Q, X, W

Bir dilin alfabesine başka dilin alfabe harfleri konulabilir mi? Bu nasıl mantıktır. Kürtler dillerini korumak için uğraşıyor. Birileri kalkmış Türkçe'yi ve Kürtçe'yi aynı alfabe içinde yeniden bir dil mi oluşturacaklar.

Öyle gündeme girdi ki siyasi parti sözcülerince yorum yapılır hale geldi ve Sayın Bakan'ın açıklamasına kadar yankılandı.

Alfabeye Q, X ve W harflerinin ekleneceği yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine ise Atalay, şunları söyledi:

''Birileri bir senaryo yazıyor. Çalışmaları sonuçlandırmadık ve hiçbir şey açıklamadık. Bu, spekülasyonlara müsait bir konudur. Bizden duymadıkça bu konularla ilgili tedbirli bakın. Bu konuyla ilgili bizim bir açıklamamız olmadı. Birilerinin yazdığı senaryolar, diyorum. Biz bir açıklama yapmadık. Biz, henüz çalışmamızı sonuçlandırmadık. Harflerle ilgili bir konu hiçbir yerde bizim çalışmalarımızın içinde hiçbir yerde gündeme gelmedi."dedi.

Ama, bu mantık dışı bir söylemdir demedi.

Bu konuda ki bilim çevrelerinden neden ses çıkmaz. Böyle mantık dışı şey olur mu? Bu harfler kürtçeyi türkçeye karıştırıp karma dil oluşturmak için değil, olsa olsa teknolojinin dilimize kazandırdığı kelimeleri iyi teleffuz edip yazmak için konulabilir.

Zaten güneydoğuda diller arası geçişler tarihsel süreç içinde ki birlikte yaşam gereğince birçok kelime ve madde ismini taraflar kullanmaktadırlar.

Ancak, iki dilin aynı alfabe ile birleştirlmesi filolojik açıdan nasıl görülebiliyor, bu öneri nasıl oluyor da medya da gündem oluşturuyor.

Anayasal dayanağı ve halkın genel olarak anadil ve ortak dil olarak kullandığı ve resmi dil olan Türkçe alfabesine yeni ve dilde olmayan harfların eklenmesi Türkçe'de yeni kelimeler mi doğuracaktır.

Kürtler, Kürtçe'yi bilimsel olarak yaşatmak isterken, yazılı ve görsel bir dil olması için yeknesak bir sonuç için çabalarken Türkçe'nin içinde birkaç harf ilave ile karma dil mi oluşturmak istiyorlar. Yada Türkçe sanki buna müsait mi?

Biraz mantık ve rasyonel düşünce, biraz kültür ve realite toplumun bu kadar da cahilce düşünce peşinde tartışma yapması abesle iştigaldir.

Ancak bütün devletler de olduğu gibi Devlet'in resmi dili ve çoğunluğun anadili Türkçe olmakla birlikte ülkede yaşayan ve değişik anadili konuşan vatandaşlarımızın sözlü olarak konuşması ile dilin yazılı olarak da kullanılmasından daha doğal bir durum olamaz bu bir insan hakkıdır.

Bu bağlamda basına yansıyan dil konusundaki açılımda

"1- Kürtçe ilköğretim ve lisede seçmeli ders olarak okutulacak.
2- QWX alfabeye dahil edilecek ( Bu yanlış) Ayrı bir kürtçe alfabe mecburidir. "Dostumuz ABD" bunu 60 lı yıllarda önermiş zaten (A. Türkeş'in meclis konuşmaları) Şimdi stratejik ortağınca uygulamaya geçilmiş oluyor.
3- Kürtçe kurslarında Almanca, İngilizce dersleri verilecek.
4- Üniversitelerde 'Kürt Enstitüsü'
5- Devlet Kürtçe yayınları destekleşecek.
6- Devlet toplu Kürtçe kitap alımı yapacak ve kütüphanelere dağıtacak.
7- Devlet Tiyatroları 'Mem u Zin'i oynayacak.
8- RTÜK, Kürtçe yayınlara kolaylık getirecek.
9- Özel televizyonlarda Kürtçe serbest olacak.
10- 24 saat Kürtçe yayın yapılacak.
11- Televizyonda kürtçe çocuk programları" (radikal)

Bu proğramların coğrafik olarak değerlendirilmediği takdirde (Dil konusu ile trörün bir alakası yok, terör siyasi rantı desteklemektedir, bu rantın kaybolmasını, rantın kaymağını yiyenler istemezler o nedenle de bu sorun açılımlarla çözülmez.) temel haklar olarak değerlendirmek gerekmektedir. Terör ve kürtçülük ayrı konu, insan hakları ayrı konudur. Ancak, diğer konuşulan anadiller içinde birlikte 'Konuşulan anadiller olarak' düzenlemek gerekmektedir.