Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '12

 
Kategori
Psikoloji
 

Psikopatlık....

Psikopatlık....
 

pixabay.com


Ne zaman kadın cinayetleri veya kadına şiddetle ilgili bir yazı okusam aklıma ilk gelen kadına şiddet uygulayan kişinin psikopat  olduğudur. Aslında psikologlar da bu tip olayların bir yönünün sosyolojik diğer yönünün de psikolojik olduğu konusunda birleşiyorlar. 

 
Son yıllarda kadın cinayetlerinde yüzde 1400 artış görülmüş. Bu cinayetlerin sosyolojik nedenleri dışında psikolojik yönü de ağırlıklı. 
 
Tabii, her psikopatın cinayet işleyeceği konusunda peşin hükümlü olamayız. Ama bunun nedenlerini araştırabiliriz. Kadınlara karşı şiddet uygulayan kişilerin en büyük sorunu da sertleşme sorunudur. Bu sorunu olan kişiler kadınlara şiddet uygularken bu sorunlarını yazılı veya sözlü olarak dile getirirler. 
 
Kevin Dutton adlı sosyal etkileşim uzmanı "Psikopatların Bilgeliği" adlı kitabında ahlakdışı veya anti sosyal davranışları olan, egosu fazla yüksek, insanlarla sağlıklı ilişki kuramayan, empati yoksunu varlıklar için şu tanımı yapmış. Bunlar strese karşı dayanıklıdır. Başkalarını üzerek tatmin olurken, suçluluk duygusu hissetmezler. Duygusuz, ve sorumsuz olan bu insanlar iş arkadaşları üzerinde de üstünlük kurmaya çalışırlar.
 
Bir psikopatın sözel zekası yüksek olabilir, ama genellikle “duygusal zeka”dan yoksundur. Başkalarının duygularıyla oynayarak onları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmakta uzman olabilir. Bu kimselerin duygusal yönleri yüzeysel niteliktedir (örneğin, nasıl hissettikleri, neden o şekilde hissettikleri ya da başkalarının nasıl ve neden öyle hissetmiş olabileceği). Duygusal zekadan yoksunluk, bir psikopatla karşı karşıya olabileceğinizin ilk belirtisidir.
 
Şimdi size Berlin'le özdeşleşmiş bir karakterden söz edeceğim.
 
Bu kişinin hastalığı "counteractive narcism"idi. Yani herhangi bir hakaret, aşağılanma veya ezilme ile dürtülenen bir kişiliği vardı. Çevresindekileri ezmeye ve küçük düşürmeye yönelik bir psikolojisi vardı; adeta etrafına diş biliyordu. Eleştiriye tahammülü yoktu. Yaşantısının az çok bildiğimiz cinsel boyutunda fiziksel rahatlamayı asla bulamadı..Eş bulmadaki başarısızlığı, onun insan olarak başarısızlığının özünü, şeytani yıkıcı ruhunun kaynağını oluşturuyor..Ve bu kişinin iktidarsız olduğu söyleniyordu.
 
Kimden mi söz ediyorum? Adolf Hitler'den tabii ki...
 
Siz ne sanmıştınız?
 
 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..