Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '08

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Radikal, Mete Tunçay'a köşe versin

Radikal, Mete Tunçay'a köşe versin
 


Dün söylediğim gibi Murat Belge ve Gökhan Özgün’ün, Radikal Gazetesi’nden, Taraf Gazetesi’ne geçişi (transfer diyemiyorum)tam olarak tanımlayabileceğim bir duyguya tekabül etmiyor.

Kendimi, ne rakip takıma en önemli futbolcularını kaptırmış bir takımın taraftarı olarak görüyorum, ne de rakibinin en önemli futbolcularını kapmış bir takımın taraftarı. Neticede her ikisinin de varlığından memnun olduğum gazeteler var karşımda ve beğeni ile takip ettiğim iki isim, bu yayınlar arasında geçiş yaptı. Ama olay yine de bu kadar basit değil bence.

Radikal Gazetesinin, bir sermaye kuruluşunun bünyesinde yer alıyor da olsa, yayın idaresinin içtenlikli bir şekilde gazetenin yayın yönetmenine bırakıldığı bir sisteme sahip olduğunu düşünüyorum. Aydın Doğan elbette gazeteyi gelişigüzel bir kişiye bırakmamıştır. Teslim ettiği kişinin, siyasal anlamda üst ve alt çizgilerini bilerek hareket etmiştir. Gazeteyi çıkarırken, kendisine para kazandırabileceğini tahmin ettiği bir toplumsal kesime hitap edecek bir yayın kurgulamış ve yayını da o temsiliyeti en iyi şekilde başarabilecek kişinin yönetimine devretmiştir. Bu noktada, İsmet Berkan kendisine sunulan alanda serbest olarak hareket edeceği (elbette kendisinin orada varlığına gerekçe olan siyasal anlamdaki alt ve üst çizgileri aralığında) ama neticesinde ticari anlamda bir başarı ile hesap vereceği bir yetkiye sahip olmuştur.

Bu nedenlerle, Radikal Gazetesi, sola dair düzeyli fikir paylaşımlarının ve tartışmalarının yapılabildiği bir ortam. Ulusalcılık bataklığına saplanmadan, geleneksel sol çizgi (Marksizm kökenli sosyalizm ya da sosyal demokrasi) ile gelenekselci solun devletçi yapısına ve otoriter taleplerine itiraz ederek, özgürlükçü anlayışlara yelken açan çevrelerin (liberal sol tanımlaması son dönemde sık yapılmaya başladı bu çevre için)tartışmalarını, özellikle Pazar günleri Radikal İki’de keyifle takip ediyorum.

Ancak, Radikal Gazetesi belki de diğer Doğan Grubu gazetelerinden farklı bir gerekçe ile, sırf genel yayın yönetmeninin sahip olduğu demokratik yayıncılık ilkesi gereği, farklı siyasal görüşlere de sayfalarında yer açıyor. Muhafazakar, ülkücü, ulusalcı, liberal, sosyal demokrat, Kemalist, anarşist vb çok farklı isimler gazetede yer alabiliyorlar. Gerçi köşe yazıları dışında haberin seçilişi, ele alınışı ve sunumunda sol bir düşünce yapısının etkisi hissediliyor. Ama bu düşünce yapısınında sınırlarının olduğunu kabul etmek gerekir.

Murat Belge doğrudan bu tartışmaların içinde yer almasa da, tartışmayı var eden platformun varlığı açısından bence önemli bir unsur. Radikal Gazetesi’nin yayın politikası açısından dengeleyici bir işleve sahipti.

Bu geçişle Radikal’de, Murat Belge’nin temsilcisi olduğu fikir açısından ciddi bir boşluk oluşacak ve bu boşluğu telafi etmek kolay değil. Eğer İsmet Berkan’ın yerinde ben olsaydım, aynı köşe için, Murat Belge’nin fikirlerine sıcak bakan kişilerin ilgisini çekebilecek yeni isimlerin arayışına girişirdim. Bunlar kim olabilir? En başta akla Birikim çevresinden isimler geliyor; Ahmet İnsel, Tanıl Bora ya da Ömer Laçiner. Ahmet İnsel zaten Radikal İki’de düzenli olarak yazıyor bu nedenle artı bir katkı sunacağını düşünmek zor. Tanıl Bora’da zannedersem Radikal'in spor servisine katkı sunuyor ama nedense köşe yazarlığı konusuna çok yakın durmuyor. Ömer Laçiner ismi bence dikkat çekici olur ama dışarıdan bakınca o kendisini Birikim Dergisi'ne adamış görüntüsü veriyor.

Ancak bir başka isim var ki, bence onu köşe yazarlığına kazandırmak Radikal için önemli bir yayıncılık başarısı olurdu. Benim için bu isim Mete Tunçay'dır. Mete Tunçay, bu ülkede Murat Belge ile birlikte liberal sol söylemin önde gelen isimlerinden birisi. Daha önce onunda köşe yazarlığı geçmişi yok. Bilebildiğim kadarıyla Murat Belge'de Radikal'den önce köşe yazarlığı geçmişine sahip değildi. 90'li yıllarda Toplumsal Tarih Dergisi editörlüğü yapmış olan ve hala akademik çalışmalarına devam eden ciddi bir bilim adamı.

Murat Belge’nin Taraf Gazetesi’ne geçmesinden duyduğum sevincin büyüklüğü, Radikal Gazetesi’nden ayrılmasına dair üzüntümün büyüklüğüne erişmiyor. Taraf Gazetesi’ni, çıktığı günden beri zaman zaman takip etmeye çalışsam da, bu takip Radikal Gazatesi’ni takip etme disiplinime sahip değil. Taraf Gazetesi’ni Türkiye demokrasisi açısından önemli bir yayın olarak değerlendiriyorum. Ancak sahip olduğu kimliğin çok net olduğu kanaatinde değilim. Daha çok tepkisel ve bu dönemde ihtiyaç duyulan aktivist yayıncılığın gereğini yerine getiren bir gazete olarak görüyorum.

Ancak dönemsel bir ihtiyacı karşılıyor olmanın ve aktivizmin bir araya getiriciliğinin zaaflarını Taraf Gazetesi de bünyesinde fazlası ile taşıyor. Gazete, ülkede egemen olan yarı feodal yarı bürokratik otoriter yapı ile fikirsel anlamda mücadele ederken, çok farklı kimlikler bir araya geliyor. Bu kimlik kargaşası zaman zaman, ulusalcıların sahip olduğu bir paranoyanın benzerinin, bu tarz yayıncılıkta da ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Her kötülüğün, hatanın, suçun kökenini, hesaplaştığın düzende ya da o düzenin temsilcilerinde, sözcülerinde, takipçilerinde görmek hatasına ara sıra düşüyorlar. Ya da bazı asparagas bilgi kaynaklarının üzerine atlayabiliyorlar. Daha çok ulusalcı web sitelerinde, zaman zaman da Vakit Gazetesi ve Tercüman Gazetesi'nde de karşımıza çıkan istihbarat yayıncılığı (nereden geldiği belli olmayan, istihbarat merkezlerinin iç çatışmalardan sızan bilgi) tarzı Taraf’ta da kısmen karşıma çıkıyor ve bu tarza sahip her yayın gibi burada da beni rahatsız ediyor.

Ayrıca aktivist, cüretkar ve bir nebze sivri dilli yayın tarzı, solcusu dahi muhafazakâr olan bir toplumda itici bir kimlik kazandırabiliyor.

Tüm bunlar, Taraf Gazetesinin ilk günlerinden beridir ciddi bir tiraj ortalaması tutturamamasının önemli gerekçeleri bence. Net bir siyasal kimliğe sahip olmamak belirli, hazır bir kitleden destek alamamayı da beraberinde getiriyor. Ayrıca aktivist ve ezber bozan bir söylemde okur olma potansiyeli taşıyan geniş bir kesimde tedirginlik oluşturuyor.

Aslında teke tek çok değerli isimleri bir araya getiren bir gazete Taraf. Halil Berktay’ı düzenli takip edebilmek, Ayşe Hür’ün tarihi ters düz eden bakış açısına yaklaşabilmek, Etyen Mahçupyan’ın zihin analizlerinden nasiplenmek, Alper Görmüş’le medyanın el çabukluklarını fark edebilmek önemli.

Gazetenin Murat Belge ve Gökhan Özgün’le daha okunur olacağı da su götürmez. Ama tercihim her iki isminde Radikal’de kalması ve İsmet Berkan’ın’in herkesin kendi fikrini kendisine yakın gazetelerde dile getirmesi ilkesine uygun davranıp, Radikal’i daha orijinal bir gazete haline getirmesi olurdu. Radikal Gazetesi'nin tarzının Murat Belge için daha uygun düştüğünü düşünüyorum. Belge'ye dönemsel bir işleve sahip olan bir gazete değil, geleceğe bu günden iz bırakacak ve kurumsallaşacak bir yayın yakışırdı.



Kısa bir not; Ulusalcı arkadaşların Mete Tunçay ismini araştırıp, Fettullah cemaatince örgütlenen Abant Platformunun eş başkanı olduğu bilgisi üzerinden eleştirmeleri kuvvetle muhtemeldir. Ama benim için bu bilginin olumsuz bir nokta olmadığını baştan söyleyeyim.
 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..