Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Psiko-Pat diye!

Psiko-Pat diye!
 

http://velvetchiharu.deviantart.com/art/psychopath-paper-17934580


Gördüm ki herkes biraz psikopattır. Bilinç altı denen nane istedi mi insanı feci şekilde ele geçirebilir. "Ne oluyor yahu?" demeye fırsat kalmadan düşüneceğiniz şeyi (belki kırk yıl düşünseniz düşünmeyeceğinizi sandığınız) sizin yerinize düşünmüş, yapacağınızı (belki kırk yıl daha yaşasanız yapmayacağınızı sandığınız) şeyi yapmış olur.

Evet evet! Herkesin içinde kesinlikle bir psikopat vardır. Kimi bir resim çizer kendine. Resimde çizdiği karakterler, gerçek hayatta tanıdıklarından tamamen farklıdır. Çoğu kötüdür ve ona zarar vermek istemektedir. Bu yüzden kişi iyi bişeyler yapma ihtimali çok yüksek olan birine bile şeytani diyaloglar yazmadan duramaz. Çünkü resimdeki herkesin kötü olması , bir tek kendinin iyiliğini kendine ispatlayacaktır.

Kimisi de Pi sayısından bile sabittir. Kulağına duyurmak istemediği, beynine sokmakta direndiği herşey, hayatını cehenneme çevirse de o azimle aynı şekilde düşünmeye, aynı şekilde sinirlenmeye, aynı şekilde davranmaya ve aynı şekilde eziyet çekmeye şartlamıştır kendini. Üzerindeki yükün ağırlığının farkında olmadan yaşar gider. Bu öyle bir yaşamdır ki, günün birinde kendinden yaşça küçük bir yeniyetme, karşısında ağlarken ona vereceği iki kelam bile nasihat bulamayacaktır. Onlarca yılın sabitliğiyle söyleyebileceği tek şey "Anlayamadığım bir şey var" olacaktır.


Kimi psikopatlar da hayal dünyasında yaşamayı seçerler. Onlar için tek bir başlangıç noktası yeterlidir. Dünyanın hissini, olası yaşanacakları ve güzellikleri yüklemeleri gereken, kendileri dışında bir başrol oyuncusuna ihtiyaçları vardır. Kendilerine ait olan Hayal Cumhuriyeti'nde, otobüste minibüste yanında taşıyabileceği , kafasının içinde ona istediği cevapları verecek, gece yatağında istediği gibi sevişecek, düşünmek istediğinde düşünecek, göndermek istediğinde gönderecek, bir gün elleriyle dokunurken, bir başka gün gözleriyle süzebilecek, olabilecek her türlü aksilikten sorumlu tutabileceği, sırf melankoli denizinde yüzebilmesine imkan vermesi için aşık olacağı ve Melankoli denizinden "Batsın bu dünya" Okyanusu'na açılabileceği bir "terkedilme-vazgeçme- hayal kırıklığı" mizansenini üzerine yapıştırabileceği bir Kadına ihtiyaç duyarlar.

Bir de "Biz neler yaşadık, neler gördük. Oturuşumuz bile ondan böyle ağırdır" tipi psikopatlar vardır. Yaşadığının onda birinden ders almış olsa, gördüğünün yarısı kadar nazik yaşasa, kendine o malum soruyu artık sormayacağının farkında bile olmayan kişilerdir bu kişiler. "Ben nerede hata yaptım?" Bu soruyu kendine belki yüzbinlerce kez sormuş olması, bunu kendine en az bir kere gerçekten sormuş olacağı anlamına gelmemektedir haliyle. Çünkü "Hatasız kul olmaz"dır. Kendisi dışında tabii! Bir bencillik bulutu içinde debelenip dururken , bulutun biraz altından sakin sakin geçmeyi aklına getiremez. Bir o vardır, gerisi de yalandır!

Bir de bütün bu tipleri hayatında barındırabilen, etrafına tuhaf bir sınır koymuş, bütün bu tuhaf tipleri gerçekten hayattan, insanlardan birşeyler öğrenebilmek için gözlemleyen, kendine bir zararı olana kadar da gözlemlemeye devam eden psikopatlar vardır. Bunlar aslında gözleri dışında kimseye ve hiç birşeye zararı olmayan psikopatlardır. Diğerlerini izlemek gözlerini yormaya başladığında küçük ama kendinden emin bir el hareketiyle istediğini görüş alanından çıkarmasıyla ünlüdürler. Bir sabah uyanırlar ve istemedileri görüntüler artık yoktur. Acımasızca gelir bir çoğuna bu davranışları. Acımasız olarak görmezler kendilerini onlar. Sadece , gereğini düşünmüşlerdir, o kadar.



Uzun zaman sonra, birilerine sinirlenmiş gibi görünecek bir yazıyla Milliyet Blog İl sınırlarındayım. Kimseye sinirlenmediğimi belirtmek isterim. Biriktirdim, seyrettim ve yazdım. Durum budur!


Hertelden Strasse:

All Along The Watchtower - Bear Mc Creary
Diego Torres - La Ultima Noche
Jose Gonzalez - Heartbeats
Reflejo De Luna - Alacran

 
Toplam blog
: 82
: 1186
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

İstanbul'da yaşanan tüm aşkların, tüm ayrılıkların, tüm özlemlerin, tüm nefretlerin, tüm eğlenceleri..