Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '12

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Raf ömrü uzadıkça bizim ömrümüz kısalıyor…

Raf ömrü uzadıkça bizim ömrümüz kısalıyor…
 

Bu anlamlı cümleyi duyduğumda acaba dedim. Raf ömrü uzayan ürünlerin bizim ömrümüzle ne kadar alakası olabilir? Marketlere gittiğimizde raflar silme kutulu ürünlerle dolu. Birçoğu bizim için çok da eski ürünler olmadığı için zararlı mı değil mi diye bir ayırım yapamıyoruz. Bazı ürünler de var ki onların eskisini de çok iyi biliyoruz.
Mesela kutulu sütler. UHT teknolojisine göre üretilmiş bu ürünler aylarca bozulmadan durabiliyor. Hepimizin çok iyi tanıdığı yoğurtlar. Normal olarak iki bilemedin üç gün ömrü olurdu yoğurdun. Sonra ekşimeye bozulmaya başlardı. Şimdi ise aylarca durabiliyor. Ekmek de öyle. Ekmeğin tazelik ömrü birkaç saat, yenebilirliği bir ile üç gün arası olmalıdır. Oysa kimi üreticiler ekmeklerinin günlerce taze kalması ile öğünmektedirler.
Bütün bunlar ilk bakışta güzel gibi görünebilir ama gerçek hiçte öyle değildir. Günümüzde tıbbî teknolojinin hızla ilerlemesine rağmen kronik hastalıklar da aynı ölçüde artıyor. Özellikle gıdaların raf ömrünü uzatan kimyasal katkı Maddeleri ve Sağlıksız beslenme yüzünden ortaya çıkan kronik hastalıklar yüzünden, birçok insan hayatının son yıllarını sağlık sorunları ile geçiriyor.
Hastalık ların elbette birçok sebebi var, ancak tıbbın sebeplerden ziyade tedavi süreciyle ilgileniyor olması hastalıkların yaygınlaşmasını körüklüyor.
Basit bir mantık yürütelim. Sütün mayalanması ile oluşan yoğurt hızla değişime uğrayıp çözülür. Oysa içine konan kimyasallar bu doğal ve olması gereken hadiseyi durdurur. Konu süt içinde hemen hemen aynıdır. Ekmeğin bileşiminde olan nişasta çözülüp değişime uğrarken ekmeği de dönüştürür. Yediğimizde sindirim sistemimizde de benzer olaylar cereyan eder. Oysa ürünlerin bozulmaması için ilave edilen kimyasallar bizim sindirim sistemimizi de etkiler. Gıdaları çözmesi zorlaşır. Bu da ikide bir yeni hastalıkların türemesine, kronik hastalıkların oluşmasına zemin hazırlar.
Denebilir ki, organik sütü, yoğurdu, ekmeği nereden bulacağız? Piyasa arz talep üzerine çalışır. Biz talep edersek muhakkak arz çoğalacaktır.  Sağlığımız yerine koyamayacağımız tek sermayemizdir. Dikkat etmeliyiz.
İzmir 2012

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..