- Kategori
- Kültürler
Radyolu yıllar.
görsel internetten alınmıştır
Yıllar öncesi güzel bir bahar sabahında güne merhaba diyen bir aile.
Evde kadın çocuk kucağında sabah kahvaltısı hazırlamakla meşgül.
Çocuklar yeni uyanmışlar ve sesleri evin her yanında.
Dört çocuk uyanmış en büyükleri abla uyuyor.
Kadın çocuğunu kızının yatağına götürdü '' kardeşini bak biraz yemek zamanı sen yine uyuma numarası
yap ,hemde bu gürültünün içinde.''
Kızı yatakdan kalkıp , küçük kardeşini kucağına aldı diğerlerinin yanına gitti
.Kahvaltı sofrası hazırlıkları..kızarmış ekmek kokusu..
Radyodan gelen üzel bir türkünün nağmeleri evin içindeki seslere karişmış.
Evin en büyğü dede leriydi , radyo dinlemeyi çok severdi.
Bir yaşam şekli olmuştu onun için. Derken radyonun sesi biraz daha açıldı.
''Günaydın sayın dinleyicileriniz şimdi yurttan sesler korusunudan türküler programına başlıyoruz''
Türküleri dinlemeyi severdi..
Evdeki gürültüye edenin müdahalesi gecikmedi. Susun, gürültüyü azaltın, kahvaltınızı yapın.
Çocuklar susardılar ama birazdan yine kendi havalarına dönerlerdi.
Dede evde otoriite demekti..
Çocuklarla mesafeli dursada . onlarla birlikte sohbetler eder, oyunlar oynardı.
Bazı günler aksileşir odasına çekilir yıllar önce vefat eden eşinin yokluğunu hisseder ,
yanlızlık zor diye kederlenirdii..
Sadece dede değildi mesafeyi koruyan
Baba da çocuklarına belli bir mesafeyi korumaya dikkat ederdi...
Geleneksel yaşam da büyüklerin yanında çocuklarına .canım kızım, canım oğlum..deyip sevgi
göstermeseler de , çocuklar bilirdiler sevildiklerini .
Evde güne radyo ile başlanırdı ya.
Evde iki radyo olsa ne güzel olurdu.
Bir radyo vardı ve evin en büyüğünün (evin büyük babası, dedesi ) denetimin de ve kontrolün de idi.
Radyo dedenin odasında rafda durur.Ve dedenin kulakları biraz ağı işitiğinden sesini çok açardı.
Radyo yaynınların program akışını iyice öğrenmişler, günün zaman ayarlamasını programlara
uydurmaya çalışılardı.
Sabah köylüyü, çiftçileri aydınlatıcı bilgiler içeren programları yayınlanırken , programda yurdun her
yöresinden türkülerle renk katılır türküler zevkle dinlenirdi.
Derken ev halkının pek sevdiği, Yuttan sesler topluluğun türküler programı yayına başlardı.
Türküller her yöreden Ege den..Akdeniz den..doğudan...batıdan. türkülerimiz.
Anadolu'nun ezgileri..her biri farklı bir duygular yaşatırdı.
Türkülere .eşli ederken.Dilek tutardılar..
Dede torunlarıyla olmaktan memnun '' söyleyin bakalım ilk türkü kimin şansına olsun.''
Sıraya koyardılar .Dede için..baba için..anne için..ve çocuklar için.
Kimi şansına küser türküyü kendine yakın bulmaz, kimi sevinir mutlu olur ..sevdiği türküyü dinlerken..
Zaman ilerlerken, arkası yarın başlamak üzeredir.
Bir öykü,,bir anı..bir roman .radyoda canlandırılır.dı.
Görüntüsüz tiiyatro..
Dede bazen kıssa da bundan ne anlarsınız desede radyoyu evdekilere verir,odasına çekilirdi.
İşler güçler ona ayarlanır, yarım saat yada kırkbeş dakikika arkası yarın dinlenirdi.
Radyo hayatın akışında önemliydi.
Haberler o kututnun içinde..Dünya o kutunu içinde..
Kocaman bir dünya sihirli kutunun içinde odalara evlere girerdi.
Bir yaşam şekli idi radyolar..
Displinli..ölçülü...saygılı. vefalı....
Mutluluğun küçük şeylerde saklı olduğu,
Sevgilerin bir bakışda...bir sözde...bir gülüşde
Bağlılığın sorgulanmadığı bilindiği yaşandığı,
Hayatı biz diyerek yaşamanın hayatın anlamını oluşturduğu yıllardı.
Yaşamlara hoş bir seda bırakan,
Ve çok uzaklarda kalan radyolu yıllara.
birsen yn