Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '11

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Psikolojik travmaların tedavisinde etkin bir terapi tekniği: EMDR

Psikolojik travmaların tedavisinde etkin bir terapi tekniği: EMDR
 

EMDR (Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) 1987 yılında Amerikalı psikolog Francine Shapiro tarafından keşfedilen bir psikoterapi tekniğidir. Doktora teziyle uğraştığı sırada, istemli göz hareketleriyle birlikte rahatsız edici düşünceleri düşündüğünde, bu düşüncelerin yarattığı olumsuz hislerin azaldığını gören Shapiro, bu keşfinin etkinliğini araştırmak adına Travma Sonrası Stres Bozukluğu olan Vietnam gazileriyle, tecavüz ve cinsel istismar mağdurlarıyla araştırmalar yapmıştır.

Bu araştırmalar sonucunda göz hareketleriyle duyarsızlaştırmanın (EMD) travmatik yaşantıların olumsuz etkilerini anlamlı derecede azalttığını görmüştür. Araştırmalarına devam eden Shapiro, göz hareketleriyle duyarsızlaştırma (EMD) uyguladığı danışanların ve EMD’yi uygulayan diğer klinisyenlerin verdiği geribildirimler çerçevesinde, terapi sonrası hastalarda travmatik yaşantıyla ilgili oluşan içgörü ve bilişsel değişiklikleri de ekleyerek, EMD tekniğini geliştirerek bugün kullanılan şeklini vermiştir (EMDR). Shapiro EMDR’nin işleyişini ve etkinliğini açıklamak adına “Bilgi İşleme Teorisi” adını verdiği bir teori ortaya çıkarmıştır. Bu teoriye göre bütün insanların fizyolojik bazlı bir bilgi işleme sistemi vardır.

Bu sistem, bizim deneyimlerimizi ve anılarımızı onlara ulaşarak en etkin şekilde işlememizi sağlar. Anılarımız, zihinde onlarla ilgili düşünceler, görüntüler, duygular ve hisler şeklinde depolanır. Öğrenme süreci, yeni bilgilerin, hafızamızda hali hazırda bulunan eski bilgilerle bağlantıya geçebilmesiyle olur. Çok olumsuz ya da travmatik bir olay yaşandığında, bu olaya bağlı oluşan olumsuz duygular, bilgi işleme sürecine müdahale etmekte ve bu işlemin yarıda kalmasına sebep olmaktadır. Böylece travmatik anının, hafızanın diğer kısımlarında tutulan diğer bilgilerle bağlantısı kopmuş olur.

Mesela bir tecavüz mağduru, yaşadığı olayın tecavüzcünün suçu olduğu bilir, fakat bu bilgiyle, travma sonrası oluşan kendini suçlama hissi bağlantıya geçemediği için saldırının kendi suçu olduğunu düşünmeye devam eder. Bir kişi yaşadığı travmayı düşünürken, ya da bu travmatik anı benzer durumlarda ya da ortamlarda tetiklendiğinde, o olayı tekrar yaşadığını hissedebilir. Travmatik olay sırasında ortaya çıkan güçlü olumsuz fiziksel ve duygusal tepkileri sadece olay aklına geldiğinde bile gösterebilir. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) semptomları olan travmayla ilgili zorlayıcı ve aniden araya giren düşünceler, duygusal rahatsızlık ve kendiyle ilgili olumsuz inançlar, travmatik anının düzgün bir biçimde işlenememesinden kaynaklanmaktadır.

Shapiro EMDR’ın, işlenme süreci yarıda kalan travmatik anıları sağlıklı bir biçimde işleyerek, bu anıya bağlı ortaya çıkan rahatsızlıkların giderilmesini sağladığını belirtmiştir. Bilgi İşleme süreci, travmatik anının zihinde uyumlu bir biçimde saklanmasını sağlamaktadır.

Bu sürecin devamında travmatik deneyim, uygun duygular, hisler ve kişisel inançlarla birlikte kodlanmakta ve kişinin bu anıya atfettiği olumsuz düşünce ve duyguların olumlu bir şekilde kodlanması sağlanmaktadır.

EMDR çeşitli psikoterapi yaklaşımlarını bünyesinde barındıran (psikodinamik, bilişsel-davranışçı, deneysel, beden-odaklı) kapsamlı ve bütünleyici bir psikoterapi tekniğidir. EMDR’nin yapılandırılmış bir protokolünün olması, tedavinin etkinliğini oldukça arttırmaktadır. Bu protokol, travmanın yol açtığı olumsuz duygu, inanç ve beden duyumlarına karşı duyarsızlaştıran ve olumlu bir şekilde yeniden işlenmesini sağlayan 8 adımdan oluşmaktadır.

Teknik sırasında göz hareketleriyle, seslerle ya da bedende yapılan küçük dokunuşlarla çift taraflı (beynin sağ ve sol tarafı) uyarım sağlanır. Bu uyarım sırasında danışan geçmiş anılarına, o anıları tetikleyen bugün yaşadığı olaylara, ve gelecekte yaşamak istediği olumlu deneyimlere gider.

Bu süreç boyunca danışan içgörü kazanmak, anılarda değişim yaşamayı, ya da yeni bağlantılar kurmayı deneyimleyebilir.

EMDR’nın Sekiz Adımı

1) İlk adım danışanın geçmişiyle ilgili bilgi almaktır. Terapist danışanın EMDR için uygunluğunu analiz eder, uygun bir tedavi planı çıkarır ve EMDR’la çalışılacak olay belirlenir.

2) Terapist danışana EMDR sürecini açıklar ve danışandan onay alır. Terapist danışanla beraber, seanslar süresince ve/veya sonrasında onu rahatlatacak bir “güvenli yer” belirler.

3) 3-6 adımlarında EMDR ile çalışılacak anı belirlenir ve EMDR prosedürü kullanılarak işlenmeye başlanır. Danışan çalışmak istediği anıyı en iyi anlatan resmi seçer ve bu resme baktığında kendisiyle ilgili düşündüğü olumsuz inancı belirler. Bu olumsuz inancın yerine o resme baktığında kendisiyle ilgili neye inanmak istediği belirlenir ve su anda resme baktığında kendisiyle ilgili olumlu inancın ne kadar geçerli olduğunu 1 ile 7 arasında değerlendirir. O resimle ilgili duyguları, 0 ile 10 arasında rahatsızlık derecesi ve bu resmi düşündüğünde bedeninde oluşan sıkıntıları belirledikten sonra bir sonraki adım olan duyarsızlaştırmaya geçir.

4) Duyarsızlaştırma aşamasında danışan çalışmak istediği resmi, bu resme baktığında kendisiyle ilgili düşündüğü olumsuz inancı, duygularını, bedeninde yaşadığı sıkıntıyı düşünerek terapistin yaptığı çift taraflı uyarıma (göz hareketleri, ses ya da küçük dokunuşlara) odaklanır.

5) Yerleştirme aşamasında danışanın kendisiyle ilgili belirlediği olumlu inanç çift taraflı uyarımla yerleştirilir.

6) Beden tarama aşamasında danışan onu rahatsız eden resmi düşünüp bedenini tarar ve bedeninde herhangi bir rahatsızlık olup olmadığını belirler. Bedensel rahatsızlıklar çift taraflı uyarım kullanılarak duyarsızlaştırılır ve yeniden işlenerek giderilir.

7) Kapanış aşamasında terapist danışana bir sonraki seansa kadar çalışılan resimle ilgili ortaya çıkan duygu, görüntü ya da bedensel duyumları not etmesini belirtir ve bu gibi durumlarla başa çıkabilmesi için çeşitli rahatlama egzersizleri gösterir.

8) Bir sonraki seans değerlendirme aşamasıyla başlar. Bir öncesi seans ve daha sonrasında ortaya çıkan değişimler değerlendirilir. EMDR seanslarından sonra danışanlar genellikle çalışılan anıya bağlı duygusal rahatsızlığın ortadan kalktığını ya da büyük bir ölçüde azaldığını ve önemli bir ölçüde içgörü kazandıklarını belirtmektedirler.

Edinilen bu duygusal ve bilişsel değişiklikler, danışanların, davranışlarında ve kişisel yaşamlarında olumlu değişimlere yol açmaktadır. EMDR travma başta olmak üzere birçok psikolojik zorlukla başa çıkmada etkinliği kanıtlanmış ve geniş ölçekte kullanılan bir psikoterapi tekniğidir.

EMDR Nerelerde kullanılıyor?

EMDR travma başta olmak üzere birçok psikolojik zorlukla başa çıkmada etkinliği kanıtlanmış ve geniş ölçekte kullanılan bir psikoterapi tekniğidir. Shapiro’nun geliştirdiği standart EMDR protokolü zaman içerisinde çeşitli psikolojik rahatsızlıklarla çalışan klinisyenler tarafından geliştirilmiştir.
Yapılan çalışmalarda EMDR’ın sadece Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun (TSSB) tedavisinde değil, birçok değişik psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde etkinlik gösterdiği çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir.
EMDR’ın aşağıda belirtilen psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde etkinliği, yapılan çalışmalarla desteklenmiştir.

1) Irak, Afganistan, Vietnam, Kore ve 2.Dünya Savaşı’nda savaşmış TSSB semptomları gösteren ve tedaviye dirençli askerlerle yapılan çalışmalarda EMDR seanslarından sonra danışanların TSSB’na bağlı yaşadıkları flashback’lerin (olaya geri dönme), kabusların ve diğer TSSB semptomlarının kaybolduğu görülmüştür.

2) Fobi, Panik Bozukluk ve Yaygın Kaybı Bozukluğu yaşayan kişilerin EMDR’dan sonra korkuları ve semptomlarında hızla azalma olduğunu belirtmişlerdir.

3) Suç mağdurları, polisler, itfaiyeciler ve saha çalışanları gibi saldırıya maruz kalan ve/veya işlerinin doğası gereği yoğun stres altında çalışan kişilerin, EMDR’den sonra bunlara bağlı rahatsızlıklarının kaybolduğunu belirtmişlerdir.

4) Bir yakının kaybına bağlı olarak yoğun üzüntü ve yas yaşayan kişilerin EMDR seanslarından sonra yas sürecini daha rahat atlattıkları gözlemlenmiştir.

5) Çocuklar ve ergenlerin yaşamış oldukları travmalara bağlı gelişen semptomlarında iyileşme görülmüştür.

6) Cinsel saldırı mağdurları EMDR seansları sonrasında normal hayatlarına geri dönebilmekte ve sağlıklı duygusal ilişkiler kurabildikleri görülmüştür.

7) Doğal afet veya insan eliyle oluşturulan felaket mağdurları normal hayatlarını sürdürebilmektedirler. 8) Kaza, ameliyat, ya da yanıklara maruz kalan, ve buna bağlı olarak duygusal ve fiziksel açıdan rahatsızlık duyan kişilerin EMDR seanslarından sonra üretken hayatlar yaşamaya başladıkları gözlemlenmiştir.

9) Aile, evlilik sorunları ve cinsel sorunlar yaşayan kişilerin sağlıklı ilişkiler kurabilmesini sağlamada etkili bir teknik olduğu görülmüştür.

10) Madde ve seks bağımlılığı olan kişilerin ve patolojik kumarbazların EMDR’la çalıştıktan sonra daha istikrarlı bir iyileşme süreci yaşamadığı ve bağımlılığın tekrarlama riskinin düşürülmesinde etkin olduğu görülmüştür.

11) Disosiyatif Bozukluğu olan kişilerin iyileşme sürecinin EMDR ile, geleneksel tedavi metotlarına nazaran, daha kısa sürede gerçekleştiği görülmüştür.

12) Performans kaygısı yaşayan, ya da okulda, işte, sanat ve spor dallarıyla uğraşırken eksiklik yaşayan bireylerin performansının arttırılmasında etkili bir şekilde kullanılmaktadır.

13) Somatik/Somatoform bozukluk, migren ağrısı, kronik ağrı, kronik egzama, gastrointestinal problemler, olumsuz beden imajı yaşayan kişilerin tedavisinde kullanılmaktadır.

14) Akut travma, Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve travma bazlı kişilik sorunlarının tedavisinde bilinen en etkili psikoterapi tekniklerinden biridir. 

Uzm. Psikolog Cigdem Yumbul 

 
Toplam blog
: 10
: 3784
Kayıt tarihi
: 23.12.10
 
 

Merhaba, İlişki ve aile problemleri, çocukluk çağı travmaları, cinsel, fiziksel, duygusal istismar ..