Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Prostat, aşkı öldürür mü?

Prostat, aşkı öldürür mü?
 

Siz hiç büyüklerin bebekliklerini düşündünüz mü? Ben hep düşünürüm: Atatürk'ün, Kanuni'nin, Türkan Şoray'ın, Tarık Akan'ın...Aklıma ilk gelenleri yazdım, daha onlarcasını düşünürüm. Onların da bir zamanlar bebek olduklarını; altlarını kirlettiklerini, gaz çıkardıklarını, mama yediklerini, ağladıklarını...Nerden mi geldi bu soru aklıma? Dolmabahçe Sarayı'nı gezerken, küçük şehzadelerin bebek odalarıdaki beşikleri gördüğümde. Düşünsenize altını kirleten bir çocuk dünyayı yönetiyor. Hani romantik filmlerde kahramanlar hiç tuvalete gitmezler ya....

Bir gün bu soruyla uğraşırken doğduğu günü hatırladığım çocukların emeklemelerine, yürümelerine, konuşmalarına, okula gitmelerine, sonra aşık olmalarına , evlenmerine tanık olduğumu düşünüp kahroldum: EYVAH YAŞLANIYORUM....

Ben hala kendimi 20 yaşımda hissedip genç kızların benden hoşlandıklarını, hiç büyümediğimi, yüreğimin hala genç olduğunu zannederken birdenbire yaşlandığımı hatırlatan bu gerçekle karşılaşınca paniğe kapılıyorum. Aman tanrım film bitiyor ve ben hala filmin konusunu bile bilmiyorum krizine giriyorum; sanki beni bir filme göndermiş öğretmenim ve sıkı sıkıya tembihlemiş:" Filmi iyi izle, sana anlattıracağım." Film bitiyor eyvah...

Elimde bir dondurma külahı tadını çıkara çıkara yiyorum, serinliğini, vanilyanın, sütün tadını hissede hissede yiyorum; bir bakıyorum ki o kocaman külah küçülmüş. İçimi bir korku kaplıyor: Bu haz birazdan bitecek. Dondurmanın verdiği haz, yerini dondurmanın birazdan biteceği korkusuna bırakıyor.

Ellili yaşlardayım, gençlikteki cinsel hayatım dolu dizgin geçmemiş -geçse de aynı şey -cinselliğimi rayına yeni yeni oturtmuşum tam. Prostat şüphesiyle doktora gidiyorum. Doktor: Bir şeyiniz yok; ama yılda bir kez kontrole gelin." diyor. Bu söz içime su serpmiyor. Her sevişmemin öncesinde ve sonrasında bu kaygıyı yaşıyorum. Dondurma tam da serinletmeye başlamışken bitiyor diye hayıflanıyorum.

Gençliğim yokluk içinde geçmiş ne doğru dürüst bir mangal yakıp yiyebilmişim ne istediğim içkiyi içebilmişim.
Şimdi işlerimi yoluma koymuşum, cebim para görmüş biraz. Marketten istediğim her şeyi alabilecek durumdayım. Başım ağrıyor , doktora gidiyorum. Şeker kolestrol vs... Bir sürü diyet listesi....Dondurmanın tadı ağzımdaki zehir oluyor. Doktorun :"Vehbi Koç şeker hastaları çok yaşar ;çünkü kendilerine iyi bakarlar." sözünü hatırlatmasına çok kızıyorum. İpek gibi bir denizin kıyısındayım , her tarafım yanmış denize giremiyorum bana ne çok yaşamaktan.

Genç bir kıza tutuluyorum o da bana aşık. Evlenmek istiyorum. Ben yetmiş yaşımda olunca o kaç yaşında olur diye düşünüyorum. Aşk-ı Memnu'daki 21 yaşındaki Bihter'in 50 yaşındaki Adnan Bey' aldattığı sahneyi hatırlıyorum. Aşkımı sorguluyorum.

Şimdi diyeceksiniz ki her yaşın bir güzelliği var. Bunu biliyorum ve yaşamaya çalışıyorum;ama bu sorular da aklımdan çıkmıyor. Prostat aşkı öldürür mü? Tabii ki öldürmez, peki ne yapar? Bunu da size soruyorum.

 
Toplam blog
: 114
: 1620
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

1964'te Ankara'da doğdum. Meslek lisesinin elektrik bölümünü bitirip fabrikada ve şantiyede çalıştım..