Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '18

     
    Kategori
    Psikoloji
     

    Psikoloji Bilimi Silah Olabilir mi?

    Psikoloji Bilimi Silah Olabilir mi?
     

    Günümüzün popüler konularından olan algı yönetimi, kitle hareketleri ve bunun siyasette uygulanması üzerine bir yazı kaleme almak istedim.Tarihsel süreçlere bakıldığında devlet yönetimleri, savaş teknikleri, savaş sekilleri ve silah türleri değişime uğramıştır.İ lk olarak meydan savaşları daha sonra cephe savaşları ve silah teknolojisinin gelişmesi ile yerini soguk savaşa bırakmıştır.

    20.yüzyılın sonlarından itibaren soguk savaş etkisini kaybetmeye başlamıştır. Peki şimdi hangi tür savaş bizi beklemektedir? 21.yüzyılın dünyasında çoğunluk olarak demokrasi veya monarşinin yanında az da olsa halkın iradesinin hakim olduğu yönetim şekilleri benimsenmiştir. Bunun olması halk kitle hareketlerini etkili ve sonuçlandırıcı yapmıştır. Söz sahibi olmak isteyen güçler artık bunu topla tüfekle değil söylemle ve bilinçaltı ile yapmaya calışmaktadır.Bu yöntem daha uzun sürmesine rağmen oldukça güçlü bir yöntem olmaya başlamıştır. Eskiden ''böl, parçala, yönet' olan yöntem şimdide ''karıştır, zayıflat ,yönet'' olmuştur. Bu savaşa sıcak savaş veya psikolojik savaş denebilir.

    Emeline ulaşmak isteyen güçler sabırla bekleyip, karsı tarafta bulunan toplumun bilinç altına; algı operasyonları ile yapmaktadır. Bu operasyonlar reklamlarla, söylemlerle, ithal siyasetcilerle fikirlerin empoze ederek bilinç altına yerleştirirlmesi ile oluşuyor. Kısa vadede gülünen söylemler uzun dönemde egemen olabilmektedir. Arap baharı buna örnek olabilir. İsmen bahar fiilen cehennem olan bu akım bölgeye yıkım getirmiştir. Karışıp zayıflayan bilge devletlerini yönlendirme kolaylaşmıştır. Bu bahar tabi ki gercekte de olduğu gibi öncesinde bir hazırlık olmuş bir anda gelmemiştir.Sosyolojik etkiler,siyasi müdahaleler yapılan algı operasyonları ve ithal siyasetçilerle halk ikna edilmiş ayaklanmıştır. Bunun sonucunda yönetimler değişmiştir. Köken olarak halkın isteklerinin doğruluğu tartışılmazken yöntem büyük soru işaretleri barındırmıştır.İnsan hakları diye silahlı destek veren devletler yönetimden düşen kişilerin linç edilerek öldürülmesine seyirci kalmıştır. Şu an bölge istikrarı bunun en büyük kanıtıdır.

    Cahil bırakılmış ve aklını kullanmayan toplumlarda demokrasi tehlikeli bir hale gelmeye başlamıştır. Bunun nedeni sosyal medya ve kitle iletişim araçlarının dogru ve akılcı kullanılmamasıdır. Algı yonetimini sosyal medya sempatizanlarını kullanarak yapanlar kitle hareketlerini yönetmekte güçlük çekmemektedir. Yalan,yanlış bilgilere inanıp yorumlamak veya olan gerceği saptırarak başka türlü göstermek büyük bir silah olmuştur. Devletler artık kendi kaynakları ile vurulmaktadır. Bu kaynakların başında insan gelmektedir. İnsanı kullanan güçler diğer kaynakları zaten elinde tutmuştur demektir.

    Buna örnek olarak 15 Temmuz derbe girişimi gösterilebilir. Akıl yıkama ve kullanma ile bir ülkenin insanlarını kullanarak yıkmaya teşebbüs edenler görülebilir. Önce insanı kullananlar daha sonra o insanlarla o ülkenin tankını tüfeğini kullanarak devirmeye çalışmıştır. Fakat baharlarını kışa çeviren bir Türk milleti en büyük cevabı vermiştir. Millet olarak iradesini ortaya koyup teslim olmamıştır.

    Neden böyle bir yöntem seçilmiştir?

    1)Tabi ki risksiz olmasıdır. Başarısızlık halinde prestij kaybı  yaşamaması

    2)Ekonomik olarak daha ucuz olması

    3)Kendi insanının kaybını engellemesi

    4) Diğer türlü savaşta ne kadar kolay olursa olsun güç kaybı yaşanıyor olmasıdır.kendi gücünden birsey kaybetmeyecek olması

    5)Düşman kazanmıyor olması

    Nasıl uygulanıyor bu yöntem? Öncelikle ayrıştırma yapılıyorİki büyük kutup oluşturularak insanlara sadece tek tarafın düşünceleri okutulup, gösterilip, inandırılıyor. Böylelikle karsı tarafın düşünceleri tehlikeli ve düşmanca olarak görülebiliyor.Tek tip medya izletilip,tek tip yayınlarla bilinç altı ve algı yinetimi yapılmaktadır.Cahil  bırakılarak, yeni gelişmelere kapatılarak,sorgulama ve analiz yeteneklerinin elinden alınması da görülüyor...Rakipsiz olarak görülen ''bundan iyisi yok ''anlayışı ile zoraki seçim yaptırılması da izlenmektedir.

    Son olarak demokrasi ancak okumuş,sorgulayıcı ve analiz yeteneği olan toplumlarda güçlüdür!

    Cahil toplumlarda demokrasi monarşiden daha tehlikeli olabilmektedir...

    Psikolog Adem ÇETİN

     

     

     
    Kayıt tarihi
    : 19.01.18
     
     

    Psikolog ..