Püf püf

Ellerinde sigara, beş altı kişi birden kendilerini dışarı atıyorlar, ''püf püf'' Ne oldu diye merak ediyorsunuz, içeri sigara dumanı ile dolmuş.

Üstü başı düzgün, giyimli kuşamlı kırk yaşlarında biri ‘şap’ diye belediyenin caddeye yeni döşediği kaldırıma tükürüveriyor Hangisine acırsınız? Kaldırıma mı , adama mı, ülkenize mi, kendinize mi, insanlarınıza mı? Doğrusu ben, kaldırıma acıdım. Bir yıl içinde kaldırım taşları üçüncü kez değiştirilmişti.

Hindistan’ı gezmiş Amerikalı bir turistten dinlemiştim; kırk kişilik bir otobüsle, doksan kişi, tıkış tokuş, dokuz yüz kilometrelik bir yolculuk yaparken, koltuğuna sıkışmış bir Hintlinin nasıl burnunun tek deliğini baş parmağı ile kapatıp, öteki ile sümkürünce o şeyin bacağına yapıştığını gülerek anlatınca, ben de katıla katıla gülmüştüm.

Hintliye bakarak kendi vatandaşımızın durumuna ''şükürler'' ettim.(!)

Siyasi parti delege seçimleri yapmış, hesap kitap işi diyerek kendinden başlayarak, eşini, oğlunu, kızını, gelinini, damadını, amcasını, yengesini, baldızını, bacanağını, halasını, eniştesini, yeğenini, kuzenini ve güvendiği tüm dostlarını partiye üye yazdırmış. Seçim sonunda bu kişi ile iş yerinde çalıştırdığı işçilerin hepsini de söz konusu aynı partiye üye yazdıran kişi , parti delegesi seçilmişler . Birisi akrabaları tarafından, diğeri işyerinde çalıştırdığı kişiler tarafından seçilmişler. Böyle aynı yöntemlerle delege seçilen kişiler Ankara’ya gidip genel başkanlarını da seçmişler, sonra milletvekillerini sıraya koymuşlar, seçimler yapılmış ve vatandaş, “YAŞASIN DEMOKRASİ” Demiş.

Boncuk cıncık satan bir yere giriyorum. İçeride Japon bir turist beğendiği bir şeyin satıcıdan fiyatını soruyor. Satıcı sorulan şeyi önünde bulunan hassas teraziye koyup mili gramına kadar tartarak kuruşuna kadar ince ince hesap ettikten sonra fiyatı 110 dolar olarak kağıda yazıp Japon’a uzatıyor. Japon fiyatı çok pahalı buluyor. Fiyat bile vermek istemiyor. Fakat satıcının ısrarı üzerine 110 dolara karşılık çekine çekine, 8 dolar yazıyor. Satıcı hiç düşünmeden “okeeey “ deyince bizim Japon’da renk menk kalmıyor, neye uğradığını şaşırıyor.Kendini dışarı atıyor.

Hokkabaz, okulda gösteri yapıyor, hokus pokus, seçtiği bir öğrenciyi yumurtlatıyor. Bir hokus pokus ile tavşan, bir daha yaparak güvercin çıkartıyor.Gösteri bitiminde, Hokkabaz,

“ Sayın valimize, sayın milli eğitim müdürümüze, sayın okul müdürümüze bana bu imkanı sağladıkları için teşekkür ederim.” demeyi ihmal etmiyor.

Resim. http://tobacco.health.usyd.edu.au