Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '07

 
Kategori
Futbol
 

Rahim kültürü

Rahim kültürü
 

Ülkemizdeki bir “söylem kültürünün” benimsenmesi, sahiplenilmesi ve kullanılması çok geniş koşullarda değerlendirilmelidir. Erkeklik kültürü, cinsellik boyutunda kadına her zaman “veren”dir. Kadın ise “alan”dır. Ama sadece cinsellik boyutunda bu böyledir. Gündelik yaşamda bu kural işlemez. Gündelik yaşamda işleyen, yine cinsellikle ilgili adlandırmalardır. Bir elektrik prizi “dişi”dir, fiş ise “erkek”tir. Elektrik malzemesi alırken “dişi uçlu” veya “erkek uçlu” isteriz. Tanımlama böyle yapılır, değilse satıcı anlamaz veya bu tarifi kullanmazsak derdimizi anlatamayız.

Kadınlık kültürü, aşağılama ve küfür boyutunda mutlaka “rahim” ile ilgilidir. Eğer genç kızlar “analarının dizinin dibinde” oturmuyorlarsa, ergenlik çağına girdiklerinde zor zapt edilir gibi bir görüş, halen yaygındır. Kadınlık boyutunun abartılması, romantik kültürel pratiklerde zorluklar çıkartır genç kızlara. Babaya, erkek kardeşe veya akrabalara görünmeden yaşanan kaçamaklar yaratır. Çocuklara dayatılan kadın cinsellik toplumsallaştırması, “iyi yetiştirme veya yetiştirmeme” nin övgü veya suçlamasını getirir. Bizim toplumun ideolojik pratiğinde, kadın her zaman pasif olduğu için, cinsel pratikte de pasif kalır. Bu pasiflik, kocanın hem istediği hem de istemediği bir şeydir. Son yıllarda cinsiyet ilişkilerinin doğal yorumlanması olağanüstü sayılsa da, baskın kültür halâ bunu doğal saymamaktadır. Bir genç kızın aşk şarkılarında “seni seviyorum” demesiyle, toplumun önünde “seni seviyorum” demesi arasında dağlar kadar fark vardır. Şarkıdaki cinsellik, pratikten çok daha masumdur.

Aynı masumluk küfürde yoktur. Pratiğe dökülmeyen aşk şarkılarındaki masumluğun, yine pratiğe dökülmeyen bir söylemde geçerli olmaması gerekir. Ama “baskın rahim kültürü” böyle düşündürtmez bizim toplumumuzu. Çeşmeyi sıkarken elimizden kayan anahtar canımızı acıttığı zaman, cinsel organı olmayan anahtarla yatağa girecekmiş gibi küfür ederiz.

Her kültürün aşağılama ve küfür şekli farklıdır. Tribünde sırtını dönüp pantolonunu indirerek popo göstermek yabancı toplumların bir küfürü olduğu halde bizde böyle pratiğe rastlanmaz, yanlış anlaşılır. Yabancı filmlerdeki küfürleşme, alt yazıyla veya orijinal seslendirmeyle “lanet olsun” diye tercüme edilir.

Küfürler gerçek olsaydı her ailenin kardeş sayısı artardı. Ne yazık ki kardeşlerimiz de artmıyor ama küfür edene de kızıyoruz, küfür de ediyoruz.

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..