyargıya kapılmadan, düşünerek cevaplandırmaya çalışın bakalım. Hatta cevaplarınızı yazın ve üzerinde biraz düşünün. Doğruya ulaşmak için acele ve ani kararlar vermememiz gerekir.

Kendinizde, düşüncelerinizde son zamanlarda ne gibi değişiklikler var?

Ne zamandan bu yana, olaylara farklı bakmaya başladınız?

Birilerinin size farklı fikir ve düşünceler aşıladığını hissediyor musunuz?

Gerçekte sizin olmayan ama sizinki gibi lanse edilen bir davranış biçimini ne zamandan bu yana kabullendiniz?

Ne zamandan bu yana hayatınıza başkaları yön veriyor?

Başkalarına katılma ihtiyacını neden hissettiniz? Bunu yapınca yaşantınızda ne gibi değişiklikler oldu?

Maaşınıza yapılan zammın veya gelirinizin yetersizliğini niçin konuşmuyorsunuz?

Maaşlara yapılan zamla, benzine, doğalgaza, elektriğe, suya, ekmeğe, ulaşıma ve her şeye yapılan zam arasındaki korkunç uçurumu neden göremiyorsunuz?

Bunları eskiden olduğu gibi niçin konuşamıyorsunuz?

Ne kadar süreden bu yana işleriniz kesat gitmeye başladı.

Esnafsanız geliriniz kaç yıldır, düzenli olarak düşmeye devam ediyor?

Yazılı ve görsel basın sizin sorunlarınızı yazıyor ve söylüyor mu?

Yurdumuzun satılan varlıklarının nereye veya kimlere gittiğini biliyor musunuz?

Bu varlıkların paralarının nerede olduğunu, bu işlerden ne kadar para toplandığını biliyor musunuz?

Son 10 yılda iç ve dış borçlarımızdaki artışı takip edebildiniz mi?

Çevrenizde işsiz olan insanlar var mı? İşi olmayan insanların hayatlarını ne şekilde sürdürdüklerini, ne kadar zavallı duruma düştüklerini görebiliyor musunuz? İnsanların sağlık harcamaları neden artıyor? Hastalar ilaçlarını neden her defa biraz daha fazla para vererek alıyorlar?

Komşularınızla, arkadaşlarınızla ülkemiz hakkında neleri konuşuyorsunuz? Konuştuklarınızın içinde bu sorulardan hangileri var?

En önemlisi hangi olaydan bu yana, düşüncelerinizi açıkça söylemekten korkuyor oldunuz? Ülke gündeminde neden sizin sorunlarınız ve öneminiz yok?

Yaşadığınız hayattan memnun musunuz?

Kendinizin ve çocuklarınızın geleceğinden emin misiniz?

İşte bu soruların cevabını gerçeğe yakın olarak verebilirseniz, size anlatmış olduğum gibi, bir propagandanın etkisi altında olduğunuzu fark edeceksiniz. Bunu fark etmeniz demek sorunları çözmeye başlamanız demektir.

 
Toplam blog
: 32
: 401
Kayıt tarihi
: 20.07.08
 
 

Mehmet Sabri HABERVEREN. 15.10.1948 yılında Şanlı Urfa’da doğdum. 966'da İstanbul Ed. Fakültesine gi..