PUTİN’İN KIZLARI, SAVAŞ BUDUR

Savaşlarla dolu olsa da insanlık tarihi ve yaşanan savaş acıları tarihte yerini alsa da, bu çağın savaşları çok tehlikeli.. Tehlikesi de şundan; bombalar çok ölümcül, füzelerin her biri birer atom bombası gibi, atılan koca koca binaları ya yerlebir ediyor ya da kupkuru bir betona dönüştürüyor..

Kimyalık silahlar, zehirli bombalar, mikrop saçan, iyileşemez hastalıklara sebep olan, delirten kör kötürüm bırakan bombalar kullanılıyor ve bütün bunlar savaşan güçsüz tarafı mahvediyor..

Savaşla beraber evsizlik, açlık, yokluk, doktorsuzluk, çaresizlik, toplu ölümler, kaçışlar, göçler, esir düşmeler hepsi ayrı ayrı büyük dramlardır…

Hele de savaşta yaralanmalar, en kötüsü de bu olsa gerek, ölümlerden beterdir..

Normal hayatın devam ettiği zamanlarda her türlü yaralanma, hastalık, ameliyat gerektiren tedaviler yapılıyorken, savaşlarda bunlar pek mümkün olmuyor..

Küçük küçük yaralanmalardan, kanamalardan, kırıklardan sızlana sızlana ölmeler olur..

Bu çağın bir başka gerçeği de şu: Az çok gelişmiş bir ülkenin insanıysanız, dünyanın gelişmiş başka birçok ülkesine gidip yerleşebiliyorsunuz..

Ukrayna halkının da hatırı sayılı bir kısmı, kendi ülkesinin dışında yaşıyor.. Şimdi bunların aklı, ülkelerindeki aile fertleri ile akrabalarında…

Ukrayna’da da, öğrenciler başta olmak üzere çok sayıda yabancı insan var.. Bunların da durumu içler acısı halde.. Tahliyeler devam etse de güçlükler yaşanmaktadır..

Savaşların en tehlikeli sonucu da şudur: Savaşı kaybeden tarafın ödeyeceği bedel her zaman çok ağır olur, hayatlarından da olabilirler, aileleri ve yakınları büyük acılar çekebilirler..

Savaşan taraflar, savaşı kaybetmemek için ölüm kalım savaşı verirler..

Bazı savaşlar, savaşan iki ülkeyi ilgilendirir, bazılarıysa neredeyse tüm dünyayı ilgilendirir.. Bu da savaşın dışındaki ülkelerin, savaşan ülkeler üzerindeki çıkarlarına bağlıdır..

Rusya, dünyayı ilgilendiren bir ülkedir barışta da savaşta da bu böyledir..

Ukrayna’nın da böyle olduğu bu savaşla görüldü..

Savaşın ne kadar kötü, çileli, insanlık dışı, acı verici, nefret yüklü olduğunu anlamak için savaşın içinde olmak gerekiyor.. Ancak içinde bulunduğumuz asrın çok acı bir gerçeği de şu ki, hayatta olanlar; öleni, ölenleri, yaşanan acıları pek de umursamıyor.. Öyle hızlı(!) bir hayat var ki, o hızın içinde kaybolup gidiyor bu asrın insanlığı..

Putin’in kızlarını yazacaktım.. Ben yazmayayım, yazılanı (yazarını, başlığını, linkini ekleyeyim) okumanızı dileyeyim:

“ ‘İki torun, yedi çocuk’, Putin’e dair tüm efsaneler...

(…)Bugünlerde Putin’in çocuğu olmak kolay değil.

Fransa’nın Atlantik Okyanusu kıyısındaki Biarritz kentinde bulunan, 8 odası ve 3 banyosu olan bir villa Ukrayna savaşının başlamasından hemen sonra, Fransız aktivist Pierre Afner tarafından basıldı. Afner, Putin’in kızı Katherina Tikhonova’ya ait villanın kilitlerini değiştirdikten sonra, binayı Ukraynalı mültecilerin kullanımına vereceğini açıkladı.

Bu, Putin’in küçük kızının başına gelen olay, Putin’n bir de büyük kızı Mariya Vorontsava var…”(…)(Milliyet, Özay Şendir,27 Mart 2022)

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ozay-sendir/iki-torun-yedi-cocuk-putine-dair-tum-efsaneler-6726009

Savaş..

Savaşlar..

İnsana, insanlığa, insanlığın dünyasına…

İnsanın, insanlığın ve tüm canlıların hayat kaynağı olan suya, havaya, toprağa büyük zararlar vermiştir ve artan miktarlarda zarar vermeye devam etmektedir.. Bitip tükenmiş şu güzelim dünyamız, savaşlarla hızla tükenecek, hayat kaynağımız olmaktan çıkacaktır..

Tekrar edeyim:

-Kalemler, silahın önüne geçmedikçe savaşlar artarak devam edecektir…