Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '16

 
Kategori
Kültürler
 

Radyolu yıllar.

Radyolu yıllar.
 

görsel internetten alınmıştır


Yıllar öncesi güzel bir bahar sabahında  güne merhaba diyen bir aile.

 Evde kadın çocuk kucağında sabah kahvaltısı hazırlamakla meşgül.

Çocuklar yeni uyanmışlar ve  sesleri evin her yanında.

Dört çocuk uyanmış en büyükleri abla uyuyor.

Kadın çocuğunu kızının yatağına götürdü '' kardeşini bak biraz yemek zamanı sen yine uyuma numarası

yap ,hemde bu gürültünün  içinde.''

Kızı yatakdan kalkıp , küçük kardeşini kucağına aldı diğerlerinin yanına gitti 

 

.Kahvaltı sofrası hazırlıkları..kızarmış ekmek kokusu..

Radyodan gelen üzel bir türkünün nağmeleri evin içindeki seslere karişmış.

Evin en büyğü dede leriydi ,  radyo dinlemeyi çok severdi.

Bir yaşam  şekli olmuştu onun için. Derken radyonun sesi biraz daha açıldı.

''Günaydın sayın dinleyicileriniz şimdi yurttan sesler korusunudan türküler programına başlıyoruz''

Türküleri dinlemeyi severdi..

Evdeki gürültüye edenin  müdahalesi gecikmedi.  Susun,  gürültüyü azaltın, kahvaltınızı yapın.

Çocuklar susardılar ama birazdan yine kendi havalarına dönerlerdi.

 

Dede  evde otoriite demekti..

Çocuklarla mesafeli dursada . onlarla birlikte sohbetler eder, oyunlar oynardı.

Bazı günler aksileşir odasına çekilir yıllar önce vefat eden eşinin yokluğunu hisseder ,

yanlızlık zor  diye kederlenirdii..

Sadece dede değildi mesafeyi koruyan

Baba da çocuklarına belli bir mesafeyi korumaya dikkat ederdi...

Geleneksel yaşam da büyüklerin yanında çocuklarına .canım kızım, canım oğlum..deyip sevgi

göstermeseler de , çocuklar bilirdiler  sevildiklerini .

 

Evde  güne   radyo ile başlanırdı ya.

 Evde iki radyo olsa ne güzel olurdu.

Bir radyo vardı ve evin en büyüğünün  (evin büyük  babası, dedesi ) denetimin de ve kontrolün de idi.

Radyo dedenin  odasında rafda durur.Ve dedenin kulakları biraz ağı işitiğinden sesini çok açardı.

Radyo yaynınların program akışını iyice öğrenmişler, günün zaman ayarlamasını programlara

uydurmaya çalışılardı.

Sabah köylüyü,  çiftçileri aydınlatıcı bilgiler içeren programları yayınlanırken  , programda yurdun her

yöresinden türkülerle  renk katılır türküler zevkle dinlenirdi.

Derken ev halkının pek sevdiği,  Yuttan sesler topluluğun türküler programı  yayına başlardı.

Türküller her yöreden  Ege den..Akdeniz den..doğudan...batıdan.  türkülerimiz.

Anadolu'nun ezgileri..her biri farklı bir duygular yaşatırdı.

Türkülere .eşli ederken.Dilek tutardılar..

Dede torunlarıyla olmaktan memnun  '' söyleyin  bakalım ilk türkü kimin şansına olsun.''

Sıraya koyardılar  .Dede için..baba  için..anne için..ve çocuklar  için.

Kimi şansına küser  türküyü kendine yakın bulmaz, kimi sevinir  mutlu olur ..sevdiği türküyü dinlerken..

 

Zaman  ilerlerken,  arkası yarın başlamak üzeredir.

Bir  öykü,,bir anı..bir  roman .radyoda canlandırılır.dı.

Görüntüsüz tiiyatro..

Dede bazen kıssa da bundan ne anlarsınız desede radyoyu evdekilere  verir,odasına çekilirdi.

İşler güçler ona ayarlanır, yarım saat yada kırkbeş dakikika  arkası yarın dinlenirdi.

 

Radyo hayatın akışında önemliydi.

Haberler o kututnun içinde..Dünya o kutunu içinde..

Kocaman bir dünya   sihirli kutunun içinde  odalara evlere girerdi.

 

Bir yaşam şekli idi radyolar..

Displinli..ölçülü...saygılı. vefalı....

Mutluluğun küçük şeylerde saklı olduğu,

Sevgilerin bir bakışda...bir sözde...bir gülüşde

Bağlılığın sorgulanmadığı bilindiği yaşandığı,

Hayatı biz diyerek yaşamanın hayatın anlamını oluşturduğu  yıllardı.

 

Yaşamlara  hoş bir seda bırakan,

Ve çok uzaklarda kalan radyolu yıllara.

 

birsen yn

 
Toplam blog
: 44
: 450
Kayıt tarihi
: 13.03.13
 
 

Evli  İki çocuk annesi ve emekliyim . ..