- Kategori
- Gündelik Yaşam
Püf noktası
O gün kahvaltısının son lokmalarını ayakkabılarını giyerken yemişti Doktor Asım. Gerçekten çok acelesi vardı. Bir an önce muaynehanesine gidip dünden kalmış hastalarına bakacak ve reçetelerini yazacaktı. O hızla doğruca vardı arabasının yanına.
Hay aksilik ! Araba bir türlü çalışmaz. Ne yapacağını şaşırmak üzereyken birden aklına hemen yan komşusu tamirci Yusuf Usta gelir. Hızlı adımlarla doğruca Yusuf Usta'nın kapısına varır. Acilen arabasının bakılmasını ister Doktor Asım. Tamam der Yusuf Usta. Ama tamirat biraz uzun sürer. Tam tamına yarım saatlik süre geçmiştir tamir işi için. Nihayet arabası onarılmıştır Doktor Asım'ın. Aslında biraz da kızmıştır Doktor Asım, komşusu Yusuf Ustaya. Hep şu sözler geçmiştir kafasından. "Ya hu adam ! Çoktan on onbeş hastaya bakıp reçetelerini de yazacaktım. "Neyse ki; Yusuf Usta tam gidecektir. Dayanamaz ve şöyle seslenir Doktor Asım. " Komşu, bir de çok ünlü bir araba tamircisiyim diye kurulursun. Ben şu geçen yarım saatte on- onbeş hastaya çoktan bakmıştım." "Doğrudur " der Yusuf Usta... Siz hastalarınıza soruyorsunuz "Nereniz ağrıyor?" diye. Onlar da söylerler.. İlaçlarını yazıp gönderiyorsunuz ve iş bitiyor. Ama bizim işimiz öyle mi ? Ben kendim arayıp buluyorum arabaların buzulan yerlerini. Yani sen sorarak buluyorsun ben de kendim arayıp buluyorum arabaların bozulan yerini.."
Dut yemiş bülbüle dönen, Doktor Asım, hemencecik oradan uzaklaşıvermişti. Her işin bir püf noktası vardır zaten. Önemli olan yaptığımız işin inceliklerini ve püf noktasını öğrenmektir.