Pyrrhon, Mutluluk ve Seçim

Her insan biraz şüphecidir.

Şüpheci olmak zaten felsefe yapmanın koşuludur.

Her duyduğuna inanan içinde doğduğu koşulları, inançları, tabuları sorgulama eğiliminde olmayan kişi felsefe yapamaz.

Yapmaması daha iyi olur. 

Felsefe, soru sormaktır.

Her şeye rağmen soru sormaktır.

Argüman geliştirmek, tartışmak ve analiz etmektir.

Şüpheci olmak birçoğu için hiçbir şeye inanmamak değildir.

Birçok filozof şüphecidir ancak yine de inançları vardır. 

-

Piron (Pyrrhon)

MÖ 300’lerde bir kişi bu işi ileriye götürdü.

Her şeyden şüphe etti ve de ettirdi.

Daha sonra adına 'Septikler' denilecek olan kişilerin öncüsü oldu. 

Hiçbir şey kesin değildir.

Hiçbir şeyi bilemezsin.

Doğru olduğunu düşündüğün konularda yanılabilirsin.

Duyular aldatıcıdır.

Birçok kez hayal kırıklığına uğrarsın.

Hiçbir şeye mutlak gözüyle bakamazsın.

Kesin diye bir şey yoktur.

Piron, bu kabulleriyle yaşadı.

Hali tavrı sakin ve dingindi.

Vaktiyle bir Hindistan gezisi yapmış, oradaki birçok birikimden de etkilenmiştir.

Hiçbir şeyi umursamamak karakteri ve tavrı olmuştur.

Mutluluğun sırrının da bu olduğunu düşünüyordu.

Seçim ve tercihler bir şeylerin bir şeylerden daha iyi olduğu varsayımına dayanır.

Oysa ki duyular ve algılar yanıltıcıdır.

Yani insan hiçbir zaman neyin gerçekten iyi olduğunu bilemez.

Bu yüzden arzu ettiği şeyleri arzu etmemelidir.

Seçtiği şeylerin sonuçlarını da bilemez.

O yüzden bunlarla çok ilgilenmemek gerekir.

Doğru yaşamanın yolu budur.

Hiçbir şeyin önemli olmadığının farkına varmaktır.

Böylece kafan karışmaz ve huzurun bozulmaz.

Tüm endişelerin son bulur.

Piron’un teklif ettiği mutlu ve bilgece yaşamanın sırrı budur.

Piron özelinde işe yaramıştır.

Onun gibi yaşayabileceklere de teklif edilebilir bir metottur.

*