Putin’i mi tercih ederdiniz, Tony Blair’ı mı?

Blair’i unuttuk gittik bile!

Tony Blair kimdi?

İngiltere’de, 1997-2007 arasında 10 sene başbakanlık eden, İşçi Partisi lideri…

Putin’i ise bilmeyen yok!

2000-2008 arasında Rusya Devlet Başkanı…

2008-2012 arasında Rusya Başbakanı…

2012’den beri, tekrar Rusya Devlet Başkanı…

x   x   x

Her iki lider de seçimle işbaşına geliyor…

Her iki ülkede de “demokrasi” var.

Bu ikisine bakınca, dünyada iki tip “demokrasi” olduğu söylenebilir:

“Batı tipi demokrasi”-“Doğu tipi demokrasi”…

Blair, Batı tipini temsil ediyor…

Vakti-saati gelince görevden ayrılıyor…

Putin ise Doğu tipini temsil ediyor…

Görevden ayrılmaya hiç niyeti yok…

Cumhurbaşkanı… O bitince Başbakan… Ondan sonra tekrar Cumhurbaşkanı…

x   x   x

Bu iki tip demokrasi arasında çok önemli farklar var:

Doğu tipi; otoriter, yasakçı, kapalı, hatta biraz karanlık…

Batı tipi; serbestiyetçi, hürriyetçi, açık, şeffaf, aydınlık…

x   x   x

Türkiye ilginç bir “yer”de!

Coğrafî olarak ilginç bir noktada…

Tarihî olarak ilginç bir noktada…

“İki dünya arasında”!

Doğuyla Batı…

İki dünyayı ayırıyor…

Veya birleştiriyor…

Köprü veya hudut!

Eh, kendisinin de bir hayatı var!

Kendine elverir…

Demokrasi olma iddiasında…

Tarihî boyunca hep Batı’ya doğru gitmiş…

Batı’yı “hedef”lemiş!

“Batılılaşma”ya çalışmış…

Şimdi fevkalade ilgi çekici bir kavşakta…

Kavşağın adı “30 Mart”…

Seçime 5 kala, şu andaki iktidar “yasaklarla” hangi tip bir demokrasi olmak istediğini açıkça ortaya koymuş vaziyette…

Bu milletin bir sağduyusu varsa, milletçe bir “demokrasi” tercihi yapacaksa, hangi tip bir “demokrasi”yi oylayacağının da şuurunda oy kullanacaktır.

Tercihini yapacaktır!

Şuurunun ve yolunun “açık” olması dilek ve dualarımla…