Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '18

 
Kategori
Anılar
 

Püskevit (İki Bisküvi Arası Lokum Kıstırması) Yumurta-Civciv ve Çocukluğum

Püskevit (İki Bisküvi Arası Lokum Kıstırması) Yumurta-Civciv ve Çocukluğum
 

Püskevit (İki Bisküvi Arası Lokum Kıstırması )


     Son yıllarda özellikle Sayın Devlet Bahçeli sayesinde Püskevit'’in ne olduğunu bilmeyen kalmadı elbette. Tabii böyle bir şeyden hiç haberi olmayan genç nesil bunun nerede ise antik çağlara özgü bir tatlı çeşidi olduğunu düşünüyor olsalar da, benim yaşımdakilerin de hatıraları daha dün gibi gözlerimizin önünde canlanıverdi. !
 
     Püskevit Ya da Kıstırma ;
    Yaşadığım yörede iki “Pötibör veya Finger “ bisküvisi arasına bir lokum’un özenle kıstırılarak yapılmasından olsa gerek biz buna buna "Kıstırma" derdik. Yani kimi yörelerde "Püskevit", kimi yörelerde "Kıstırma" dediğimiz lokumlu bisküvi ne muhteşem bir tat bırakırdı ağızlarımızda.! Zaten bizim köyün bakkallarında basit pralin ve gofret dışında çikolata falan da satılmazdı.
 
     Bizim çocukluğumuzun en muhteşem atıştırmalık tatlısı "Kıstırma" idi. Genelde aynı yaştaki, sokakta birlikte oynayan, tarlada ve harman yerinde birlikte çalışan çocuklardan ikisi veya üçü ellerinde birer yumurta ile yine birlikte köy bakkalına gider, kıstırma'larımız alırdık.!
 
     Sıra o kıstırmayı yemeye gelince, ne kadar karnımız aç olursa olsun, hemen hapur hupur yeyip bitirmeyi asla düşünmezdik! Tam aksine o bisküvinin lezzetini ve lokumun tadını daha uzun süre yaşamak için yavaş yavaş küçük ısırıklar atardık. Ne kadar inanılmaz değil mi? O tadın hemen bitip gitmesi hiç hoşumuza gitmezdi. 
 
     Köyün iki bakkalından birisi de babamdı bu arada. Bayram harçlığının bilinmediği, bayramlarda  ikram olarak sadece lokum ve kağıtlı şekerin sadece birer tane ellerimize verildiği o zorlu yıllarda, çocuklarda para harçlık ne gezer!  Ya yumurta getirecek ya da buğday arpa ne varsa onu.!
En çok ta yumurta karşılığı alırlardı kıstırmalarını.
 
     Civcivli Yumurta; 
     Rahmeti babam gelen yumurtayı şöyle  bir ışığa doğru tutar bakar öyle alırdı.! Bunun iki nedeni vardı; Birinci nedeni, Tavuklar ve horozlar bir kümeste 24 saat bir arada yaşadıklarından yumurtalar mutlaka ( adını sonradan embriyo olduğunu öğrendiğim ) döllenmiş olurlardı. Bazen yumurta follukata birkaç gün kaldıktan sonra toplanırsa yaz sıcakları nedeniyle veya gerçekten çocuk o yumurtayı "Gurk" a (Yani kuluçkaya) yatmış bir tavuğun altından almışsa yumurta içinde ciciv büyüme evresine girerdi ve ışığa tutunca görülürdü.  Öncelikle bunu kontrol ederdi rahmetli babam.! Yumurta bu durumda ise, "haydi bunu eve götür annen kümeste gurk'a yatmış tavuğun altına koysun" derdi. İkinci nedeni de Eğer yumurta "Çift Sarılı" ise, bu durumda kıstırmaya çift lokum koyardı.!
 
    Çikolata’ya gelince; Gerçek bir çikolatanın tadına ben ilk kez 8 veya 9 yaşlarındayken bakabilmiştim. Çünkü köydeki bakkallar da sadece pralinli basit çikolata ve gofret satılırdı. Allah uzun ömürler versin rahmetli halamın büyük oğlu Kadir ağabeyim yazın  köye gezmeye geldiğinde o zamanın en iyi  markası olan bir çikolata getirmişti. Tabii kıstırmayı bile hemen bitmesin diye küçük ısırıklarla yiyen bendeniz, o ilk kez tattığım çikolata lezzeti hemen bitmesin diye kimbilir ne kadar küçük ısırıklar atmışımdır?? 
 
    Gerçekten de Ne güzel anıların yaşandığı ne güzel yıllardı..!  Vay be bu internet ve sosyal medya ortamı bizi hikaye  yazarı yapacak bu gidişle.!  Neyse o kadar iddialı değilim ve aklıma geldi anlatıp sizlerle paylaşmak istedim sadece.
 
     Üşenmeden okuyan arkadaşlarıma teşekkürler. 
 
     Nebil Köken
 
Toplam blog
: 4
: 688
Kayıt tarihi
: 09.11.08
 
 

1. Hiçbir siyasi partinin "doğrudan" yandaşı tamamen karşıtı da değilim. 2. Bu ülkede "Etnik kökeni..