Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '08

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Rahim ağzı kanseri

Rahim ağzı kanseri
 

Adının rahim ağzı kanseri olması onun erkeklerde olmayacağını göstermez,sonuç virüsten dolayı.


Vücudumuzun çeşitli yerlerinde anormal, olarak hissettiğimiz ve gördüğümüz her türlü değişikliği kontrol ettirdiğimizde, bazen daha kötü olabilecek durumları engellemiş oluruz.

Bazende gereksiz yere vesvese yapmış hissederiz kendimizi.

Ama konu sağlık olunca, herşeyi dikkate almak zorundayız.

Bu dikkate almamız gereken durumlardan biride, siğiller.Üzerinde durmak istediğim normal bedenimizin dış yüzeyinde oluşan siğiller değil, genital siğiller.

Genital siğiller, hem erkek, hemde kadında, genital bölgede, Human papilloma virus(HPV) enfeksiyonu sonucunda gelişen karnıbahar görünümünde, bazen tekbir bölgede, bazen birkaç bölgede, bazen toplu iğne başı kadar ufak, bazende 5 cm çapına kadar erişe bilen ağrısız kitlelerdir.

Ülkemizdede giderek artan bir sıklıkta görülen bu cinsel yolla bulaşan enfeksiyonun, hem erkeklerde hemde kadınlarda muhtemel sağlık sorunları nedeni ile her iki cinsinde bilgi sahibi olması gerekmektedir.

HPV genital bölge ve mukozalarda enfeksiyon yapan ve kondiloma adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşumuna neden olan bir virüstür.

Çoğu virüs hastalıkları gibi birkez vücuda girdiğinde hücrelere yerleşir.

Zaman zaman alevlenmelere yol açar.

Yani buda kesin tedavisinin olmadığının işaretidir.

Human=insan
Papiloma=siğil anlamına gelmektedir.

HPV (human papilloma virus) cinsel yolla bulaşan bir hastalık gurubundandır.

Özellikle çok sayıda cinsel eşi olan(veya önceden olmuş)bireyler ve bireylerin eşlerinde yaygındır.

Virüsün bulaşması, başka bir bireyin enfekte bölgesinin (penis gibi) mukozalara(ağız ve vajina gibi)yada doğal olarak nemli bölgelere(anüs gibi) teması ile olur.

Bulaştıktan sonra 2 ve 6 ay kuluçka döneminden sonra genital bölge veya anüste siğillerle belirti verir.

Kadınlarda belirtisizde seyrede bilir.Bu durumda büyüteçle(kolposkopi) yapılan ayrıntılı incelemelerle görüle bilir.
Kadınlarda bazen pap simir testi incelemesi sonrasında, enfeksiyona ait hücresel anormalliklerin saptanması olağandır.

Oldukça bulaşıcı bir virüstür.

Genital bölge mukozasının vajina yolu ile dış ortama açık olması nedeni ile erkeklerden kadınlara bulaşması daha kolaydır.

Enfeksiyonun yarattığı siğiller hücrelerin kontrolsüz çoğalmasına neden olmaktadır.Böylede olunca kansere neden olmaktadır.

Gebelik döneminde olduğu zaman doğum kanallarının tıkanması sonucu ortaya çıkmaktadır.

Doğum yapan annede bu virüs varsa, doğum esnasında kanaldan gelen bebek bu virüsü kapmış olarak dünyaya gelmektedir.

Kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olarak, rahim ağzı kanseri gösterilmektedir.

İki dakikada bir kadın hayatını bu kanser nedeni ile kaybettiği saptanmıştır.

Sigara kullanımı, çok çocuk doğurmak, cinsel ilişkiye başlama yaşının küçük olması, çok eşlilik, rahim ağzı kanserinin görülme oranını arttıran faktörlerdendir.

Rahim ağzı kanseri görülme yaşı ortalama 52 yaş civarıdır, ama siğillerin görülme yaşı 30 yaş civarıdır.

Vajinal kanamalar, cinsel ilişki sonrası ortaya çıkan kanamalar, et suyu şeklinde akıntılar bu kanserin belirtileri arasındadır.

Dünya sağlık örgütü (WHO) güncel olarak dünyada 2 milyondan fazla kadının ramim ağzı kanseri olduğunu tahmin ettiklerini açıklamaktadır.

Bunca kötü görüntünün yanında güzel bir haberde vermek gerekirse;2006 yılında piyasaya sürülen ve ülkemizdede uygulanması serbest olan, ama bizim hükümetimiz tarafından uygulanmasının şart olamadığının söylendiği, koruma oranının yüksek olduğu bir aşı var.

Bu aşının koruyuculuk faktörünün tam anlamıyla olabilmesi için belirli bir yaş aralığı verilmiştir.9-26 yaş.

Fakat asıl önemli nokta hiç cinsel ilişkiye girmemiş kız çocuklarında, koruyuculuk faktörünün % 99 olduğunu göstermektedir.

buda çok önemli bir orandır.

Çeşitli uzmanların yorumlarına göre bu sonuç abartı, bazılarına görede kanıtlanmış bir durumdur.

Bizle normal vatandaş olarak kendi sağlığımızı ilgilendiren konular hakkında daha araştırmacı olarak ona göre yardımlar alarak, hertürlü olanağı değerlendirmeliyiz.

Sorunlar olduktan sonra değil, imkanlar çerçevesinde olanları, olmadan önce dikkate alarak değerlendirmeliyiz.

Bende araştırmalarımı yaptım ve böyle bir avantajı değerlendirmem gerektiğini düşündüm.

Altı ay içersinde, ikişer ay aralıklarla, üç doz vurulması gereken aşının, iki dozunu uygulattım.

Piyasa fiyatının yüksek olması, ülkemizdeki sağlık sisteminde ücretinin devlet tarafından karşılanmıyor olması büyük bir dezavantaj.

Koruyuculuk oranının yüksek olduğu bir aşının uygulatmak isteyen herkes tarafından uygulanabilmesini canı gönülden isterim.

Tüm insanlığa, kansersiz ve sağlıklı yaşamlar dilerim.

 
Toplam blog
: 42
: 2143
Kayıt tarihi
: 04.02.08
 
 

Hayat yolculuğunda karşılaştığımız, yaşama dair bizi mutlu ve mutsuz eden tüm olayları paylaşmak. Bi..