- Kategori
- Öykü
PUSULAYI ŞAŞIRMAK
Pusula - 1-
Sevgili Asiye hanım, tüm tembihlerime rağmen yüzlerce davetlinin içinde bana baygın bakışlar atarak aramızdaki münasebeti aşikar ettiniz. Bunun yerine salonun ortasında bir tabureye çıkıp yüksek sesle aşkımızı ilan etmiş olsaydınız üzerimizde daha az şüphe toplamış olurdunuz! Teessüf ederim...
(Refik)
.......................................................................................................................................................
Pusula -2-
Balo boyunca eşinizle yaptığınız dansları izlerken size hayran oldum. Gözümü bir an olsun üzerinizden ayıramadım, evet. Sonra siz de bana bakıp durdunuz. Yanımdan geçerken el çabukluğuyla bu pusulayı kucağıma attığınızda kalbim duracak sandım. Ahhh! dedim, işte o da benden hoşlandı. Eve dönüp dadımı başımdan savdıktan hemen sonra yazdıklarınızı okudum. Okumaz olsaydım! Daha ilk satırda sükutu hayale uğradım. Ben Asiye değilim. Asiye benim ablam olur. Birbirimize ikiz gibi benzeriz. Londra’dan henüz döndüm. Demek ablamla münasebetiniz var. Ahh! Ne talih! Öz ablamla rekabete gireceğim aklımın ucundan geçmezdi. Şu an öyle müteessirim ki sizi bir daha görme ihtimaliyle yanıp tutuşmasam canıma kıyabilirdim.
(Nesibe)
...........................................................................................................................................................
Pusula -3-
Sevgili Nesibe hanım, ahmaklığımı bağışlayınız. Evet, ablanıza çok benziyorsunuz. Fakat sizdeki ışıltı ablanızda yok. O gece bir tuhaflık olduğunu hissettim. O kadar zarif ve aşk doluydunuz ki. Fakat nereden bilebilirdim. Ben aşktan yana şansız biriyim. Maalesef ablanızda da bu iştiyakı bulamadım. Aksi halde karımı boşar hemen ablanızla evlenirdim. Kendimi bedbaht hissettiğim, kendi içime çekilip aşktan umudumu kestiğim bir zamanda tanrı karşıma sizi çıkardı. Bu pazar günü tam öğle saatinde sayfiye yerinde bekliyor olacağım. Sizi aşk ile selamlıyorum...
(Refik)
.......................................................................................................................................................
Pusula -4-
Siz sadece ahmak değil aynı zamanda böyle bir tuzağa düşecek kadar şapşalsınız da. Benim kızkardeşim yok. Zamparalıktan başka bir şey düşünmediğiniz ortada. Sizi sınamak için dadımla bu oyunu oynadık. Kabul edersiniz ki dadımın ortaya attığı bu oyunda zokayı fena yuttunuz. O kadar adi bir insansınız ki. Dadım pusulanızı getirdiğinde suratı kıpkırmızıydı. Biraz üsteleyince her şeyi anlattı. Kendinizden yaşça büyük bir kadını sıkıştırmaya utanmadınız mı? Dadımı bu pusulayı da size götürmesi için zor ikna ettim. Hakkınızda yanılmamışım. Siz beceriksiz bir zamparasınız. Sakın bir daha karşıma çıkmayınız. Size duyduğum aşka lanet olsun!
Allah cezanızı versin!!!!!
(Asiye)
.............................................................................................................................................................
Pusula -5-
Sevgili Asiye Hanım, çocuklarımın genç ve güzel dadısını karım bir kıskançlık buhranı sonrasında kovup bir daha genç dadı istemem diye tutturunca ben de çaresiz kaldım. Gençlik daima dikkat çekicidir. Hakkınız var, dadınızı ikna etmek dediğiniz gibi gerçekten de zormuş. Neyse ki iltifattan anlıyor. Ne yalan söyleyeyim dadınız yaşına göre hoş kadın. Karım da şimdiden sevdi onu, epey kaynaştılar. Hem bir iki yaşın aşkta lafı olmaz. Bu oyunu kuran benim, boş yere böbürlenmeyiniz. Cazibeme dayanamayan dadınızın size bu oyunu oynamama yardım etmesine bakarsak çok da beceriksiz bir zampara sayılmam herhalde. Takdir edersiniz ki başından sonuna kadar rolünü iyi oynadı. Bu pusulayı getiren kişi benim şoförümdür. Eski dadınızın eşyalarını şoförüme teslim edebilirsiniz. Bizim eski dadıya sizi tavsiye ettim. Olur da işe alırsanız karşılıklı dertleşir kulağımı çınlatırsınız artık. Hem size iyi bir sırdaş olur. Ne de olsa artık ortak noktalarınız var. Ahmak ya da şapşal değilim, fakat siz fazla safsınız kuzum..
Şimdi tekrar söyler misiniz, kim kime zokayı yutturmuş?
Sizi eski aşk dolu günlerimizin hatırasıyla selamlıyorum. Hoşça kalın..
(Refik)
- Toplam blog
- : 30
- : 68
- Kayıt tarihi
- : 14.10.20
Kendimi anlatacak değilim. Dikkatli bir okuyucu zaten beni tanıyacaktır...