Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '16

 
Kategori
Güncel
 

Quel Ali?

Quel Ali?
 

Bugünkü gazetelerde,  RTE nin dünkü konuşmasından alıntılar var. Biri şöyle : “Bu bir işgal hareketiydi, bunu biliyoruz. Bunu ancak kafir yapar.” Burada kastettiği FETÖ örgütü. Ama birileri çekerse ipin ucunu batılı devletlere kadar uzatabilir. Batılıların da en nefret ettikleri, en “tilt” oldukları kelime bu “kafir” lafıdır. Bu bana çok eskiden dinlediğim, gerçek mi, uydurma mı olduğundan da emin olmadığım bir anektodu hatırlattı.

 

Cumhuriyetin ilk yıllarında, biliyorsunuz İstiklal Mahkemeleri var. Ankara İstiklal Mahkemesi Reisi meşhur Ali Çetinkaya. Nam-ı diğer “Kel Ali”. Kel Ali İttihat ve Terakki’nin ünlü fedailerinden, Teşkilat-ı Mahsusa’da çalışmış, (Taha Akyol, İhtilal Hukuku, s. 265). Ali Bey’in de herhalde saçları benim gibi dökülmüş, herkesçe maruf lakabı Kel Ali. Kel Ali, bir gün “Vagon Lits” (yataklı vagon)  ile bir tren seyahati yaparken, Fransız kondüktör geliyor ve Fransızca, “biletler” diye soruyor. Kel Ali’nin yanında ki arkadaşlarından biri kondüktöre, Aman efendim bu Ali Bey’dir (yani bilet sormak ayıp olur) diyor. Fransız kondüktör de, hangi Ali manasında Kel Ali (quel Ali) diyor. Kel Ali’nin arkadaşı bu quel Ali ifadesini Türkçede ki “kel” anlamında anlıyor ve şaşırarak, “efendim, öyledir ama söylenmez” diyor. RTE nin “bunu ancak kafir yapar” sözünü gazete okuyunca, aklıma, Kel Ali’nin arkadaşının, “efendim öyledir ama söylenmez” lafı aklıma geldi.

 

Bildiğiniz gibi İstiklal Mahkemeleri mesleği hakim, savcı, hukukçu olmayan üyelerden oluşuyordu. Verdiği kararların (idam kararları dahil) temyizi yoktu, hatta idam kararları meclis onayından geçmeden infaz ediliyordu. Ama en enteresanı İstiklal Mahkemelerinde avukat da yoktu. Aşağıdaki alıntı, Taha Akyol’un “İhtilal Hukuku” kitabının 505 ve 506. sayfalarından yapılmıştır. “İttihatçılar davasında, Cavit Bey ve arkadaşlarının Gazi’ye suikast ve taklibi hükümet (darbe) suçunu işlediklerine dair de hiçbir delil bulunmadığı ifade edildiğinde, İstiklal Mahkemesi Başkanı Ali Bey’in “İstiklal Mahkemesi şahsi vicdani kanaate göre hüküm verir, sizin bu ifadeniz bizi ikna etmemiştir, diye cevap vermesi bunun ikrarıdır. Savunma hakkının kısıtlanması : İzmir davasında suikastın baş tertipçilerinden sanık Şükrü Bey avukat tutmak istediğinde, Mahkeme Başkanı Kel Ali Bey,İstiklal Mahkemeleri dava vekillerinin (avukatların) canbazlığına gelmez. Mahkememizin derecatı (temyiz) yoktur diyerek bunu engelledi. İstiklal Mahkemelerinde hiçbir zaman avukat olmadı. Halbuki yürürlükteki 1924 Anayasasında şu hüküm vardı……”

 

Sürç-ü lisan ettiysek affola.

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..