Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Rahatla ve hayatı geldiği gibi yaşa

Rahatla ve hayatı geldiği gibi yaşa
 

 

Toplum, insanları aksiyon, hız, hırs ve verimlilik için hazırlar. Rahatlamak, sakince oturmak ve dinlenmek için hazırlamaz ve tüm dinlenme şekillerini tembellik olarak görür. 

Çünkü toplum delicesine bir hareket içindedir. Hemen hemen herkes bir yere yetişme telaşı içindedir. Kimse tam olarak nereye gittiğini bilmez ama herkes bir endişe hali içindedir. İnsanların genellikle tek dertleri daha da hızlı ! olabilmektir. 

George Bernard Shaw ile ilgili anlatılan bir anekdot vardır. 

Shaw, Londra’dan başka bir yere giderken, biletçi gelir. Ceplerinde, çantasında biletini aradıktan sonra bavulunu açar, ama biletçi, “Ben sizi tanıyorum. Sizi herkes tanır. Siz Bernard Shaw’sınız, dünyaca ünlüsünüz. Biletiniz orada bir yerde olmalı, nereye koyduğunuzu unuttunuz herhalde, önemli değil boş verin! “ der. 

Bunun üzerine Bernard Shaw biletçiye döner ve “Sorunumu anlamıyorsun. Bileti sırf sana göstermek için aramıyorum. Nereye gittiğimi bilmek istiyorum! O aptal bilet kaybolursa ben de kaybolurum. Bileti sana göstermek için mi aradığımı sanıyorsun ?! Nereye gittiğimi sen söyle bana !” 

Biletçi “Bu kadarı fazla, ben size sadece yardım etmeye çalışıyorum, sinirlenmeyin. Belki istasyona gelene kadar aklınıza gelir. Ben size nereye gittiğinizi nasıl söyleyebilirim ?” 

Çünkü herkes aynı durumda. 

Hiç kimse nereye gideceğini bilmiyor ! 

Sonuç şu ki, bütün hayatı boyunca bir yerlere yetişmeye çalışır insanoğlu, nereye gideceğini bilmeksizin. 

Eninde sonunda gideceği yer mezarlıktır. Kesin olan bir şey varsa o da budur. 

Tuhaf olan da şu dur ki, insanoğlunun gitmeye çalışmadığı tek yer de orasıdır. Oysa istisnasız herkes er veya geç oraya varır bir gün. 

Toplum rahatlamayı öğrenmeyi reddediyor. Bu yüzden çocukluktan itibaren insanların kafasına rahatlama karşıtı fikirler ekiliyor. 

Bütün bir gün boyunca tembel ol, çalışma anlamında değil bütün bunlar elbette. İşini yap, sorumlulukların yerine getir. Ama aynı zamanda rahatlamaya da bol zaman ayır. Dokuz saat çalıştıysan günün iki saatini derin rahatlama ile geçir. 

O zaman insanoğlu kendini daha iyi tanır. 

Rahatlayan insanın kendine ve dışarıya olan davranışları değişir, daha dingin olur. Yaptığı işin kalitesi değişir, çevreyle olan ilişkileri değişir. Eskisine göre daha az hata yapar hale gelir. Çünkü yaptığı işe daha iyi odaklanır. 

Rahatlamanın mucizevi güçleri vardır. 

Rahatlayan insanın aklı daha hızlı çalışır. Çünkü bedeni rahatlamıştır. Beden ve zihin beraber çalışır. Biri rahatladığında, diğeri de rahatlar. Kalbi de rahatlar. Zekâsı toparlanır ve bu bütün hayatına yansır. 

Rahatlamış insan, artık ortalıkta deliler gibi koşmaz, gereksiz yere sağa sola toslamaz. Direkt olarak varmak istediği noktaya ulaşır, gereksiz işler yapmaz. 

Sözleri telgraf netliğinde sade, hareketleri zarafet içinde ve yaşamı şiirseldir. 

Evet, rahatlamak sizi değiştirir ve yükseklere taşır. 

Tekniği de oldukça basittir. 

Meditasyon. 

Meditasyon derin rahatlamaya verilen addır. 

 

NOT : 

Osho’nun “Rahatla ve Hayatı Geldiği Gibi Yaşa” adlı yazısından derledim. 

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..