Rahat sevişmek için evlendim de ne oldu?

Bir danışanımla sohbet sırasında kafama takılmıştı. Not almıştım. Unuttum. Yani unutuyorum diye not almak yetmiyor bir de aldığınız notu hatırlamak lazım. Bir temizlik sırasında nota rastladım ve işimi gücümü bıraktım. Üşenmedim araştırdım. Tahminleri yanıltmayan sonuçlarla karşılaştım. Evlilik cüzdanı gerçekten birçok şeyi değiştiriyor.

Yani imzayı atınca sanki birden insanların içindeki ilkel taraf etkinleşiyor. Ruhsal dünya hemen doğum sırasına geriliyor. İçimizdeki yeni doğmuş bebek ortaya çıkıyor.

Evlilik öncesi tüm roller, davranış ve düşünce tarzı, duygulanımlar sanki ortadan kalkıyor. Karı ve koca acayip bir sistem içine dalıyorlar. Belki  ‘balayı’, bu sistemi güçlendirmek için karı-kocayı tek başlarına bırakmaya yarıyor olabilir. Yani balayı; evlilik cüzdanı sonrası (ikinci doğum sonrası) özdeşimin başlaması için karı-kocayı yalnız bırakmak amaçlı bir sistem gibi görünüyor.

Aynı zamanda balayı, yeni evlilerin bu gerilemenin şokunu birlikte atlatmalarına destekliyor olabilir. Hatta bu amaçla tatile çıkmak veya seyahat etmek bu gerilemeyi kabullenmeyi sağlıyor olabilir. Bana göre balayı süreci, ‘yalnızlığın yasını’ tutma aşamasındaki inkar eylemini (yani göz ardı etmeyi) sağlıyor. Tabi işin aslını bilen bilir, ben değil. Baktım Google’da değil.

Her ne kadar nikah sonrası bu gerileme olumsuz gibi görünse de, çoğunlukla işe yarayan bir süreç. Demem o ki; bu durum —karşılaşılacak tüm sorunlara rağmen— uyumlu bir evlilik için yararlı bir gerileme. Yani yeni özdeşimlerin ve karı-koca olarak yeni bir ortak ruhsal gelişmenin sağlanmasını sağlıyor ([1]).

Buraya kadar iyi gibi görünüyor. Ama gerçek anlamda hazır olunmadan gerçekleştirilen veya tam uyumlanmadan başlamış evliliklerde sorun yaratan bir durum var. Evliliğin dört bacağını oluşturan sevgi, saygı, seks ve sadakat arasından bir bacakta sallanma ortaya çıkabiliyor. Seks.

Evliliklerin büyük kısmında, yani nikah sonrası yaklaşık %30-40 civarında cinsel istek azalması gözleniyor ([2], [3]). Bu azalma erkeklerin ve kadınların örtülü bir depresyona girmelerine yol açabiliyor. Çünkü sağlıklı bir cinsel ilişkide meninin vajina ile temasının depresyona karşı etki gösterdiği ileri sürülüyor ([4]). Azalmış veya eski heyecanını yitirmiş evliliklerin cinselliğinde doğum kontrolü için prezervatif kullanımı artıyor. Prezervatif kullanımının hem erkek ve hem kadın için cinsellikte doğallığı azalttığı bir gerçek. Bunun klinik çalışmasına gerek olduğunu kimse düşünmez sanırım. Ama birileri yapmış ([5]).

Buyurun size bir çığ gibi büyüyen sorunlar yumağından akla geliveren bir demet:

- evliliğin getirdiği cinsel istek azalması -> örtülü depresyon -> cinsel istek azalması -> örtülü depresyon

- örtülü depresyon -> doğum kontrol hapı kullanmama -> prezervatif kullanımı -> örtülü depresyon

- örtülü depresyon -> androjen azalması -> kilo alma -> kilo artışı ve cazibe eksikliği yüzünden cinsel istek azalması -> örtülü depresyon

- kadının kendini sadece cinsel nesne gibi görmesi -> cinsel istek azalması -> erkeğin tatminsizliği -> örtülü depresyon

- kadının veya erkeğin çekiciliğinin azalması -> erkeğin tatminsizliği -> kadının tatminsizligi -> her ikisinin depresyonu