Rahmetli Jobs'ın yaşam sırrı

Steve Jobs ile tanışma fırsatım olmadı ama San Francisco'da tanıştığım arkadaşı Steve Wozniak kendsi ile ilgili enteresan bir yorumu ile zihnimde resmini çizdi. Basına açık toplantıda medya mensuplarını çakal olarak niteleyen Wozniak, bu kesim ile Jobs arasındaki farkı güvenilirlik ekseninde çizmişti.

Şöyle diyordu Wozniak: "Jobs bize çok yanlış yaptı ama ben ona sonuna kadar güvenirim. O satış yapan adamlardandır. Yanlış yaptığında para kaybeder, canı yanar." CNNTürk'teki programı ve arkadaşım Şükrü'yü zevkle izlerken Jobs ile ilgili konuşulanlardan çok farklı bir dünyayı yaşıyorum.

Jobs ile ilgili söylenmesi gereken en önemli nokta bence onun kendi konuşmasından da çıkarılabileceği hayatla sürekli bir alışveriş yapmayı başarması oldu. Burada bir tradeoff ya da bir şeyden vazgeçerek başka bir şeyi almaktan bahsetmiyorum; ciddi bir alışverişten bahsediyorum.

Hayatı sınırsız haktaki bir elektronik oyun gibi oynarken Steve Jobs'ın konuşmalarından duygulanmamız kendimizde gözden geçirmemiz gereken en önemli arazlardan biri. Bir taksi şoförünün dediği gibi, "Herkes cennete gitmek istiyor, kimse ölmek istemiyor" toplumunda yaşıyoruz.

Ben 1995'te askere giderken Mac'te kullanıyordum Windows'u, askerde önüme PC'de geldi. Böyle olmasaydı, Bill Gates yerine Steve Jobs'ı öğrenecektim herhalde. Görünen o ki, Stanford'da yaptığı konuşmayı -Google ile arayınca ilk çıkan işlerden biri- günlük gazetelerde ve televizyonlarda tekrar tekrar göreceğiz.

Oralardan gözlerimizi çevirirsek dışarıda herkesin kendisine göre bir Jobs'ı tanımlamaya şimdiden başladığını göreceğiz. Değerlerini kutsallaştırmak isteyen teknoloji dünyası mensuplarının birden fazlasının bugünden kendileri ile Jobs'ın benzerliklerini dile getirmeye başladığını bizzat yaşadım. Birkaç sene önce İsa gibi resmedilerek yeni bir peygambere benzetilen Jobs'ın, bizim dini inançlarımıza göre ifade edilmesi zor olsa da, yarattığı en önemli değişiklik budur.

O sadece Apple'ın multimedya krallığına oynarken bilgisayarlarına koymayı unuttuğu DVD sürücünün eksikliğini iPod ile mucizeye çevirmekle kalmadı, insanların iyi ve doğru olarak tanımlayabilecekleri bir şeyin parçası olmalarını sağladı.

Bu artık bir Apple hikayesi değil, bir Jobs hikayesidir. Yaptığı her şeyin bedelini çoğunlukla acılı bir biçimde sonuna kadar ödemiş olan Jobs'ın ölümü, bana hayatla son alışverişi gibi geliyor. Darısı başımıza.