Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

Puanı "Alan"zinho!

Puanı "Alan"zinho!
 

Alanzinho ve Arda takımlarına çok katkı yaptılar.


24.haftada “zirveyi doğrudan etkileyecek maç” olarak öne çıkan Trabzonspor – Galatasaray derbisinden galip çıkmadı. Doksan dakika genelinde Trabzonspor’un üstün gözüküp kırılma anlarında hep Galatasaray’ın hamle yaptığı bu karşılaşmanın öne çıkan ismiyse bordo-mavililerin geçmiş haftalarda kafalarda soru işaretleri bırakan yıldızı Alanzinho oldu. Maçı 1 gol 1 asistlik performansla tamamlayan Brezilyalı, böylelikle Norveç’te yılın futbolcusu seçildiği sezonları da Türkiye’de yeniden anlamlandırmış oldu. “Buna gerek var mıydı?” diye soracak olursanız, cevabı da bu futbolcuyu ilk maçında ıslıklayan Trabzonspor taraftarından beklemek durumundasınız.

Karşılaşmanın başlama düdüğüyle birlikte her iki takımın modifiye halleriyle derbiye çıktığını tespit ettik. Galatasaray’da Hamburg maçında Bülent Korkmaz’a el kol (!) yapan Cassio Lincoln kesik yemiş sistem de zorunluluktan 4-3-1-2’ye dönmüştü. Lincoln’ün yokluğunda takımı çekip çevirmekle görevlendirilen Arda’nın da en az Lincoln kadar bu işi kıvırabildiğini bu maçla birlikte görmüş olduk. Karadeniz temsilcisinde taktik dizilişten yana bir farklılık yoktu ama sezon başından bu yana bekleneni veremeyen Yattara’nın hastalığı sebebiyle on sekiz kişilik kadrodan çıkarılması bir anlamda Alanzinho’nun önünü açmıştı. Bir futbolsever olarak maç sonun değerlendirmesinde “İyi ki Alanzinho oynamış” diyebiliyorsak, maçın yıldızını da uzaklarda aramaya gerek yok.

Geçmiş maçlarda “en uçta Gökhan Ünal, sağında Yattara solunda Umut” şeklinde dizilen Trabzonspor ileri ucu bu kez, Gökhan’ın solunda Alanzinho sağında Umut biçimindeydi. Orta saha yapılanması bilinen şekliyle; defans dörtlüsünün önünde Hüseyin, orta alanın ortasında Selçuk ve Colman’dan kuruluydu. Ligin ilk yarısında Ali Sami Yen Stadında Galatasaray’a farklı kaybeden Trabzonspor orta sahası da bundan farklı bir formasyonda değildi ancak bu kez farkı yaratan (!) Bülent Korkmaz oldu. Bu noktada genç teknik adamı suçladığımız zannedilmesin; Galatasaray takımı uzun zamandan beri o kadar çok eksik futbolcuyla ligi götürüyor ki, artık herkes Galatasaray’ı sahadaki oyunculardan ibaret sanacak kadar durumu kanıksadı. Oysa Trabzonspor’a karşı sahada 4-3-1-2 şeklinde dizilen sarı-kırmızılılar, elde kalan mevcutların en verimli biçimde bir araya getirilmesinden müteşekkil bir takım idiler. Arda’nın fizik mücadeleye girmediği dakikalarda Trabzonspor’lu rakipleriyle ile 3’e 3 eşleşen Galatasaray orta sahası doğal olarak ligin ilk yarısındaki baskın görüntüsünü tekrarlayamadı. Yine de Ayhan, Barış ve Mehmet Güven’in mücadele anlamında takımlarına çok şey kattıklarını düşünüyorum. Maç içinde 2-1’lik üstünlüğü de yakalayan sarı-kırmızılılar Yaser’in gereksiz biçimde oyundan atılması sonrası, Arda’nın da sekerek oynayıp değişikliği beklediği bir sırada yani sahada 9 kişiyken beraberlik golünü yediler. Bu noktada eleştirilerimizin hedefinde Ersun Yanal ve Trabzonspor’lu futbolcuların olması gayet doğal.

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi bu konuda tek istisnai futbolcu olarak Alanzinho sayılabilir. Derbide farklılık yaratan Alanzinho da olmasa Trabzonspor’un eksik, yorgun ve üstelik bilinen taktik anlayışından taviz vermek zorunda kalmış bu Galatasaray’dan puan alması mümkün değildi. Herkesin Yattara’nın adını diline doladığı derbide, Alanzinho’nun takımına böyle bir katkı yapması şüphesiz Yattara’yı da olumlu etkileyecektir. Umalım ki, bundan sonra Trabzonsporlu taraftarlar bir futbolcuyu ıslıklamadan önce iki kez düşünsünler.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..