Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '08

 
Kategori
Siyaset
 

Rahatsızlık Duyulan Adam !

Rahatsızlık Duyulan Adam !
 

Yeni Genelkurmaybaşkanı Sayın İlker Başbuğ. Onu zor bir dönem bekliyor..


Bugün 30 Ağustos. Tüm yurtta ve klasik deyimle yavru vatanda Ulusal Zafer bayramımız törenlerle ve anmalarla kutlanıyor. Görünüşte klasik bir milli bayram kutlaması belki ama bu günün bir başka anlamı daha var. Tabiki bu yıla mahsus olarak. O da genelkurmay başkanlığının el değiştirmesi.

Evet, Sayın İlker Başbuğ, bugünden itibaren resmen önümüzdeki dört yılın yeni genelkurmay başkanıdır. Devir teslim yapıldı. Halef-selef bu devir gerçekleştirdi. Eski genelkurmay başkanı sayın Büyükanıt, artık emekli bir paşa. O da kendini resme adar mı bilinmez ama ülke sorunlarına kayıtsız kalmayacağını ve susmamasını umuyorum.

Görevde olduğu sürece çok da sustuğu söylenemez. Biraz bulunduğu yer itibari ile biraz da politik gerekli cevapları verdiğini düşünüyorum. Giderayak yaptığı konuşmada :

<ı>“<ı>Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu dört nitelik, cumhuriyetin temelidir ve değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek anayasa hükümleridir. Bu değerler aynı zamanda, çağdaş ve aydın vatandaşlarımız ile devlet kurumlarının ortak paydasını oluşturur. Bu değerlerle bezenmiş bir ortak paydada bütünleşen toplumsal yapımızda istikrarsızlık ve güven bunalımının ortadan kalkacağı izahtan varestedir “ diyerek tavrını sergilemesi, çizgisinden sapmadığını göstermiyor mu ?

Kendisini, çok zor koşulların beklediği, yeni genelkurmay başkanı Sayın Başbuğ’un da çizgisi net ve anlaşılır bence.

Sayın, Orgeneral İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanlığı'nı devralırken törende yaptığı konuşmada laiklik, cemaatler ve demokrasi konusunda verdiği mesajlar çok ses getirmişe benziyor. Ve daha ayağının tozuyla yaptığı açıklamalar, şimdiden bu kadar ses getiriyorsa, belirli odaklara karşı sert rüzgarlar estirilecek demektir. Karlı bir hava da tipinin kokusu belli olur. Ne demiş sayın Orgeneral Başbuğ, devir teslim töreninde ? Toplumun bir kesiminin dini düşüncelere dayalı yeni bir yaşam tarzının oluşmakta olduğu yolunda endişeler taşıdığını ifade ederek, "Bu endişe ciddiye alınmalıdır" demişti. Dini cemaatlerin gittikçe güçlendiği uyarısında bulunmuş. E, diyeceksiniz ki bu yeni bir gelişme değil. Sürekli asker bu uyarı da bulunuyor. Evet, demekki somut gerçekler var ki uyarılma ihtiyacı hissediliyor.

Mesela sayın 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, " Beyanları gayet açıktır. Herkes çok iyi anlasın" diye bir yorum yapmış ki, eski kurt politikacının da yorumu ilgili yerlerin dikkate alması gereken bir açıklamadır. Ama maalesef ki, sayın Başbuğ paşanın açıklamalarını eleştirenlerde yok değil hani.

Özellikle DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş: “ Ordunun Türkiye'yi hâlâ tehditler ülkesi gibi gördüğü ortada... Görünen o ki Başbuğ dönemi de siyaset ağırlıklı bir ordu görüntüsüyle geçecek. Çünkü verilen mesajların yüzde 80'i politik. Bir siyasi parti liderinin yapması gereken konuşmayı bizde Genelkurmay Başkanı rahatlıkla yapabiliyor. Hak ve özgürlükler konusunda ordunun daha demokratik yaklaşımını beklerdik ama eksiklik Genelkurmay'da değil Başbakanlık'ta. Generaller karşısında onbaşı görüntüsü çizen bir Başbakan oldukça generaller de konuşmaya devam eder” diyor. Neden ? Yoksa DTP Başkanının çok çekindiği bir durum mu var ? Ondan dolayı mıdır ki bu yüklenmeler. Hattı zatında kendileri ve partililer askerleri pek sevmezler de !..

Belirli kesimler de, sayın Başbuğ paşanın bu sözlerinin AKP’ye karşı söylendiği yorumları yapılmış. Belki kısmen haklılardır da. Evet bence de AKP yönetimi bu açıklamalara ve yüklenmelere kayıtsız kalmamalılar. Fakta durum bu merkezde iken, AKP yönetimi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'un laiklik, cemaatler ve demokrasi konusundaki mesajları konusunda sessiz kalmayı tercih etmiş. Bende şöyle gazeteleri taradım. Birkaç cılız açıklamanın haricinde net bir açıklama ve beyan yok. Yalnızca şöyle bir açıklamaya rastladım. O da AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün’ün kısa açıklaması. Başbuğ’un konuşmasının, özellikle cemaatlerin güçlendiğine yönelik" bölümüne ilişkin olarak, atıfta bulunarak diyor ki, zat-ı muhterem : " <ı>Paşa, bunu hangi verilere, bilgi ve belgelere dayanarak konuşuyor bilmiyorum. Ben güçlenme hali görmüyorum"

Bu söze daha ne denir bilmiyorum ama elbette ki göremezler. Görmek istemezler. Kendilerince doğru olan bir şeyi nasıl yanlış olarak görsünler ki ? Kendi partilerinin belediye başkanlıklarının olduğu il ve ilçelerde şöyle bir gezinmek lazım. Oraların şöyle bir gözlemleyerek, izlemek lazım. O zaman ortaya daha net bir resim çıkar. İşte o resimleri asker görmüş ki konuşuyor. Biliyor ki konuşuyor, konuşuyor ki, bunu yabana atmamak lazım..

Halen mi bir şey yok diyorsunuz? Yahu, belediyelerinizde almış başını gidiyor bir haremlik-selamlık. Çarşaf, türban, sakal, külliyeler, camiler, kurtarılmış bölgeler.. Daha sayayım mı? Bu sayfa yetmez. Ha son bir söz ? Bugün hangi birinizin ağzında Laiklik ve Cumhuriyet kelimeleri dolaşıyor? Ağızlarda sakız gibi gezdirenleri saymıyorum. Çünkü sakızlar bir süre sonra ağızdan atılır. Zaten bir çoğu da böyle yapmıyor mu?

Hani, dostlar alışverişte görsün hesabı !.
 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..